Kerem Kırçuval
Son kulisler
Saflar netleşirken peşin satan esnaf durumunda AK Parti’nin Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı. Devlet Bahçeli ile yaptıkları son değerlendirmede, “Dur bakalım bunlar daha da birbirine girecek. Hiç acele etmeye gerek yok” dediğini kulislerde işittim ama doğrulatamadım.
Kulis bilgisi. Bizim mesleğin sihirli lafı, kavramı. Kulis. Kulis ne ya? Kulislerde konuşulanları aktarmak, kulis bilgisini paylaşmak. Daha da “cool takılanlar” farklı olarak “dile getiriliyor” der.
Şimdi burada meslektaşlarıma abanmayayım. Siyasetçilerin de işine çok gelir bu “kulis” meselesi. Olayı sana açık açık anlatır ama kendisinden çıktığı anlaşılmasın diye “İsim vermeden kulis diye yaz abisi, ablası” diye yol gösterir. Burada seni maharetin devreye girer, “Ulan kullanılıyorum mu acaba? Bir yalanı benim ağzımdan gazeteye televizyona neden duyurmak istiyor” sorusunu kendine sormaz isen üç kulis sonra kimse senin yüzüne bakmaz zaten.
Tabii dediğim eski zamanlar, yani eski Türkiye’nin zamanları. Mesleğin biraz daha ciddiye alındığı, yazılan çizilenin okunduğu, ona göre tutum belirlendiği dönemler.
Şimdi adam almış kamerayı eline, yanında da affedersiniz bir torba köpek dışkısı, işlek metroya gidiyor, yürüyen merdiveni durduruyor. Kameramana plan anlatıyor, anons çekiyor. Başlığı zaten gelmeden hazır. Ekrem İmamoğlu’nun merdivenleri çalışmıyor, yürüyen merdivenleri affedersiniz bok götürüyor.
Sıfatına gazeteci diyorlar bu mevsimde.
Neyse yazının başlığını son kulisler koyduk biz de okuyucumuzla dalga geçmeyelim, son kulisleri aktaralım.
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun söylediği ama henüz isim açıklamadığı, iktidardan nemalanan gazeteciler diken üstünde. Seçim sonuçlarının rehavetini atlattılar. Ama yahu “Seçimde yenildin bari bizim ismimizi saymadan hangi liman diyorsan kabul” noktasındalar. Endişeli bekleyiş sürüyor.
Kemal Kılıçdaroğlu’nun gitmesini, değişimin koltuk değişimi, daha da ileri giderek “Armut piş CHP’yi ağzıma bırak” diyenler de iki arada bir derede kaldı. “Şimdi kazansak Bay Kemal’e, kaybetsek bize yazacak. Nasıl olacak bu işler” noktasında. Uykusuz geceler.
İYİ Parti çok hareketli. Son kulisler, “81 il demeyeydik iyiydi” noktasına gelindi yönünde. Yoğun akıcı yani. Yapılan araştırmalar Meral Hanım’ı masadan kalkıp geri döndüğü noktaya getirdi. Seçmeni diyor ki “Bacım siz Cumhurbaşkanı yapmak istediniz bu iki reisi, olmadı Cumhurbaşkanı Yardımcısı yapmak istediniz, şimdi diyorsunuz ki yeter ki kaybetsinler.” Bu işler nasıl olacak?
MHP kulisi vermeden olur mu? Milletvekili seçimlerinde her seçim bölgesinden aday çıkararak anketlerin aksine seçimden zaferle çıkan MHP, AK Parti listelerinden seçime girseydi Meclis’te bu sayıya ulaşamazdı. Ve fakat belediye seçimlerinde de işler değişmedi. Bahçeli, MHP’nin kazanma şansı olan yerlerde netlik istiyor. Büyükşehirlerde tümüyle AK Parti’nin yanındayız ama ya sonra?
Gelelim Saadet, Gelecek, DEVA, Yeniden Refah partilerine ve hatta Hüda-Par’a. Son kulisler sıcak sıcak. Yeniden Refah Partisi, “Birinci zaferi elde ettik, Meclis’e adım attık hamdolsun ama bu ilanihaye birliktelik değil diyor, millet ittifakının Saadet hariç diğer ortaklarına göz kırpıyor. HÜDA-Par ise Doğu ve Güneydoğu’da bir il ve birkaç ilçeyi heybeye koymak istiyor.
Bir de HDP kulisi vereyim de kulissiz kalmayın. HDP ise özellikle Millet İttifakı’na bakıp bakıp “Bunlar çıldırmış olmalı” değerlendirmesini yapıyor ve ekliyor “Akılları başlarına umarım gelir.”
Son kulisler böyle değerli okuyucu. Dedim ya bu mesleğin yarasıdır ama sizler bayıldığınız için tedavülden kalkmıyor. Size kulisleri ama son dakika, bakın burası ‘son dakika’ deyince daha da janjanlı oluyor, kulislerini aktarmayı sürdüreceğim.