Emre Özpeynirci
Araç olsa fazladan 150 bin adet satılır
Bu yıl matrah güncellemesi yapılmasaydı düşen tempoya bağlı pazarın 700-750 bin adetlere inebileceği, bu nedenle güncellemenin pazarın seneyi 800-850 bin bandında kapatacak bir ‘potansiyel’ yaratacağı yönünde. Potansiyelden kasıt ise ne kadar araç bulunacağına bağlı. Eğer araç bulunursa fazladan 150 bin adet satılabileceği ama bulunamayacağının da altı çiziliyor.
SEKTÖRÜN ve vatandaşların artık bu sene için umudunu kestiği bir anda açıklanan matrah güncellemesi kararı hem sektörü hem de otomobil almayı planlayan müşterileri sevindirdi. Bunun yanında birçok soru ve yoruma da sebep olan güncellemenin satışlara ve yıl sonu toplam pazar adetlerine yansımasının nasıl olacağı en büyük merak konusu.
Konuştuğumuz birçok sektör temsilcisinin yorumu, bu yıl matrah güncellemesi yapılmasaydı düşen tempoya bağlı pazarın 700-750 bin adetleri görebileceği, bu nedenle güncellemenin pazarın seneyi 800-850 bin bandından kapatacak bir ‘potansiyel’ yaratacağı yönünde.
‘Potansiyel’ diye belirtilmesinin temel sebebi ise uzun zamandır devam eden çip krizi nedeniyle distribütör firmaların sene sonuna kadar kaç adet araç bulabileceklerinin, üretici firmalar tarafından kendilerine kesin olarak teyit edilememesinden kaynaklanıyor. Yani araç olsa fazladan 100-150 bin adet araç satılabileceği ama ne yazık ki bulunamayacağının altı çiziliyor.
SİPARİŞLER ÇOKTAN VERİLDİ
Gerçekten çok farklı bir dönemden geçtiğimizi söylemek yanlış olmaz. Ama şu bir gerçek ki, matrah güncellemesi yapılmasaydı, istenildiği kadar araç temin edilseydi dahi, toplam pazarın maksimum 700 bin adetler civarında kapanacağı konusunda herkes hemfikir gibi görünüyor.
Türkiye’de distribütörler ve hatta üretim yapan firmaların işi de oldukça zor. Otomotiv sektöründe siparişler yıllık olarak bir önceki yılın ortalarında belirlenip, fabrikalara geçilmekte. Bu tüm dünyada bu şekilde çalışan bir sistem. Buna göre de üretici firmalar her model için ayrı ayrı fabrika üretim planlamalarını yapmakta, yan sanayi ile de buna göre yedek parça planı yapılmakta.
TAHMİNLERLE YÖNETİLİYOR
Ekonomisi ve pazar dinamikleri stabil olan ülkelerdeki distribütörlerin işi nispeten kolay, ürünü Euro olarak alıp yine Euro fiyattan sattıkları için yaklaşık 1 sene önceden kur riski almıyorlar. Yapılan pazar tahminleri en fazla yüzde 3-5 aşağı/yukarı oynuyor. Faizler sabit. Bu durumda da yıllık planlama yapmak çok daha kolay bir ortam sağlıyor.
Oysa ülkemizdeki distribütörler bir sene sonraki ürün siparişlerini gönderirken, kurun ne olacağı, faizin ne olacağı ÖTV’de veya matrahlarda değişim olup olmayacağı gibi çok bilinmeyenli ve hepsi de birbirini tetikleyen bir tahminler zincirini yönetmek zorundalar. Son yapılan matrah güncellemesi bile buna çok iyi bir örnek. Sektör buna hazır değildi, planlama yapmamıştı. Çip krizi olmasa bile, önceden planlama yapmadan ekstra araç almak öyle göründüğü gibi kolay değil.