Kerem Kırçuval

Kerem Kırçuval

ŞEREFİYLE HAKKIYLA VE SERGENİYLE

“Mucize bir kadroyla mucize bir şampiyonluk…”
Bu yıl futbolseverler çok heyecanlı bir şampiyonluk yarışı izledi.
Pandemiyle boğuşan futbol, haftada iki maç, sakatlıklar, karantinalar…
Her takım öyküsünde kuşkusuz buna yer verecek.
Ama bu sezona damgasını Sergen Yalçın vurdu.
Lafı eveleyip gevelemeye gerek yok.

Futboldan anlayan anlamayan, rakip olan, karşısında olan, herkes Sergen Yalçın’a şapka çıkarır.
Sergen Yalçın bir ders verdi hemen hepsine.
Bu, şampiyonlukların sadece parayla, lobiyle, algıyla olmayacağını, bir takım yapmanın, bir hava yaratmanın, kendine güvenin, inat etmenin, vazgeçmemenin, mücadelenin, ısrarın, sahada top oynamanın dersiydi.
Sadece rakipleriyle mücadele etmedi Sergen Yalçın bu dersleri belletirken. Siz bakmayın 26 bin kişilik imza törenine. Sezonun başından beri bir büyük yalnız adamdı Sergen Yalçın ve ekibi.
Beşiktaş’ın kısıtlı olanaklarını bilmeyen mi var?
Motokurye ile yetiştirilen iki son dakika transferini hatırlayın. Rossier ve Ghezzal. Sergen Yalçın ile hayata dönen iki adam. Biri sihirbaz olduğunu gösterdi, diğeri Türkiye’de oynayan en iyi sağ bek.
Atiba’ya ne demeli? Büyük kaptan. Tüm sezon “Semte heykeli dikilmeli” diye yazdım, yazıldı. Ne sezon geçirdi yine..
Mucize kadro, mucize şampiyonluktur bunun adı Sergen Yalçın da öyle tanımlıyor.
Perşembe gününden itibaren gazetemizde şampiyonluk yazı dizisinde daha farklı ayrıntıları okuyacaksınız. Bu nedenle tek tek isimlere girmeyeyim. Ama Necip demeden, Josef demeden, Larin demeden, Aboubakar demeden, Welinton demeden, Rıdvan demeden, Vida demeden nasıl durayım?
Bu çocukların inançlı büyük mücadelelerini alkışlamak lazım. Son 10 maçta 6 ya da 7 sakatlıktan dolayı kadro kuramayan, yedek kulübesini doldurmak için iki yedek kaleci ile çıkan Sergen Yalçın, Beşiktaş’ı şampiyon yapmıştır.
Gözyaşları ile maçı tamamlarken, bu takıma altyapıdan gelip, şampiyonluklar yaşayan bir futbolculuktan ilk sene Beşiktaş’ı şampiyon yapan hoca olmak. Sergen Yalçın Beşiktaş için artık çok daha büyük bir isimdir.
Rakiplerinin son ana kadar yarışın içinde olması aslında olağandı. Ama buna rakipleri bile inanamıyordu. Niye? En çok penaltıyı alan, en çok VAR ile puan kazanan onlardı, Beşiktaş forvetsiz maça çıkıyor ama yarışı bırakmıyordu.
Sızlanmıyordu Sergen Yalçın mesela. Soruluyordu, “Hocam şu eksik, bu eksik ne olacak?” diye, yanıt hep aynıydı, “Birileri çıkar oynar Beşiktaş forması giyiyorsa mücadele eder.”

Sergen Yalçın mücadelenin ve inanmanın adını bu sezona yazdı.
Beşiktaş’ın 16. şampiyonluğu, diğer şampiyonluklarından çok daha anlamlıdır. Hiçbir Beşiktaşlı bu şampiyonluğu unutmaz. Efsane gibi anlatılacak şampiyonluktur bu.
Keşke, büyük başkan Süleyman Seba yaşasaydı, keşke o da Sergen’li bu şampiyonluğu bizimle birlikte görebilseydi. Sergen Yalçın’ın hayatına dokunandır efsane başkan.
Beşiktaş’ı, yürekten, yüreğimin ta içinden kutlarım. Sergen Yalçın’ı ayakta alkışlarım.
Beşiktaş Hakkıyla, Şerefiyle, Sergeniyle şampiyon olmuştur.
Futbolsevere düşen alkışlamaktır.
Tebrikler büyük Beşiktaş, tebrikler Sergen Yalçın.

Önceki ve Sonraki Yazılar
Kerem Kırçuval Arşivi