Mine Uzun
Yeni Hikaye Yazma Zamanı
Uluslararası toplantılardan dolayı daha önce perşembe yerine salı günü yapılacağı açıklanan Temmuz ve Ağustos ayları Merkez Bankası Para Politikası Kurulu (PPK) toplantıları son iki aydır yazı günüme denk geliyor. Dolayısı ile sizlerle paylaşmak istediğim bazı başka konuları erteliyorum. Mesela yasaklardan, tüm dünyada kullanılan uygulamaların bizde kullanılmasının engellenmesinden bu sebeple de dünyada adımızın Kuzey Kore, Çin ve Rusya ile anılmasından bahsedecektim bu hafta ama kaldı konu başka haftaya.
Hoş bu ayki Merkez Bankası Para Politikası Kurulu toplantısı da bol malzemeli sayılabilir. Hele bir de X âlemindeki ekonomi tartışmaları da nefis soslar bir köşe yazarı için.
Gelelim Merkez Bankası’nın kararına ve piyasanın ne çıkardığına.
Kurul beklendiği gibi faizlerde herhangi bir değişiklik yapmayıp, politika faizini yüzde 50 seviyesinde sabit tutmaya karar verdi.
Oldukça sert şahin bir metin kaleme alınmış.
Gerekli görülürse sıkılaşılacağı önemle vurgulanmış.
Sıkılaşma konusunun sadece faiz üzerinden okunmaması gerektiği, ellerinde başka kurşunların da olduğu, bu kurşunların da ateşlenebileceği belirtilmiş.
Daha önce de Merkez Bankası’nın defalarca kez yinelediği üzere faiz indirimleri yapılsa bile sıkı para politikası duruşunun sürdürüleceği söylemi de hatırlanacak olursa pabuç hala pahalı. Yani faizler inmeye başlasa bile krediye erişim hala çok güç olacağı anlaşılıyor.
Amacımız enflasyonu kalıcı olarak düşürmek olduğuna ve düşüremediğimize göre bir yerlerde birtakım hatalar yapıyoruz ve bu hatalarda da ısrar ediyoruz demektir. Enflasyonu yaratan sebepleri tespit ederken belki de ilk hatayı yapıyoruz.
Talebi baskılayarak mı yoksa arzı arttırarak mı sorunun üstüne gitmeliyiz?
Kamu harcamaları da kontrol altına alınmalı mı? Kamu kesenin ağzını ardına kadar açık tutarken enflasyon yaratmadığını düşünmek ne kadar akılcı?
Yazın sonlarına doğru ufak ufak yaklaşıyoruz. Döviz konusunda elimizin görece rahatı da sona erdi erecek. Hem turizm sezonunun bitişi, hem bölgedeki jeopolitik riskler ülkeye para girişini yavaşlatacak.
Şu halde hep diyoruz ya “hikaye satın alınır” diye. Şimdi yeni bir hikaye yazma zamanı.
Hikayenin ana fikri de yasaksız, kanundan kuraldan dirhem sapmayan, eşitlikçi ve özgürlükçü bir duruşu yerlisine yabancısına göstermek.