Kerem Kırçuval
Beşiktaş nereye gidiyor?
Müsabakaya kaptanlık pazubandı ile çıkan Aboubakar, Bobo’nun ardından siyah beyazlı forma ile en çok gol atan ikinci yabancı topçu oldu.
Bu sene daha ilk yedi haftada 8 gol atıp 9 gol yiyerek 1987-88 dönemi verilerine dönen Beşiktaş’ta eksikler çoktu. Kalede Mert, geride Bailly, ortada Gedson Fernandes, forvette Rebic yoktu. Zaynutdinov 10 numara mevkiinde çıktı maça ama hemen sol kanada yerleşti. Cenk yerine Muleka vardı. Ah sabrımız.
Liderlik koltuğundaki takımın 11 puan gerisinde, sahaya eksi averajıyla da çıkan Beşiktaş moralsizdi. İki deplasman maçından mağlup ayrılmış hatta Adana Demirspor maçından hezimet gibi bir skorla ayrılmış Beşiktaş’ın moralli olmasını beklemek lükstü zaten.
Konyaspor’un önemli ayağı Moreno 18’de yokladı Beşiktaş kalesini ama Ersin paslanmışlığını atmış göründü. Bu karşılaşmanın ilk tehlikeli adımıydı.
Dakikalar 31’i gösterince Zaynutdinov kornerden gelen topa yaptığı kafa vuruşuna kavis verebilse azıcık, ligdeki ilk golünü tarihe kayıt düşecekti.
Ancak golü ilk yarının uzatma dakikalarında Konya’dan Uğurcan attı ama tabela Beşiktaş lehine değişti. Rashica’nın rakip defanstan kaptığı topu ısrarla ceza sahasına göndermesi sonrasında Uğurcan ters bir vuruş yapınca Beşiktaş soyunma odasına önde gitti. İlk yarı hiç isabetli şutu olmayan Beşiktaş için bu gol adeta piyangoydu.
Tabii amorti değil büyük ikramiye gibi piyangoydu. Eksi averajla bu maça çıkınca “Beşiktaş’ın golünü de rakipleri atıyor” sözlerine gülümsememek elde değildi.
İkinci yarıya ise Konyaspor daha hızlı başladı. Ve ne yazık, 55. dakikada Oğulcan disiplinsizlikleriyle takımını 10 kişi bıraktı, ev sahibi takımın enerjisini elinden aldı.
Kırmızı kartın hemen ardından Şenol Güneş Rashica-Ghezzal, Masuaku-Demir Ege değişiklikleri yaptı.
Bunun faydası görüldü. Nitekim 62’de Ghezzal indirdi Aboubakar tam da kendine yakışan hareketlerle ve güzellikle skoru 0-2’ye getirdi. Muhteşem bir son vuruştu.
Etkisini arttıran yağmur Konya ovasına bereket getirdi mi bilmiyorum ama oyunu tümden yavaşlattı. Avrupa müsabakasını düşünen Beşiktaş yan top yapmaya doyamadı. Güya kendini dinlendirdi. Bu bereketsizliğe karşı Cenk ve Chamberlain oyuna alındı Muleka ve Hadziahmetovic çıkarıldı ama durum değişmedi.
İki takım da karşılaşmada göze hoş gelecek organizasyona da harekete de imza atamadı.
Beşiktaş’ın iki deplasman mağlubiyetinin ardından buradan üç puanı kapması önemli ama yeterli mi?
Zaynutdinov ile ilgili de bir not düşmeliyim. 10 numara başlayıp önce sol kanat sonra sağ kanat sonra tekrar 10 numara ve oyundan çıkana kadar sol bek oynayan bu adam önemli. Nereye koysan oturuyor, sanki dersin Necip. Muleka’ya gösterilen sabrın daha fazlasını hak ediyor.
Gelelim özüne. Çok iyi şut atacak kramponları olmasına rağmen koca müsabakayı tek isabetli şutla tamamlayan Beşiktaş bocalıyor. Ki puan cetveli de liderin 8 puan gerisinde olduğunu söylüyor.
Beşiktaş’ın özellikle forvette ne yaptığı anlamak çok zor. Aboubakar’ın yanında Cenk de olsa Muleka da olsa durum değişmiyor. Hep bireysel mucizeler bekleniyor. Olmaz.
Oysa buraya yazılmış bir formül gerekiyor. Şenol Güneş ile yaşanan iki şampiyonlukta rakibi bunaltan hücum anlayışı çok uzakta kaldı. Oysa topçular çok değişmedi.
Beşiktaş oyun anlayışını değiştirmeli.
Maç öncesi Konya emniyetinin sert müdahalelerine maruz kalan hatta silah doğrultulan Beşiktaş taraftarı sahipsiz değildir. Yönetim uyumuyordur umarım.
Ben bu yazıyı tamamlarken Beşiktaş kulübü resmi açıklamayı yaptı.
“Devletine, milletine, polisine, askerine her zaman sahip çıkan ve sahip çıkmaya devam edecek olan Beşiktaş taraftarı silah çekilecek taraftar değildir.”
Umarım Konya emniyeti gereğini yapar.
Futbol dostluk ve kardeşliktir.