Büyük siyaset ve düşün insanı Abdüllatif Şener’in Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde reyini, kendisini mebus yapan ama son seçimlerde ittifaktaki arkadaşları yüzünden liste dışında bırakan Kemal Kılıçdaroğlu yerine ilk turun yüzde 5 oy alan ismi Sinan Oğan’a verdiğini söylemesinin şaşkınlığı tez geçti.
Çünkü ikinci çıkışı daha ilkine “Oha be abi, yapmayın Sayın Şener, siyasette bu da mı var?” demeye izin vermeyen ama hepimizi güldüren boyuttaydı:
“Ben kafa bulmak için öyle dedim…”
Bu mümtaz açıklama sonrası sosyal âlem neşelenmek için mal bulmuş mağribi gibi atladı mevzuya. Henüz çıkarmadığı milli görüş gömleği üstünde ve kabinedeyken, kendisine bağlanan Tütün ve İçki Piyasası Üst Kurulu’yla ilgili olarak, “Ben şarabın tadından başka her şeyini bilirim” dediğinde kafayı bulmaya taktığının işaretlerini alamamışız.
Sosyal medya diyordum.
Orijinal bir arkadaş, “Rakıya bu kadar zam yaparsanız olacağı buydu” dedi.
Ahali iyice delirdi.
Kafa bulma konusunda yeni yöntemlerin keşfedilmesi mi, sahte rakıyla ölüm oranlarının artması mı, bunu çözemedim. TÜİK düşünsün.
Abdüllatif Şener, Necmettin Erbakan kadar, sol cenahtan da aslında Deniz Baykal’ın buluşudur. Deniz Baykal’ın genel başkan seçildiği kongrelerde parti meclisi yıldızlarına bakarsanız, meseleyi anlarsınız. Hayatlarında hiçbir öngörüsü tutmamış, partilerini barajın altında bırakmaktan utanmayanlar silmiş olabilirler hafızalarındaki o isimleri, 70’lik adama Ricky Martin muamelesi yapacak kadar delirdiklerinden, ben şimdi saymamayım burada.
Recep Tayyip Erdoğan’ın, Abdullah Gül’ün eşinin başörtüsünden rahatsız olan Deniz Baykal, “Tamam abi Abdüllatif Şener’i gösterin biz de itiraz etmeyek!” diyecek kadar demokrat, büyük siyasetçi, kusursuz bir kahramandı.
Yerseniz.
Şener’i kafa bulma arayışına iten sürecin başlangıcı bu olmadı mı? Baykal, kendisine ve partisine oy verenleri artırmak, daha çok seçmeni ikna etmek yerine, karşısındakileri tek tek delirtme yöntemini başlatmış, bundan da tek sonuç almıştı.
Şener’in aklıyla oynadı.
Sadece ve sadece aday listesinde ismini göremediği için “Bir anda değiş tonton” olanların elbette ilki de değil, sadece yenisi Abdüllatif Şener. Ancak Şener’in siyasi ikbalini hazin şekilde sonlandırırken meseleyi “Kafa bulmaya” getirmesine sıfatlar bulmalı şairler.
Seçimlerde yapılan yanlışlar listesinden ilk çıkarılacak isim Abdüllatif Şener.
Kendi kişisel hayatında bunu eminim kafayı bulmadan izah eder ama artık geçmiş olsun.
Meselesinin Bay Kemal’den intikam almak, meselesinin bir koltuk uğruna yaptım dememek, meselesinin benim de bir çizgim var demek olduğunu umarım kafa bulmadan anlatır, yahut mâl olduğu tabloya bakıp aklı başına gelir.
Şener’e akıl vermek, onu ayıltmak adına yazmıyorum bunları. Savrulmaların geldiği noktanın özeti olduğu için bu satırları yazıyorum.
Yeni sistemin getirdiği “herkesle birleş, herkesle bölüş” meselesine bilmiyorum nereden bakıyorsunuz.
Ben iyi niyetle seçtiğim fiillerden bakıyorum.
Kutuplaşmanın yok edileceği model iddiamı güçlendirdiğinden bu fikirdeyim.
Değişmedim.
Ve ancak diyebilirim. Yola çıkarken, birleşeceğini de bölüşeceğini de iyi seçmeli insan.
Büyük beklentiler büyük hayal kırıklıkları yaratmıyor mu?
Kafayı daha güzel bulabilirsiniz, misal bir öğlen rakısında.
