Emre Özpeynirci

Emre Özpeynirci

Nüfusun yüzde 1’i bile otomobil alamadı

Türkiye’de 11 ayda 845 bin adetle rekor otomobil satılırken, bu sonuç bile nüfusun yüzde 1’ini yeni otomobil sahibi yapamadı. Alım gücünün hızla düştüğü bir ortamda vergiler ve faizlerin bu kadar yüksek olması bunu kaçınılmaz kıldı.

Türkiye İstatistik Kurumu’na (TÜİK) göre nüfusumuz 2024 yılı başı itibarıyla 85 milyon 372 bin 377 kişi. Ülkemizde 11 ayda satılan sıfır otomobil sayısı ise 845.530 adet. Bu sonuç bugüne kadar ki en yüksek 11 ay satışı olarak kayıtlara girdi. Ama nüfusa göre satışlara baktığımızda her 1000 kişiye 9,9 adet, ya da her 100 kişiye 0,99 adet sıfır otomobil düştüğünü görüyoruz. Yani siz bakmayın rekor satışlara, bu sürede toplam nüfusun %1'i bile yeni otomobil alamamış durumda. Tabi bu yılki sonucun tarihin en iyisi olduğunu düşünürseniz, durumun vehametini daha iyi anlayabilirsiniz. Nüfusun bu kadar küçük bir kısmının araç alabilmesi, ekonomideki gelir dağılımı eşitsizliğini ve vergi politikalarının etkisini gözler önüne seriyor. Bu durum iç pazarın nüfusa oranla büyüme potansiyelini sınırlarken, otomotiv sanayine yönelik yatırımları da sınırlandırıyor. Peki bu durumun temel sebepleri neler;

nufussatis.jpg

  1. Ekonomik durum ve satın alma gücü: Otomobil fiyatları döviz kuru dalgalanmaları ve yüksek enflasyon nedeniyle son yıllarda hızla yükseldi. 2024 yılında araç fiyatlarının büyük kısmı 1 milyon TL'nin üzerinde olduğu için geniş bir kesim bu araçlara erişimedi. Ortalama gelirin araç fiyatlarına oranı, satın alma gücünü ciddi şekilde sınırlandırıyor.
  2. Kredi ve finansman sorunları: BDDK’nın 2 yıldır taşıt kredi oranlarını güncellememesi, bankaların uyguladığı yüksek faiz oranları bireylerin kredi kullanarak otomobil sahibi olmasını zorlaştırıyor. Araç finansmanı genellikle peşin ödeme gerektiriyor ya da yüksek faizli kredilerle sunuluyor.

3. Ağır vergi yükü: Türkiye'deki araç fiyatlarının büyük bir kısmını ÖTV (Özel Tüketim Vergisi) ve KDV oluşturuyor. Elektrikliler hariç en ucuz otomobildeki toplam vergi yükü yüzde 116’yı bulurken, yüzde 284’ye kadar çıkabiliyor. Yani bu vergiler, bir otomobilin baz fiyatını ikiye hatta üçe katlayabiliyor ve araç sahibi olmayı daha da zorlaştırıyor.

4. Kullanım maliyetleri: Araç sahipliği maliyetlerinin (yakıt, sigorta, bakım vb.) yüksekliği de bireyleri araç almaktan alıkoyabiliyor.

Kuşkusuz bir çözüm olarak, daha düşük vergi oranları, kredi faizlerinin düşürülmesi ve yerli üretim araçlarda teşviklerin artırılması daha geniş kesimlerin araç sahibi olmasını sağlayabilir. Ancak bu tür adımların uygulanması ekonomik istikrar ve bütçe dengesi açısından zorluklar yaratabilir.

cupra-terramar-2.jpg

Yeni İspanyol geldi

İspanyol Seat’ın bünyesinden çıkarak premium marka olarak doğan ve kısa sürede Türkiye’de de başarılı satış rakamlarına ulaşan Cupra, dünyadaki 10’uncu ‘CUPRA City Garage’ lokasyonunu İstanbul Galataport’ta açtı. Açılış töreninde markanın yeni SUV modeli Terramar da ülkemizde 2.650.000 TL’den başlayan fiyatlarla satışa sunuldu. Terramar Türkiye’de 150 beygir gücünde 1.5 eTSI (mild hibrit), 204 ve 265 beygir güçlerinde 2 litre TSI (benzinli) ve 204 ve 272 beygir güçlerinde 1.5 eHybrid (şarj edilebilir hibrit) seçeneklerine sahip.

download.jpeg

Önceki ve Sonraki Yazılar
Emre Özpeynirci Arşivi