Beşiktaş Suudi Arabistan’tan gelen Aboubakar’ın lisansını daha odasına yerleşmeden çıkardı ama maça dakikalar kala N’Koudou maç kadrosundan çıkartı. Öksürüyor çocuk. Salgın var, hepimizin dikkat etmesi gerek. Spor yapmak yetmiyor, korunmak lazım.
Aboubakar’ın gelişi moral elbette Beşiktaş’a. Doğumgününde Kayseri’ye gelen bu güçlü krampon Beşiktaş ile iki şampiyonluk yaşadı hanımlar beyler. Boğaz’ın sahibini gördü yani.
Onaylamam her daim “Yetmez ama evet” sloganını, lakin bu transferde Beşiktaş için “Evet ama yetmez” ile hoş geldin diyeyim.
Beşiktaş’ın karşılaşma öncesi güzel bir istatistiği var. Çıktığı deplasman maçlarının tamamında gol atmış. Bu önemli bir özgüven. Çıktığı her deplasmanda da gol yemiş. TÜİK’in enflasyon hesaplaması gibi neresinden bakarsan yani.
Beşiktaş’ta Tayfur adım adım doğru yerine gidiyor. Sahaya Salih’in yanında çıktı. Muleka ah Muleka en umutlu olduğum adam yeniden bir şans daha aldı, Kamerunlu’nun soğuk algınlığından. Ghezzal’ı çok özlüyoruz, düz koşusuna hasretiz valla ama kardeşim Dele Alli nerde yahu? Sanki Everton da Tottenham da ben oynadım. Aman Hocam, bu adam lazım.
Çağdaş Atan iyi futbol adamı. Beşiktaş’ın da formasını hakkıyla ıslattı. Sergen Yalçın ile çalıştı. Sonra “Arkadaş ben kendim yapacağım bu işi” dedi. Hakkıyla da yapıyor. Kayserispor’un kaderini değiştirdi daha ilk sezonunda.
Zor maçtı.
Maç Redmond’un golüyle açıldı. Sağlam ayaklarıyla maçın ilk pozisyonunda Premier Lige yakışırcasına bir vuruşla sarstığında ağlattı. Dakika daha iki idi. Gol Beşiktaş’ı kanatlandırmaya hazırlanıyordu yeni saçlarıyla Bursa Bülbülü’nü hatırlatan Mete Kalkavan, Saiss’in hatasını affetmedi, altıncı dakikada bastı sarıyı.
Yetmedi, Saiss’in ardından Redmond’a verdi kartını. İki topçuya “Siz Alanya maçında yoksunuz” dedi peşin peşin.
Kayserispor kendine çabuk geldi.
Ancak, aşırı sertliğe dayanan futbolu, ilk yarının tadını kaçırdı. Masuaku’nun 25’teki şutu deplasman tribününü dolduran siyah beyazlıları heyecanlandırdı ama tabela değişmedi.
Tabelayı değiştiren Salih oldu. Kayserispor defansı büyük emekle uzaklaştırdıkları toplardan birini kapan Salih, net vuruşla Beşiktaş’ı soyunma odasına iki farkla götürdü.
İkinci yarıda Kayseri ne kadar arasa da Beşiktaş o kadar kaybetti. Nokta dokunuşlar biraz daha şuurlu olsa maç kopup gidecek, Çağdaş Atan ve kulübesi o kadar sakinleşecekti.
Şiddet azaldı oyuncuların aklı başına geldi.
Ve fakat Bursa Bülbülü, futbol oynatmaktansa oyunun kahramanı olmayı tercih etti. Uzatmalarda Rosiler’e çıkardığı kırmızı kart, arka cebinde uzun zaman unuttuğu bir kağıt idi.
Mete Kalkavan, senelerce seyirci kaldı, neleri izledi. Evinde platformlar vardır. Duygusal romantikleri bir yana bıraksın soygun filmlerini izlesin. Tesirini görür. Kendini bulur.
Beşiktaş yemeden kazandı.
