Besim Güçtenkorkmaz

Besim Güçtenkorkmaz

AYARSIZIZ VESSELAM

Toplum olarak para konuşmayı gerçekten seviyoruz. Cebimizde para olsa da olmasa da, kendi derdimizi unutup, borçlarımızı, kiramızı, okul masraflarını unutup, başkasının kazandığı veya kaybettiği paradan bahsetmeye bayılıyoruz.
Adamın akşam evine ekmek götürecek parası yok. Kendisi gibi beş parasız arkadaşı ile kahve köşesinde çay içip, onu da hesaba yazdırıyor. Ama konuştukları mevzu, tuttukları takımın aldığı yıldız oyuncuya ödediği milyon dolarlar. Genel kanı yeni transferin, aldığı milyon dolarları attığı gollerle anasının ak sütü gibi helal edeceği. Borç batağında olsa bile kulübünün bu parayı ödeyerek büyük iş yaptığı. Sonrası hüsran, küfür, kıyamet.
Bir başka yerde elektrik direğinin dibinde sohbet edenlerin konusu ise milyon dolarlar alacak olan futbolcuyu havaalanına gidip karşılayıp karşılamama üzerine. Ama bunun için ceplerindeki parayı denkleştirip, havaalanı otobüsüne binmeleri gerekiyor ki, biraz sonra eller cebe girince anlıyorlar, o kadar para da cepte yok.
Ama olsun.
Biz başkasının aldığı paraları konuşmaya bayılıyoruz.
KONU ŞENOL GÜNEŞ
Şu sıralarda en fazla parası konuşulan kişi, Milli takım Teknik Direktörü Şenol Güneş. Hatta bu konu, öylesine geniş alanlara yayıldı ki, Şenol Güneş’in yıllık 3,2 milyon Euro karşılığı aldığı maaş, TV kanallarında hem spor yorumcuları hem de ekonomistler tarafından geniş geniş tartışılmaya başlandı.
Milletin ekmek parası, işsizlik, sendika, kadın cinayetleri gibi sorunları Şenol Güneş’in maaşının bir anda gerisinde kaldı.
Niye? Çünkü Hollanda’dan 6 yedik. Tartışanlar ne diyor? Efendim, Şenol Güneş’in maaşı, bir memurun maaşının 420 katıymış. Bu kadar para verilir mi? Adam iki yıldır aynı maaşı alıyor ama bizim aklımıza takım yenilince geldi.
Şimdi can alıcı soruyu hep beraber kendimize soralım. Hollanda’ya bu maçta bizim takım, bırakın 6 gol tek gol atıp yenseydi, Şenol Güneş’in maaşı hiç gündeme gelecek miydi? Televizyon açık oturumlarına yatırılıp tartışılacak mıydı?
Kesinlikle hayır. Hatta “Aldığınız paralar, ananızın ak sütü gibi helal olsun” denecekti. Şenol Güneş ve oyuncular, ceplerindeki son birkaç kuruşu harcayarak Taksim meydanına ulaşabilen kalabalık tarafında, üstü açık otobüste karşılanacak, saatlerce alkışlanacaktı.
Şimdi yerden yere vurulan Şenol Güneş, milli kahraman ilan edilecek, aldıkları maaş yetersiz görülüp, İBAN hesaplarından toplanacak paralarla belki de futbolculara ve teknik heyete prim verilmeye kalkışılacaktı.
Zaten milyonlarca lira kazanan futbolculara ve Şenol Güneş ile yardımcılarına, sponsor firmalar tarafından Etiler’de dayalı döşeli daire hediye edilecek, altlarına son model bedava arabalar gururla verilecekti.
Eğer Hollanda’yı yenebilseydik, futbolcular ve teknik heyet, Saray’da başköşede ağırlanacak, hediyelere boğulacaktı.
Evine ekmek götüremeyen adam, arkadaşı ile kahve köşesinde Şenol Güneş’in aldığı maaşın iki katına çıkartılması gerektiğini konuşacak, televizyon kanallarındaki yorumcular tarafından methiyeler düzülecek ve hatta ülkemize lütfedilen bir dahi olduğu bile ortaya tez olarak atılacaktı.
Gerçekten ayarsızız. Hem de hiç ayar tutturamayacak kadar ayarsız.

Önceki ve Sonraki Yazılar
Besim Güçtenkorkmaz Arşivi