Özlem Özdemir
Kadınsız İnkılap
Yazıya nereden başlasam, nasıl devam etsem saatlerce düşündükten gerçeğin yeterince çıplak ve ortada olduğuna karar verdim. Türkiye Yüzyılı Maarif Modeli’ni inceledim ve alanımla ilgili olan Tarih ve İnkılap Tarihi dersleri ile detayları aktaracağım. Diğer alanlar uzmanlarının değerlendirmesini gerektirir. Ancak, bu modelin bütününün laiklik ilkesinin tamamen kaldırılarak hazırlandığı, Cumhuriyet’in değil Osmanlı’nın yüceltildiği, İslam ülkesi temelli bir gelecek şekillendirme amacı taşıdığını tespit etmek için Türkçe bilmek yeterli. Bu model, Türkiye’nin geleceğini karartmakla kalmaz, Atatürk’ün bilim temelli kurduğu Cumhuriyet’e de ihanet anlamına gelir. Türkiye Cumhuriyeti’nin 100 yıllık geçmişinin yok sayılarak, Atatürk’ün sadece askeri ve siyasi kimliği “bütüncül” adı altında vurgulanmak suretiyle, onu Atatürk yapan diğer özelliklerinin tarihten silinmesi en hafifiyle ayıptır. Yalnızca lisede verilen Tarih dersi İslam ve Osmanlı tarihi dersine dönüştürülmüşken; İnkılap Tarihi programında Atatürk’ten bilhassa komutan vurgusuyla bahsedililiyor. Ayrıca bu içeriğe göre Osmanlı kendi hataları sonucu çökmemiş ki, hiçbir hatadan bahsedilmiyor! Örneğin; 1908-1918 dönemi savaşlar sonrasındaki kitlesel göçler ve salgın hastalıklar dönemine indirgenmiş, yani Osmanlı aslında bu sebeplerle bitti, yoksa bitmezdi alt metniyle gerçek gizlenmiş! Ayrıca Milli Mücadele’nin neden başladığından, mesela ilk kurşunu atan Hasan Tahsin’den, her yeri işgal eden düşmanların yanında içerideki düşmanlardan, İngiliz taraftarı Padişah Vahdettin’in Mustafa Kemal ve arkadaşları için çıkardığı idam fermanından, yine padişah tarafından Kuvâ-yi Milliye'ye karşı kurulan Hilafet Ordusu’ndan, Damat Ferit Paşa hükûmeti’nin Şeyhülislam Dürrizade Abdullah Efendi'nin kaleminden Mustafa Kemal Paşa ve arkadaşları hakkında bir “fetva-yı şerife” yayımlayarak bu şahıslardan memleketi temizlemenin “vacib” olduğu ve öldürülmelerinin dinen “meşru ve farz” olduğunun belirtildiğinden de hiç mi hiç bahsedilmiyor. Tarih ve İnkılap Tarihi derslerinde kadının adını ara ki bulasınız! Üşenmedim, tek tek saydım ve yalnızca 12. sınıflar için İnkılap Tarihi dersinde kadın kelimesi 3 kez geçiyor: “Medeni Kanun, kadınlara seçme ve seçilme hakkının verilmesi ve Atatürk’ün Türk kadınına siyasi ve hukuki alanda kazandırdığı hakların günümüze yansımalarına örnekler.” Hepsi bu! Bu arada Milli Mücadele dönemindeki kadın kahramanlarımızın da adı hiçbir yerde geçmiyor. Onlar Türk halkının parçası değiller mi? Tarih dersinde de çocuklar maalesef tarihimizde iz bırakan kadınlara dair hiçbir şey öğrenemeyecekler, çünkü kadın kelimesi yalnızca bir kez, o da şöyle geçiyor: “Osmanlı Devleti’nin son döneminde aydınlar tarafından tartışılan farklı alanlardaki (alfabe, kılık-kıyafet, kadın hakları, hukuk, meşrutiyet, eğitim) modernleşme önerilerini incelemeleri istenir.”
Müfredattan örneklerle ilerleyelim:
Okul Öncesi
“Türk Millî Eğitiminin genel amacı, Türk milletinin bütün fertlerini; Atatürk inkılap ve ilkelerine ve Anayasa’da ifadesini bulan Atatürk Milliyetçiliğine bağlı; Türk milletinin millî, ahlaki, insani, manevi ve kültürel değerlerini benimseyen, koruyan ve geliştiren; ailesini, vatanını, milletini seven ve daima yüceltmeye çalışan; insan haklarına ve Anayasa’nın başlangıcındaki temel ilkelere dayanan demokratik, laik ve sosyal bir hukuk devleti olan Türkiye Cumhuriyeti’ne karşı görev ve sorumluluklarını bilen ve bunları davranış hâline getirmiş yurttaşlar olarak yetiştirmek.” Çok güzel ama müfredata bakıyoruz ve laikliği bulamıyoruz. Zaten modelin başka yerinde de böyle bir ifade geçmiyor. Tarih dersi bu bölümde yer almıyor. Çocuklar tarih eğitimine ortaokula gelene kadar başlamıyor, Cumhuriyet tarihini de ancak lisede görebiliyorlar. O da geçmiş ve bugün ile harmanlanarak silikleştiriliyor.
İlkokul
1, 2 ve 3. sınıflar için “Hayat Bilgisi” dersinde tarih yok, erken Cumhuriyet döneminin müfredatlarında mutlaka yaş grubuna yönelik tarih dersleri bilhassa yer alırdı. Atatürk’ten bahsedilen tek ifade de şu:
“Yaşadığım Yer ve Ülkem”:“Bu öğrenme alanının içeriğini; yaşadığı yerin ve ülkemizin genel özellikleri, Türk Bayrağı ve İstiklâl Marşı, Mustafa Kemal Atatürk’ün hayatı, millî gün ve bayramlar ile dinî gün ve bayramlar oluşturmaktadır.”
Ortaokul
“Tarih” dersi 9, 10 ve 11. sınıflara veriliyor ve Eski Çağ, Orta Çağ, Türk ve İslam tarihi ile Osmanlı dönemlerini ele alıyor, Cumhuriyet bu derste işlenmiyor. 10 ve 11. sınıflarda Osmanlı tarihine 116 saat ayrılmış. Osmanlı’nın çöküş dönemi “Savaş Sarmalında Osmanlı” başlığında ele alınıyor, yıkım ya da çökme ifadeleri hiç telaffuz edilmiyor.
“Dönüşüm Sürecinde Osmanlı” (1789-1908): Bu ünitede 1789-1908 yılları arasında bilim, sanat ve teknoloji alanlarında yapılan uygulamaların incelenmesi hedefleniyor. Örnek olarak; demir yolu (yabancı devletlerin tekelinde olduğundan bahsedilmiyor), fotoğraf makinesi ve telgrafın Osmanlı Devleti’nde kullanımı sürecinde yaşanan zorlukları aşmak için yapılan çalışmalarla çocuklara gayretli ve azimli olmanın öneminin anlatılması bekleniyormuş.
II. Abdülhamid zamanında temelleri atılan hastanelerin ve sosyal yardım kurumlarının emeklilik sistemi ve yoksul aylığı uygulamaları üzerinde çalışma yapılması da bu kapsamda. Bu dönemdeki kapitülasyonlardan da bahsedilmesi iyi olurdu ama kelime olarak bile bahsedilmiyor.
Savaşlar Sarmalında Osmanlı (1908- 1918): Bu ünitede Osmanlı Devleti’nde siyasi, askerî ve sosyal alanlarda meydana gelen değişim ve dönüşüm ile Osmanlı Devleti’nin insanlık tarihine katkısı ele alınacakmış. Asıl beni hayrete düşüren bilgi ise devamındaki cümlede: “Balkan Savaşları ve I. Dünya Savaşı sürecinde Anadolu’ya yapılan önemli kitlesel göçler ile kolera, sıtma ve tifüs salgınlarının Osmanlı devlet ve toplum hayatına etkileri ve bunların Osmanlı Devleti’ne maliyeti…” Bütün üniteyi okuduğunuzda, Osmanlı göçler ve salgın hastalıklar nedeniyle yıkılmış diye düşünüyorsunuz çünkü başka hiçbir şeyden bahsedilmiyor. Öğrencilerin Anadolu’nun işgaline evet diyen saltanattan hiç haberi olmuyor. Tarihi bu biçimde çarpıtabilmek sahiden büyük başarı.
YARIN: YENİ MÜFREDATTA İNKILAP TARİHİ DERSİNDEN NOTLAR VAR
*“Kadınsız İnkılap” Cumhuriyet’in kadının nasıl önünü kestiğini ve eril bir devlet olduğunu ispata girişilerek yazılmış ve ne yazık ki yayılarak kadın hareketi tarihinin doğrusuymuş gibi kabul edilen bir tezin adı. Yaprak Zihnioğlu’nun hazırladığı bu tezin, sonradan kitap olmakla kalmayıp belgesellere konu olması da bizim ayıbımız. Bu teze gerekli cevapları “Afet: Atatürk’ün Manevi Kızı Prof. Dr. Afet İnan’ın Yaşamöyküsü” adlı kitabımda verdim. Kadınsız İnkılap nasıl olurmuş asıl şimdi görsünler…