Emre Özpeynirci

Emre Özpeynirci

OSD'den Çin uyarısı: Sadece elektriğe tedbir yetmez!

Chery, yüzde 101,1’lik artışla 2023 yılında 937 bin 148 adet araç ihraç ederken, bu rakamla 21 yıl üst üste Çin’in en büyük binek otomobil ihracatçısı oldu. Chery, 40.590 adet satışla Türkiye’de en çok satılan Çinli marka oldu.

Otomotiv Sanayi Derneği (OSD) Başkanı Cengiz Eroldu, çok rekabetçi rakamlarla gelen Çin’i otomotiv sanayi için büyük risk olarak gördüklerini belirterek, “Yalnızca elektrikli otomobillere konulan birtakım uygulamalarla hasarı halletmek mümkün olmayacak gibi duruyor çünkü otomobil ithalatının yüzde 78’i içten yanmalı” dedi.

OTOMOTİV Sanayi Derneği (OSD) Başkanı Cengiz Eroldu, Çin’in son yıllarda ticari alanda gösterdiği atak politikalarının küresel gündemin en önemli konularının başında yer aldığını belirterek, bunun hem Avrupa hem

dünya hem de ülkemiz açısından otomotive çok boyutlu etkileri olduğunu söyledi. Çin’in 2021’de otomotiv üretiminin yüzde 7.7’sini ihraç ederken bugün bu oranın yüzde 16’ya yükseldiğini belirten Eroldu, “Bu da aslında

yaptıkları ihracatı ne kadar artırdıklarının göstergesi. Fakat ihracatlarının da yüzde 75'i içten yanmalı. Herkes Çin deyince her taraf elektrikli zannediyor ancak öyle değil” dedi.

43 MİLYAR $ AÇIK

Bugün Çin pazarında da benzer görüntünün olduğunu kaydeden Eroldu, pazarda satılan her 100 otomobilden 75’inin içten yanmalı, 25’inin elektrikli olduğunun altını çizdi. Eroldu, Çin’in Türkiye’nin dış ticaret dengesi

açısından sorun olduğunu belirterek şöyle konuştu: “2023'ün 11 ayında biz Çin'den 41.7 milyar dolarlık ithalat yaparken, yalnızca 3 milyar dolarlık ihracatımız var. Çok büyük bir açık var ve bu gittikçe de büyüyor.

Türkiye'nin Çin ile olan ticaret açığı 2019'da 16 milyar dolarken şu anda 2023'ün 11 ayında 38 milyara gelmiş. Bu demek ki yılı da 42-43 milyar dolarlık bir dış ticaret açığı ile kapatacağız. Bu sürdürülebilir bir şey değil.

Otomotivde ise 2023'ün ilk 11 ayında 2.2 milyar dolarlık açığımız var. Yani biz 21 milyon dolarlık parça ihraç etmişiz. Karşısında da 2.2 milyar dolarlık Çin'den parça ve otomobil almışız. “

İTHALATIN %7’Sİ ÇİN’DEN

2019 yılında Çin’den otomobil ithalatımız yokken bugün toplam ithalatta payının yüzde 7 olduğunun altını çizen Eroldu, “Biz bu yılın ilk 11 ayında Çin’den hangi otomobilleri aldığımıza baktığımızda; yüzde 78'ini içten yanmalı almışız, yüzde 1’i şarjlı hibrit (plug-in hibrit), yüzde 2'si hibrit, yüzde 20'si de elektrikli. Zaten son dönemde Sanayi Bakanlığı bu işin elektrikli tarafına müdahale etti. Fakat burada da içten yanmalının ne kadar büyük olduğunu ve büyümeye devam ettiğini görüyoruz. Çok rekabetçi rakamlarla geliyorlar. Çin’i Türkiye’de hem otomotiv hem de diğer sanayiler için risk olarak görüyoruz ve yalnızca elektrikli otomobillere konulan birtakım kısıtlayıcı uygulamalarla Çin ithalatının Türkiye'nin dış ticaret dengesine verdiği hasarı halletmek mümkün olmayacak gibi duruyor.”

Tedbirler işe yaradı küçük firmalar durdu

ÇİN’den ithal edilen elektrikli otomobillere yönelik alınan tedbirlerin şu aşamaya kadar işe yaradığını da aktaran Eroldu, “Bir kere küçük firmaların hepsi durdu benim gördüğüm piyasada. Aslında Türkiye'ye Çin'den yapılan

ithalatın da yüzde 78’i içten yanmalı. Müşteri ne istiyor kısmına baktığımız zaman müşteri bugün aslında erişilebilir bir araç istiyor. Yani müşteride çok büyük bir elektrikli talebi yok daha çok içten yanmalı tercih ediyor” yorumunu yaptı.

Çinlilere karşı değiliz ama yatırım yapsınlar

OSD Başkanı Cengiz Eroldu, hem Çinli araçlara hem de Çinli markalarla rekabete otomotiv sanayi olarak karşı olmadıklarını belirterek, “Ama Çinli yatırımcıların gelip Türkiye'de y'tırım yapmaları lazım. Otomotiv sanayi olarak rekabeti olumlu buluyoruz ama yalnızca ithalatla bu pazarın kaybedilmesi doğru bir şey değil. Yani Avrupa Birliği ve Türkiye'ye iş yapmak isteyen Çinlileri yatırım yapmaya da zorlayabiliriz. Biz üretim

anlamında Çin’le rekabet ederiz fakat önemli olan burada gelip yatırım yapıp ülkenin gelişimine katkı sağlamaları lazım. Yani bizler nasıl otomotiv sanayi üyeleri olarak taşın altına elimizi koyduysak onların da koyuyor olması lazım. Türkiye'nin bir parçası olması bizi de geliştirecektir” dedi.

 

50 yılda yaratılan sanayi korunmalı

“BU pazarı Çinliler’e verdiğiniz zaman Türkiye’de yatırım fizibiliteleri çalışmayacak, bindiğimiz dalı keseceğiz. Kim mutlu olacak?” yorumunu yapan OSD Başkanı Eroldu şöyle devam etti: “Sonuçta Çinliler’e daha fazla iş yapma imkanı sağlamış olacağız. Peki ne olacak Türkiye’nin geleceği? Bu uzun vadeli hepimizin koruması gereken bir durum. Burada 50 yıldan beri yaratılan bir sektör, sanayi var. Bunu korumamız lazım. Bu sadece 10 tane daha fazla otomobil satalım konusu değil. Türkiye’nin geleceğine yatırım yapmak adına Türkiye pazarını büyütmemiz lazım. Türkiye pazarı yalnızca yeni yatırımcılarla büyüyecek. Biz nasıl üretimi 3 milyona çıkartırız. Bizim peşinde olduğumuz o.”

6 milyar dolarlık ithalat tahribatı

OTOMOTİV sektörünün 2023 yılında çok uzun yıllar sonra dış ticaret dengesinde eksi verdiğini de hatırlatan Cengiz Eroldu, detaylarını şöyle aktardı: “11 aylık sonuçlara göre 2.2 milyar dolarlık eksi yaratan bir sektör durumundayız. Bunun detayına baktığımız zaman da aslında 6 milyar dolarının otomobilden geldiğini görüyoruz. Yani Türkiye otomobil ihracatının çok daha fazlasını ithal eden duruma geldi. Otomobilde dış ticaret açığını

en son 1.7 milyar dolarla 2016 yılında vermiştik. İşte ithalatın Türkiye ekonomisinde yarattığı tahribatı burada görüyoruz. 6 milyar dolarlık doğrudan tahribat bu ki anlattığım bir sürü de geleceğe yönelik de yarattığı başka sorunlar var. Bunun muhakkak ülke açısından yönetilmesi lazım. Tekrar otomotiv sanayinin artı veren dış ticaret anlamında bir konuma dönmesini arzu ediyoruz. Bir diğer bozulma da yerli payında. Yerli araç payımız yüzde 43,44, 46 seviyelerinde giderken 2023 yılında ağırlıklı olarak vergi sistemindeki yerli üreticiler lehine olan konumun bozulmasıyla yüzde 37’e indi. Bu zaten dış ticaret açığının başka bir taraftan gösterilmesi.

Otomotivin 2023 karnesi

2 pekiyi, 3 iyi, 1 zayıf

OSD Başkanı Cengiz Eroldu, 2023 otomotiv sektörünün karnesini

açıkladı.

  • Toplam üretim yüzde 9 artış göstererek 1 milyon 468 bin adede,
  • Kapasite kullanımı 4 puan artarak yüzde 70’ten yüzde 74’e,
  • İhracat adedi yüzde 5 artarak 970 binden 1 milyon 108 bine,
  • İhracat tutarı yüzde 13 artarak 31,5 milyar dolardan 35,7 milyar

    dolara,

  • Ağır vasıta dahil toplam iç pazar yüzde 55 artarak 827 binden 1

    milyon 283 bin 952 adede yükseldi.

  • 2023’te hem iç pazar hem de ihracat tutarı Cumhuriyet tarihinin

    rekoru olarak kayıtlara girdi.

  • 2023’te sektör için kötü giden parametre ise iç pazarda ithalatın

    payının artıp, yerli payının azalması. 2023’te yerli payı toplamda

    yüzde 45’ten yüzde 37’ye geriledi.

 

Dünyada 12.garajı İstanbul’da açıyor

CUPRA, İstanbul’da düzenlediği ‘The Electric Impulse’ etkinliğinde geleceğini anlattı. Aralarında Seat ve Cupra CEO’su Wayne Griffiths, Doğuş Otomotiv İcra Kurulu ve Yönetim Kurulu Başkanı Ali Bilaloğlu, Seat ve Cupra Türkiye Genel Müdürü Anıl Gürsoy, Cupra COO’su Sven Schuwirth ve Uluslararası Satış Direktörü Erdem Kızıldere gibi isimlerin de bulunduğu gecede, Cupra’nın bu yıl Türkiye’de satışa sunacağı modellerden Born ve Tavascan tanıtıldı. CEO Wayne Griffiths, küresel bir marka olma tutkusuyla Mexico City, Münih, Milano, Lizbon, Rotterdam, Sidney, Berlin ve Paris'te olmak üzere dünya çapında 8 Cupra City Garage açtıklarını belirterek şunları söyledi: “Bunlar, Cupra’yı otomotiv endüstrisinin ötesine taşıyarak markayı dünyanın en ikonik kültürel noktalarında mükemmel bir şekilde sergiliyor. Ve bu yıl, Madrid, Manchester, Viyana ve İstanbul’da yeni açılışları heyecanla bekliyoruz. Cupra’nın 2030 yılına kadar en iyi 100 küresel marka arasına girmesi için çalışıyoruz. Bu hedefe ulaşmak için çok gayret gösteriyoruz. Ve Türkiye, bu iddialı kilometre taşlarına ulaşmamızda önemli bir rol oynayacak.”

Resim: IMPARATO

Avrupa dışı için TÜRKİYE TESTİ

ALFA Romeo CEO’su Jean-Philippe Imparato, Türkiye’yi ikinci defa ziyaret etti. Geçtiğimiz yıl olduğu gibi; bu yıl da ilk ülke ziyareti için Türkiye’yi önceliklendiren Imparato şunları söyledi: “Aradan geçen bir seneye baktığımızda, tahminlerimizin doğru çıktığını görüyorum. Türkiye Alfa Romeo’nun geleneksel Avrupa pazarları dışına çıkma kapasitesini test edebilmemiz için önemli bir yer. Bu strateji, İtalya’dan başlayarak Alfa Romeo’nun geleneksel pazarlarının dışına çıkması, küresel ölçekte varlığını güçlendirmesi anlamına geliyor. Çünkü markamızın geleceği için, sadece Türkiye’de değil, bölgede de büyük hedeflerimiz var.” Alfa Romeo’nun Türkiye’de 2023’ü Tonale modelinin pazara sunulmasıyla ciddi bir başarıyla tamamladığını belirten Imparato, “2024’te ise ‘Milano’nun dünya ile eş zamanlı olarak Türkiye’de satışına başlayacağız. Böylelikle Tonale ile başlayan bu ivme, tamamen elektrikli bir motor seçeneğiyle de tercih edilebilecek olan sportif ve şehir otomobili Milano ile pekişecek. “2024’te de Türkiye’de büyümeye devam etmeyi planlıyoru” diyekonuştu.

Önceki ve Sonraki Yazılar
Emre Özpeynirci Arşivi