Mine Uzun
Enflasyonda dejavu
Hazine ve Maliye Bakanı Nureddin Nebati’nin ocak ayında %50’nin altında tepe yapmasını beklediği yıllık enflasyon TÜİK tarafından açıklanan resmi veriler ile %60’ı aştı ve yıllık TÜFE, mart ayında %61,14 seviyesine yükseldi. “Bu ne ya hu” demeyin, biraz bekleyin; çünkü ÜFE %114,97 seviyesinde. İşin daha da kötüsü bu seviyeler henüz zirve seviyeler değil, enflasyonda yükseliş önümüzdeki aylarda da devam edecek.
Enflasyonun açıklanmasının ardından Bursa’da konuşan Bakan Nebati konuşmasının bir yerinde “Faiz artırılmadan olmaz diyenler vardı. Elhamdülillah o da tamam” demiş. Ben neyin tamam olduğunu anlamadım.
Birincisi kâğıt üstünde faiz artırılmasa da bugünlerde mucize çözüm diye anlatılan “kur korumalı mevduat” ürünü ile örtülü bir faiz artışı yapıldı. Hem de 300 baz puan.
İkincisi Sayın Bakan “Tamam” diyerek enflasyon konusuna işaret ediyorsa aklıma şu soru geliyor: Tamam dediğimiz yer %60 ise bir de tamam olmasa yüzde kaç olacaktı acaba?
İşin en ilginç noktalarından birisi, gerek aylık gerekse yıllık bazda en yüksek enflasyonun yaşandığı grup ulaştırma. Yıllık artış %100 seviyesinde. Dünyada özellikle Rusya-Ukrayna savaşı ile petrol fiyatlarında ciddi bir yükseliş yaşandığı doğru da savaş 24 Şubat’ta başladı. Ondan öncesini nasıl açıklayacağız acaba?
Mesela faiz indirimlerinin erken ve büyük adımlarla atılmasının sonucu patlamış döviz kurları bunda bir etken olmuş mudur?
“Bana ne ben hep 50 TL’lik benzin alıyorum” diyen arkadaşlar artık 50 TL’lik benzin ile bir sonraki benzin istasyonuna bile gidemiyorlar.
“Benim arabam yok ki bana ne akaryakıt zammından” diyen arkadaşlar, bugünlerde marketlerde tane ile domates, salatalık, patlıcan satılmasının nedenlerinden birinin de bu olduğunu acaba anlamaya başlamışlar mıdır?
Biz gerçekten enflasyonun çok büyük bir sorun olduğunun farkında mıyız? Çözüme gitmek için öncelikle sorunu kabul etmek gerekiyor. Bence biz enflasyonu bir sorun olarak görmüyoruz. Bizde yeni yöntem, enflasyona sözlü müdahale. Bugüne kadar bu da dünyada denenmiş ve başarılı olmuş bir yöntem değil. O da olmazsa polisiye tedbirler.
Acaba devlet akaryakıttan aldığı vergilerin bir kısmından “fedakârlık” ederek mi başlasa işe? Malum en büyük artış ulaştırmada.
Daha geçen gün doğal gaza gelen zamlar yıllık enflasyona direkt ve dolaylı 1 puan ekleyecek enflasyona. Sorsan dünyanın en ucuz doğal gazını biz kullanıyoruz.
Bana ne bundan? Ben cebimden çıkan paraya bakarım.
Geçen yıl eve giren paranın yüzde kaçını doğal gaz faturası olarak ödüyordum, bugün yüzde kaçını ödüyorum…
Yılbaşında verilen asgari ücret zammı bugün itibari ile yok. Enflasyon böyle bir bela işte.
Bakan Nebati’nin konuşmasında ilgi çekici bir başka nokta daha vardı.
“Makul seviye”… “Yılsonunda enflasyonu makul seviyeye getireceğiz” diyor. “2023 seçimlerine tek hane enflasyon ile gireceğiz” söyleminden, geldiğimiz nokta “makul seviye”.
Ve matematik ile anlatamadığım, değinmek istediğim son ifade; “Kur ve faizin üstesinden geldik sıra enflasyonda” söylemi.
Aşağıdaki tablo sanırım her şeyi gösteriyor. Sadece 18,50 TL’ye giden dolar kuru tabloda yok. Çünkü her ayın ilk iş gününü aldım. TCMB faizi inince kur yükseliyor, enflasyon patlıyor hatta bunlar yetmezmiş gibi bir de piyasa faizleri yükseliyormuş.
Soran olursa “Türkiye’de faizler düştü” dersiniz.
*Faiz indirimi 19 Eylül 2021 tarihinde yapıldı.
** İlgili ayın ilk iş günündeki TCMB Döviz Satış Kurudur.