Kerem Kırçuval
BEŞİKTAŞ SADECE FUTBOL OYNUYOR
Muhteşem bir başlangıç yaptı Beşiktaş. Son üç yıllık kariyerinin en iyi rakamlarına daha dördüncü dakikada dün ulaştı Rachid Ghezzai.
Beşiktaş’taki ilk golü tam jeneriklikti. Nefis bir vuruşla maçı başlatmış oldu. Bitmedi önce 8’de sonra 20’de öyle iyi iki pas attı ki Aboubakar’a… “Artık dokun ve sana golü, bana asisti yaz” diyordu. Yapamadı Aboubakar.
Gençlerbirliği ne pas yapabiliyordu ne de sahasından çıkabiliyordu. 30. dakikada, Welinton’a faul yaparak topu kapan Ayite, Candeias’ı kaleci ile karşı karşıya bıraktığında orta hakem Yaşar Kemal Uğurlu pozisyonu zevkle izliyordu. Bu mutluluğa kalesinde devleşen Ersin nokta koydu.
İki stoperi olmayan Sergen Yalçın’ın takımı çok iyi hazırladığı görüldü. Larin ve Ljajic aksar gibi görünse de stoperde Necip, orta sahada Souza ve Atiba, sol bekte sağ ayağıyla oynayan Dorukhan ile elbette Ghezzai nefis oynadı. Necip bir haftada çıktığı üç maçta sol bek, orta saha ve stoper mevkilerinde oynadı. Evin oğlu, nerede istenirse orada oynuyor.
İkinci yarı da Ghezzai’nin ayak içiyle başladı ama olmadı. Ceza sahası içindeki vuruşu ikinciyi getiremedi henüz 46’da.
50’den sonra kar yağışı hızlandı, yeşil zemin beyaza dönmeye başladı. Hakem topun rengini değiştirdi. Beyaz top çıktı turuncu top alındı sahaya. Bayılıyorlar turuncu sıfatına. Hatalı düdüklere, turuncu pozisyon diyorlar ya. Artık turuncu topları da oldu.
Gençlerbirliği’nin 22 yaşındaki stoperi Arda Kızıldağ takıma adına en iyi isimdi. Beşiktaş’ın bitmeyen atakları kaleciden önce Arda’nın müdahaleleri savuşturuldu.
Kar yağışı etkisini daha da attırdı. Ghezzai’nin sakatlanması akla değişikliği getirdi. Cenk Tosun ve N’Koudou oyuna girerken Ghezzai ve gününde olmayan Aboubakar moral bozukluğuyla oyundan çıktı.
Maç öncesi ilginç bir görüntü vardı. Sergen Yalçın, tribüne çıkıp yedek başlattığı Cenk Tosun ile samimi bir konuşma yaptı. Ne konuştuğunu bilmiyorum ama bu statlarda pek rastlanan bir durum değildi.
Cenk nasıl bir motive olduysa, ikinci maçında 2 gol attı. Oyuna onunla başlansa neler yaşanırdı acaba?
Yaptığı 534 pasın 426’sında isabet sağlayan, rakip kaleye 20 şut atan, rakip ceza sahasına tam 40 kez giren, neredeyse 2,5 dakikada bir anlamına gelir bu, Beşiktaş, lider ile olan sadece 3 gollük averajı da çöpe atabilirdi.
Haftaya “Bay” Beşiktaş. Yoğun tempoya bir mola. Rakiplerine bir nefes alma şansı.
Karagümrük maçında Fener’in oynadığı futbolu, Galatasaray maçında hakemlerin skoru nasıl değiştirdiğini izleyenler, dünkü maçı kaçırmadılar ise futbolun koşullar ne olursa olsun oynanabildiğini görmüşlerdir.
Sergen Yalçın’ın maç sonunda “Bir takım şampiyon olacak, bırakın sahada olsun” sözlerini de bir kez daha not edelim ve ekleyelim. Futbol sahada oynansın masada değil.