Herkes ne kadar ağlamaklı? Aslında ağlayacak ne kadar çok şey var. Belki de ilk cümlemle kavga edişim bundan, ağlamadığımızdan mı yaşadıklarımız.
Yok yok sayın okuyucular. Dünya gülerken, insanlık kısa hayatın keyfini sürerken ağlamayla meselenin çözülmesi Hindistan ile sınırlandırıldı.
Dünya böyle değil. Yarın çıkıp yazarsınız, konuşursunuz, anılarınızı anlatırsınız dünya böyle değil. Sadece bu virüs nedeniyle mecburi kılınan cep telefonları her yerden haber veriyor. O yüzden telefonlar artık arka cepte taşınmıyor.
Son senelerin en ağlayan taraftarı, yazarı, çizeri Fenerbahçe’nin. Son zamanların en ağlaması gereken takımı Galatarasay. Ne ağlaması ya gözüme puro kaçtı havasında.
Ağlamayı geçin.
Beşiktaş, inişli çıkışlı bu yıl, hayatına üç kupanın üçünü de katmış. Neymiş ağlamış. Siz de ağlayın. Mahkemelere düşmeyin. Beceriksizliğinizle yüzleşin. Beşiktaş gibi olun. ‘Helal olsun’ deyin.
Ağlamak.
Keşke ağlayabilseniz.
Haksızsınız.
Şimdi dönelim dün geceki müsabakaya. Neyini anlatayım? Şuursuz bir hakemi mi? Yok bir fidana, üç kart topçunun çullanmasına mı? Adı Kardeşler olan hakemlikten bihaber bir adamı mı anlatayım?
Nedir?
Beşiktaş yendi sevgili seyirciler. Bu mu? Bu puanı Fener’e yazsınlar Emirhan’a kıymasınlar.
Ayıp.
Türk futbolu bir bunalım içinde. Dibe vurmuş durumda. Heyecansız, rakipsiz, adaletsiz bir lig. Trabzon, tamam şampiyon olsun. Ama lig ahlaklı olsun.
Kimsenin büyük Trabzonspor’un şampiyonluğuna itirazı olmaz, olamaz.
Ama liyakat memleketin her yerinde olduğu gibi futbolda da yerle bir. Futbol federasyonunda siyasetten anlayan ihaleden anlayan onca isim sayabilirim ama futboldan anlayanı sayamam. Futbolu yönetenlere çocukları bile inanmıyor ben diyeyim?
Türk futbolu tarihinin en kötü yönetimi ve yöneticileriyle karşı karşıya. Statlara giden, takımlarıyla coşan ağlayan insanlara diyecek neyim olabilir?
Ah kardeşim derim. O kadar.
Ama Türk futbolu da TÜİK de Merkez Bankası da Spor teşkilatı da Kredi Yurtlar Kurumu da farklı yönetilmiyor.
Yönetilmiyor!
Yönetilemiyor.
Yazı işlerine ayıp olmasın 41. dakikada Emirhan’a yapılan pozisyon net penaltı idi.
Eee gelen elektrik faturası, doğal gaz. Makarna, bildiğin makarna ne oldu biliyor musun?
İlk yarının sonunda bütün kameralar çekti Batshuayi’nin ayağına yapılan taammüden operasyonu. Görmediniz, sustunuz. Çeperler çekildi gözlerinize, susturuldu anlatıcınız ne var ki.
Dün domatesi, yumurtayı aldığınız fiyatın iki katına alıyorsunuz sesisiniz çıkmıyor, arabanızın deposunu artık bir kere dolduracaksınız hakemden mi bahsedelim.
Yok yok. Beşiktaş yendi. Lig devam ediyor. Trabzon ‘şampi’.
Olan Ahmet Çalık’a oldu.
Bütün Ahmetlere olduğu gibi.
Canım Ahmet.
Ahmet Çalık’a selam ederim. İnönü’de dün gece seni hem ağlayıp hem alkışladılar.
Keşke bu nefis seremoni yaşanmasa, sen de aramızda olsaydın. Rahmet olsun kardeşim.
Hala maç yazısı bekleyen arkadaşıma da selam edeyim, Beşiktaş halkın takımı olmaya devam ediyor diyeyim.
