Tercihten sonra

Üniversite tercih maratonu 14 Ağustos’ta sona erdi. Birçok ilkin yaşandığı bir dönem oldu. Tercihler ilk defa bir salgın dönemine denk geldi, adaylar rekor sayıda üniversite arasından tercih yaptılar. Birçok üniversite tercih dönemine 27 Temmuz’da başladı ve bayram boyunca tanıtım yaptı. Kovid-19 mezunları üniversitelere akın etti ve birçok üniversite hem yüzyüze hem de çevrimiçi tanıtımlara katılan aday sayısında rekor kırdı.
Ücretler
Vakıf üniversiteleri, YÖK’ün burs çeşitlerinde yaptığı kısıtlamalar nedeniyle tercih bursları, liseye göre indirim, sıralama bursları, bireysel indirimler, peşin indirimleri gibi yaratıcı rekabet stratejileri geliştirdiler. %75 bursun kaldırılması nedeniyle birçok üniversite %50 burs kategorisinde belirli şartlarla %5 ile %20 arasında değişen ek burslar tanımladı. Bunun yanında birçok üniversite ücretli kategorisini tercih edecek adaylara %25 indirim teklif etti. Bu sene “etiket fiyatı” ile teklif edilen fiyat arasındaki makasın en çok açıldığı sene olmuş olabilir. Tüm bu çabalara rağmen, ekonomik kriz nedeniyle birçok aday istediği programları tercih edemedi.
Yaklaşan Kış
Vakıf üniversitelerini zor günler bekliyor. Giderlerin enflasyon veya üzerinde artmasına rağmen birçok vakıf üniversitesi ekonomik krizi göz önünde bulundurarak enflasyonun altında zam yaptı. Bunun yanında belirsizlik ortamı nedeniyle adaylara geçmiş yıllara kıyasla daha yüksek indirimler verildi. Tüm bu çabalara rağmen son yazımda belirttiğim gibi bu yıl devam eden salgın, derinleşen ekonomik kriz, yaşanmış olan sınav travması ve geçen dönemki olumsuz çevrimiçi eğitim deneyimleri nedeniyle daha az adayın tercih yapma ihtimali de yüksek. Ayrıca kayıt dondurma veya ayrılmalar nedeniyle üniversitelerin kayıt yenilemede de sorun yaşamaları büyük olasılık.
Sırada Ne Var?
Kayıtların 29 Ağustos’ta başlayacağını düşünürsek, yerleştirme sonuçlarının 24 Ağustos haftası içinde açıklanması gerekiyor (tahminim 24 Ağustos 10:00). Eylül içinde kayıtlar, İngilizce yeterlilik ve yerleştirme sınavları ve oryantasyonlar yapılacak. YÖK üniversitelerin 1 Ekim’den önce açılmayacağını belirtti. Geçen yılın akademik takvimi ile kıyaslarsak 1 Ekim başlangıcı önemli bir gecikme olmaz. Önümüzdeki 6 hafta içinde salgının nasıl seyredeceği hem açılış tarihi hem de eğitimin nasıl verileceği konusunda belirleyici olacak.
Kanımca tüm programlar kısmen yüz yüze kısmen çevrimiçi olacak. Örneğin MEF Üniversitesi’nde, hazırlığın ilk iki seviyesinde öğrenciler haftada üç yarım gün, son üç seviyesinde ise haftada iki yarım gün okula gelecekler. Fakültelerde ise öğrenciler haftada bir veya iki gün okula gelip atölye, laboratuvar ve klinik çalışmaları yapacaklar. Böylece, hem sınıflardaki öğrenci sayısını azaltabileceğiz hem de her gün üniversiteyi seyreltebileceğiz. Hem üniversiteler açık kalacağından hem de sınıflar küçültüleceğinden eğitim maliyetleri artıracak—vakıf üniversitelerini zorlayacak bir öğe daha.
Salgından bağımsız olarak artık bundan sonra bir üniversitenin tamamen yüz yüze eğitim vermesi şaşırtıcı olur. Salgın sayesinde bunun gereksiz olduğunu farkettik ve çevrimiçi eğitimin avantajlarını gördük. Eğer bir de etkin çevrimiçi eğitim verebilmek için gereken altyapı ve teknik beceri düzeyine ulaşabilirsek, eğitim salgın sayesinde çağ atlamış olacak.

Önceki ve Sonraki Yazılar
Erhan Erkut Arşivi