Ankara’da golsüz tamamlanan ilk maçın ardından bu müsabakada hata yapanın yanacağı gecede kadrolar değişmiş, teknik adamların sinirleri tavan yapmış, oyuncular ise hem sertlikten hem de tuhaf bir kontrolden yanaydı ilk dakikalarda.

Muçi maçın adamı olacağını müsabakanın hemen başında gösterdi. Beşiktaş’ın tek doğru transferi dersem abarttığımı sanmayınız. Ghezzal’ın da eski günleri akla getiren iştahı, taraftarın inancı Beşiktaş’ı daha kuvvetli gösterdi.

Ancak kenarda Emre Belözoğlu’nun öfkesi saha içinde sarı lacivertlilerin futbol sınırlarını zorlayan sertliği, hakemin buna göz yumması, hatta kartlarına karar verirken sadece Beşiktaşlı oyuncuları tanıması dikkat çekiyordu.

İlk 25 dakikada Beşiktaş Rashica ve Semih ile golü ağlara yollayabilirdi. Misal Semih 21’de yan ağlara takıldı. Ankaragücü de ilk yarının sonlarına doğru gole çok yaklaştı. Chatzigiovanis ve Bassogog kontra atakların etkili isimleriydi.

Ancak iki takım da ilk yarıyı muradına erişemeden tamamladı.

İkinci yarı Serdar Topraktepe beklenmeyen, bence de cesurca bir adım attı. Al-Musrati Beşiktaş’ın adeta freni gibiydi, onu anlıyorum ama onunla beraber Semih’i de kenara aldı, Muleka ile Gedson’u sahaya sürdü. Emre Belözoğlu ise Ali Sowe ve Atakan ile hamle yaptı.

Bu hamleler maça hareketlilik kazandırdı. Gol atanın elinde kalacağı maça döndü diğer yandan. Ghezzal sakatlanınca Chamberlain oyuna dahil oldu.

Muçi dedim ya. Dakikalar 70’i gösteriyordu. Tolga kendi ceza sahasından çıkarken hata yaptı. Muçi kaptığı topu sağ ayağıyla kaleci Ertaç’ın müdahalesine rağmen ağlarla buluşturmayı başardı.

Golün ardından takımın geri çekilmemesi, rakibini skora razı etmesinin tek yolu vardı; hücuma devam. Cenk de oyuna dahil oldu. Hatta oyuna girdikten hemen üç dakika sonra bir topu direkte patladı.

Sahaya atılanlar ve hakemin gerginliği arttıran düdüklerinin gölgesinde maç tamamlandı.

Beşiktaş tarihinin en kötü sezonunda Türkiye Kupası’nda finale kaldı. Bugün Fatih Karagümrük-Trabzon maçının galibi ile kupayı almak için mücadele edecek.

En kötü sezonunda, bu kadrosuyla, bu kadar hoca değiştirmişken finale kalan Beşiktaş için kalan 90 dakika çok anlamlı. Haftalardır lig yarışında Galatasaray ve Fenerbahçe konuşulurken, iyi oynayacağı bir 90 dakika ile sezonu kupayla kapatıp Avrupa’ya bilet alabilir.

Kupa Beyi olarak anılan Ankaragücü’nün mücadelesi önemli ancak yetersizdi. Emre Belözoğlu’nun hırçınlıklarının takıma katkıdan ziyade zarar verdiğini de not düşmeli.

Beşiktaş’ın son kongrede yarışan iki isminin, Hasan Arat ve Serdal Adalı’nın müsabaka sorası soyunma odasını birlikte ziyaret etmesi de camia adına güzel görüntüydü.

Bu sezon içerde dışarda taraftarı adeta seruma bağlayan Beşiktaşlı oyuncuların finali ciddiye almasını ve kupayı şan, şeref, hak ve adaletle dolu o müzeye getireceğine inanmasını bekliyoruz.

Her şeye rağmen Beşiktaş bunu başarabilir.