Erhan Erkut
Korona Mezunları
Mart 2020’de tüm dünya ile birlikte ülkemizi de etki altına alan Korona salgını geçtiğimiz akademik yılın ikinci döneminin son yarışını etkiledi. Bütün dijitalleşme söylemlerine karşın üniversitelerimizin çevrimiçi eğitime ne kadar hazırlıksız olduğunu gördük. Üniversiteler 3 hafta kapatıldı, sonra da kalitesi okuldan okula büyük farklılıklar gösteren çevrimiçi eğitime geçildi. Eğitim teknolojilerini uzunca bir süredir iyi kullanan okullar altyapıları sayesinde çevrimcici eğitime uyum sağlarken, birçok üniversitemizde eğitim öğrencilere eposta ile yollanan sunum dosyalarından ibaret olabildi.
Not enflasyonu
Öğretim üyeleri hem çevrimiçi eğitime alışkın olmadıklarından hem de salgının ve sokağa çıkma yasaklarının öğrenciler üzerinde yarattığı baskıyı bir nebze olsun hafifletebilmek amacıyla derslerinde ve sınavlarında standartları düşürdü. Bunun sonucu olarak birçok üniversitede geçtiğimiz dönem not rekorları kırıldı ve öğrenciler rahatça sınıf geçerek mezun oldular.
Yeterince değerlendirilemeyen yaz
Konunun uzmanları salgının yazın sona ermeyeceğini ve daha uzunca bir süre bizimle birlikte olacağını söylemelerine rağmen akademi dünyası 2019-20 akademik yılının sonunda rahata erdiğini düşündü. Birçok uzman, hem üniversite yöneticilerini hem akademisyenleri uyardı, çevrimiçi eğitimin ne olup ne olmadığını anlatmaya çalıştılar ve yazın çok iyi değerlendirilmesi gerektiğini anlattılar. Fakat Ekim ayında üniversitelerin açılması ile gördük ki, maalesef eğitim sistemimizin çevrimiçi becerileri pek fazla ileri gidememiş. Salgının ilk döneminde üniversitelerin çevrimiçi eğitim çabalarını iyimser bir hoşgörü ile karşılayan öğrenciler, zaman içerisinde belirgin bir ilerleme olmayınca sistemden ümit kesmeye başladılar.
Kördövüşü
Şu anda öğrenciler hocaların büyük bir kısmının teknoloji okuryazarı olmadığından, sınıfta ders verir gibi kameraya konuştuğundan şikayet ederken hocalar da öğrencilerin derslere ilgi göstermemesinden, sorulara cevap vermemesinden, kameralarını açmamalarından ve kopyadan şikayetçi. Geçen senenin son iki ayını etkileyen salgın, bu senenin tamamını etkiliyor. Şu anda bazı üniversitede verilen çevrimiçi eğitimi bir “kördövüşü” olarak nitelemek çok yanlış olmaz. Bu seneden öğrencilerin ne kadar verim alabildikleri meçhul. Bu yaz mezun olacak olan öğrencilerin alan derslerine yoğunlaştıkları en kritik son 3 dönemleri ciddi derecede etkilendi. Bu yaz mezun olacaklara “Korona mezunu” denilecek ve zaten ekonomik kriz nedeniyle zayıf düşmüş olan kurumlar almaları gereken eğitimi tam alamamış 2021 mezunlarını ise almakta tereddütlü davranacaklar. Önümüzdeki yıl hem ekonomik kriz hem de salgın nedeniyle üniversite mezunu işsiz sayısında ciddi bir artış olması kimseyi şaşırtmamalı.
İşlevsizleşen üniversite
Zaten iş dünyasının ihtiyaçlarına cevap vermekte zorlanan üniversiteler, bu dönemde nisbeten iyi yaptıkları akademik eğitim verme işini de iyi yapamamaya başladılar. Keşke üniversite dünyası bu salgını bir musibet gibi görüp bir an önce geçmesini umacağına, bir fırsat olarak değerlendirip çevrimiçi eğitim adalelerini güçlendirse idi diyorum ama maalesef böyle olmadı. Sonuç? Yetersiz beceri ve bilgi birikimi ile mezun olan öğrenciler ve dünyanın gerçekleri ile başedemediğini bir kez daha kanıtlayıp toplumun güvenini yitirmeye devam eden ve böylece kendi sonunu hazırlayan üniversite kurumu. Bu salgının etkileri daha uzun yıllar hissedilecek.
Sorun = fırsat
Öğrencilere önerim enseyi karartmamaları. Her sorun bir fırsatı da beraberinde getirir. Şu anda elinizde oldukça fazla boş zaman var. Bu zamanı değerlendirip üniversitenin zaten geliştirmekte pek de başarılı olmadığı yetkinlik ve becerilerinizi geliştirirseniz, aranan mezun olabilir, planladığınız kariyer yolculuğuna başlayabilirsiniz. 5 yıldır Mehmet Zorlu Vakfı ve MEF Üniversitesi desteği ile verilen “Yetkin Gençler” farkındalık eğitimi tam da bu boşluğu doldurmayı ve size kariyerinize başlarken destek olmayı hedefliyor. Eğitimler ücretsiz ve herkese açık. Şikayet etmek yerine kendinize yatırım yapın. Yanınızdayız.