* Demirel, Cindoruk’a neden; 'Senin karın bizden daha politikacı çıktı, bizi yıllar önce uyarmıştı' dedi

*Dişlediği kalem Mont Blanc marka mıydı?

*Kitap Çiller’in düşüşünde etkili oldu mu?

Tansu Çiller, dedikleri kadar boş muydu? Yoksa mesele çekememezlik miydi?
Hem güzel hem profesör… Hem de başbakan! Bill Clinton bile she is hot (kadın çekici) diyor.
Tanıdığım en kötü siyasetçi Tansu diyen uyanık İlber Ortaylı ise o dönemde kadının danışmanlığını yaptığını söylemiyor.
90’larda meyve veren ağaç mı taşlanmıştı, yoksa ağaç hiç meyve vermemiş de verir gibi mi yapmıştı?
Gezegenin en iyi Tansu Çiller kitabının yazarı Faruk Bildirici’ye sordum:

Boğaziçi’ndeki not defterlerine, üniversitede dişlediği kaleme kadar nasıl bulabildiniz?
Gazetecilikle… Haber kaynaklarıma elimde hiçbir belge yokmuş gibi davrandım. Halbuki elim çok güçlüydü. Beni çaresiz görüp yardım etmek istediler.
Dişlediği kalem Mont Blanc marka mıydı?
Ucuz bir kurşun kalemdi.
Kitabı yazarken Tansu’yla görüşmek istemediniz mi?
Kabul etmedi. Bu kadar etkili bir kitap yazabileceğimi beklemiyordu.
Kitap Çiller’in düşüşünde etkili oldu mu?
Kendi söyledi: Düşüşümün 4 sebebinden biri Maskeli Leydi kitabıdır.
Tansu, Boğaziçi’nde bölüm başkanı olmak için her türlü kötülüğü yapıyor. Siyasete girince odasındaki eşyalarını toplamak için dahi geri dönmüyor. Çelişki değil mi?
Değil. Akademisyenlik Tansu için bir araç… Tekrar dönülüp bakılması gereken bir yer değildi.
Kitap çıkınca Çiller Ailesi’nden bir tehdit aldınız mı?
Sadece dava ettiler. Onlardan da takipsizlik çıktı.
Tansu gerçekten aptal mı yoksa çok mu zeki? Kitaptan anladığım, aptal sarışın taklidi yapıp, erkekleri heyecanlandırıp kariyerinde ilerliyor. O kadar kolaysa bunu herkes yapar. Farkı neydi?
Çok zeki… Yani düşünün… DYP’nin delegeleri, karşılarında Tansu’yu görüyorlar. Karşısındakinin elini, iki elinin içine alıp gözlerinin içine bakıyor.
Ne yaparsa yapsın, Tansu dokundu diye neden kendi fikrimden ya da menfaatimden vazgeçeyim ki?
Emin olmayın ya da herkes adına o kadar emin olmayın.
Hadi DYP’nin Anadolu’dan gelen masum delegelerini anladım. Asaf Savaş Akat, Erdoğan Alkin de Çiller’e muteber bir profesör muamelesi yapıyor. Onlar da mı saf?
Saf değiller. Tansu’yla iletişimleri çok kısa süreli… Bu kişiler daha Tansu’nun kapasitesini, kişiliğini göremeden yollar ayrılıyor.
Demirel de mi Tansu’nun sarışınlığına heyecanlanıyor?
Demirel, Tansu’yu kontrol edilebilir, pasif bir karakter sanıyor. O yüzden önünü açıyor.
Karı-koca bir kooperatif kuruyorlar. Eşe dosta villa yapıp satacaklar ama arsanın imar izni yok. Bunu saklayıp kendi arkadaşlarından bile para tokatlıyorlar. Kitabı 98’de yazdınız. Arkadaşlarının bunlara açtığı davalardan bugün dahi hiçbir şey çıkmadı mı?
Hayır, burası Türkiye…
Kitapta Tansu’nun Bedrettin Dalan’la ilişkisi olduğuna yönelik ima var. Ben mi yanlış anlıyorum?
Kanıtlayamadığım şeyleri açıkça söylemedim. Artık nasıl anladıysanız…
Özer’in İstanbulbank’a genel müdür olup bankanın içini boşaltmasıyla Yeniköy’de bir yalı alınıyor. Yalının Tansu’nun siyasetteki yükselişindeki etkisi nedir?
Komşuları değişiyor, çevresi değişiyor. Çiller görüşmelerini bu yalıda yapıyor. Aile için sembolik değeri yüksek bir adım.
Tansu, bu kadar olanağın içinde neden bu kadar kalitesiz yaşlanmış olabilir?
Başka faktörler de var. Stres, kaygı hayat kalitesini etkiliyor.
Erdoğan, Çiller’i yanına alsa, laik kesimden oy almak için işine yaramaz mı?
Yaramaz. Tansu’nun CHP seçmeni nezdinde hiçbir saygınlığı yok.
Kitap 25 baskı yaptı. Bir araba parası kazandınız mı o dönemde?
Hayır, kitabın korsanı çıktı. Paranın önemli kısmını da yayınevi aldı.

Son not: Görünüşe göre başta Demirel, Tansu’yu aptal sarışın sananlar kendileri aptal durumuna düşmüşler. Tansu’nun aptal olmadığını 2 kişi fark etmiş. Biri Hüsamettin Cindoruk’un karısı, biri de Faruk Bildirici… Demirel, Cindoruk’a şöyle diyor: Senin karın bizden daha politikacı çıktı, bizi yıllar önce uyarmıştı!
Bildirici’nin hayat dersleriyle dolu bu kült eseri, herkesin kütüphanesinde bulunmalı!