Kerem Kırçuval
GÜNLERDEN KÖMÜR KARASI…
Kalbimiz kırık, yüreğimiz buruk. Kömür karası değil ekmek parası diyenleri yine yitirdik. Hiç ders almadık, hiç felaketleri önemsemedik. Cenazelere ulaşmanın sevincini yaşadık.
Rahmet olsun emekçilerin en şanlılarına.
Bu konuda yazacak çok sözüm var ‘yazı işleri’ maçı bekliyor.
Maç öncesi iyi haber Ghezzal’ın 7 maç aradan sonra ilk 11’de başlamış olmasıydı. Kötü haber ise Giresun maçında hem Saiss hem de Emrecan’ın sakatlanması… Valerien İsmael sene başında göndermeyi planladığı Montero’ya umut bağlamak zorunda kaldı.
Formayı Ghezzal’a kaptıran Muleka’nın yanında Gedson Fernandes ve Redmond’un yedek kulübesinde olduğunu düşününce orta saha savaşlarının şiddeti anlaşılıyordu.
Seyircisi stada alınmayan Trabzonspor’da ise eksik yoktu. Monaco moraliyle geldiler İnönü’ye. Bu statta son iki maçtan deplasman galibiyetiyle dönen Trabzon seriyi sürdürme niyetindeydi.
Beşiktaş saldırgan başladı Trabzonspor ise kontrollü. Beşiktaş ilk dakikalarda sahaya daha iyi yayılmış göründü. Hamsik’in daha maçın 6. dakikasında Salih’e yaptığı harekete kart verilmediği gibi faul bile çalınmadı Ali Şansalan tarafından.
İlk kornerle öne geçtiğinde Trabzonspor 11. dakikaydı karşılaşmada. Bakasetas ortasını uyuyarak izleyen Beşiktaş stoperlerinin arasından yükselen Maxi Gomez topu ağlarla buluşturdu.
Dele Alli’nin sahada her geçen dakika etkisizleşmesi, Trabzonspor orta sahasını cesaretlendirdi. 24. dakikada Beşiktaş’ın kaçırdığı gol de izlenmeye değerdi. İki usta ayak Weghorst ve Dele Alli yüzde yüz ağlarla buluşması gereken topu ayrı ayrı kaçırdı.
Ghezzal ve Rosier ikilisi olmadan Beşiktaş’ın gol bulması gerçekten imkânsız. 28. dakikada bu ikilinin yarattığı pozisyonda son sözü söyleyen toptan kaçamayan Larsen oldu ve kendi ağlarına topu yuvarlayarak maçı yeniden başlattı.
Golün ardından Trabzonspor kontra yerine daha çok oyun kurmaya başladı. Sonucunu da aldı. 35. dakikada Masuaku’nın inanılmaz hatasını affetmeyen Trezeguet oldu. Trabzonspor yeniden öne geçti.
Yetmedi Ghezzal sakatlandı yerini Redmond’a bıraktı. İlk yarı Trabzonspor’un istediği gibi sona erdi.
İkinci yarı ilk yarıya göre daha tempolu başladı. Her iki takım da oyun disiplininden kopmaya hazırdı. Trabzonspor, Beşiktaş’ın savunmasından çıkarken yaptığı iki hatayı değerlendirebilse maçı erken koparabilirdi.
Cenk Tosun oyuna girdikten sonra ceza sahası içinde ilk buluştuğu topu ağlarla buluşturdu. Pozisyon tam Tosun Paşalık idi. Weghorst’un kafası direkten dönünce tamamlamak Cenk’e kaldı.
Oyun, 2-2’ye geldikten sonra atanın elinde kalacaktı. Ama buna engel orta hakem Ali Şansalan idi. Pozisyon okuyamayan, takdir haklarını yanlış kullanan bu orta hakem uzatmayı da hesaplamaktan uzaktı.
Trabzon yenemedi ama yenilmedi. Beşiktaş ise çok önemli 2 puan daha kaybetti evinde. Sezon başında oyununu rakibe kabul ettiren, bıkmayan, yorulmayan Beşiktaş geriye gidiyor. Uyarayım.
Beşiktaş’ın bu maçtan sonra Valerien İsmael tartışması daha da alevlenecek gibi duruyor. Ama Beşiktaş’ın esas sorunu futbolun katili hakemler ve buna öncülük eden federasyon.
Beşiktaş’ın evinde bu hovarda kayıpları ileride çok aranır söyleyeyim.
Ama yazımı madencilerle bitirmek isterim. Beşiktaş taraftarı kocaman pankart ile andı, “Günlerden kömür karası” dedi. Eyvallah.
O canlar bir daha geri gelmeyecek. O canlar ihmalden, adaletsizlikten, haksızlıktan gittiler. İlahi adaletin eninde sonunda tecelli edeceğinden hiç şüphem yok ama, insanlığın adaletini yaşamak hakkım.
O aileler, o çocuklar…
Madenciler ölmesin.