Reha Tartıcı
Nev’i şahsına münhasır bir müdavim meyhanesi
Bostancı 1A Meyhanesi İstanbul’da sayıları her geçen gün azalan müdavim meyhanelerinin en güzel örneklerinden biri. 1980 yılında bugün işletmenin başında olan Mustafa Yalçın’ın babası tarafından kurulmuş. O tarihlerde içkili lokanta kültürü bugünkü kadar gelişmediği için birahane olarak açılmış. 1A adı da buradan geliyormuş. Zaman içinde İstanbul’daki değişime ayak uydurarak meyhaneye dönüşmüş.
O günden beri aralıksız hizmet veriyor. Sadece pandemi döneminde kapalı kalmış. Açılışında Mustafa Bey’in babasının koyduğu kendine has kurallar hala taviz verilmeden uygulanıyor.
Nedir bu kurallar derseniz? Müşteri ve çalışan memnuniyetinin en üst seviyede olması diye özetleyebilirim. Çünkü çalışanların büyük çoğunluğu uzun yıllardır burada çalışıyor ve müşterilerin büyük kısmını müdavimler oluşturuyor.
Pek büyük olmayan, sade ve abartıdan uzak dekorasyonuyla kendinizi evinizde hissedebileceğiniz iki katlı bir işletme. Kapıdan girince sol duvarda Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk’ün büyük boy resmi sizi karşılıyor. Yüksek volümde müzik çalınmıyor ve maç yayını yapılmıyor.
Özetlemem gerekirse kendi halinde nevi şahsına münhasır bir mekan demem yanlış olmaz.
Menüsü oldukça geniş ve uygun fiyatlı. İçeriye girdiğinizde salonun sonunda yer alan zengin çeşitli meze dolabını ziyaret etmenizi tavsiye ederim. Mezeler zaman içinde çeşitlense de, pek çoğu açıldığı günden beri menüde yer alıyor.
Beyin Söğüş ve nar gibi kızarmış ev ya da anne usulü Patates Kızartması bunlardan sadece ikisi. Sigara Böreği ile Paçanga Böreği’nden birini ama bence her ikisini de denemelisiniz. Ama Ciğer ile Pazı Kavurma içinde midenizde mutlaka yer ayırın çünkü her ikisi de ziyadesiyle lezzetli. Ana yemek olarak Kuzu Şiş benim favorim gittiğinizde denemenizi öneririm.
Bir de akşam yoğunluğu başlamadan önce gitmenizi tavsiye ediyorum. O saatte gelen müdavimlerle sohbetin tadına doyum olmuyor. Çünkü ne fotoğrafa çeken var. Ne de paylaşım yapan.
Ne mutlu ki müdavimler mekandaki diğer müşterilerle sohbet etmekten hala keyif alıyor. Bu ayrıcalığı yaşayın belki siz de müdavim olursunuz.
***
MÜDAVİM OLMAK BİR AYRICALIKTIR!
İstanbul meyhanelerinin müdavim kültürü, şehrin tarihsel ve kültürel zenginliğini yansıtan, sosyal yaşamın önemli bir parçasıdır.
Bu kültür, yüzyıllar boyunca İstanbul’un çok kültürlü yapısının bir ürünü olarak gelişmiş ve sosyal hayatın önemli bir parçası olmuştur.
Meyhaneler, tarih boyunca sadece içki içilen yerler değil, aynı zamanda dostlukların kurulduğu, edebi ve sanatsal sohbetlerin yapıldığı, toplumsal bağların güçlendiği mekanlar olmuştur.
Osmanlı’dan Cumhuriyet’e geçiş sürecinde ve modern Türkiye’de de bu kültür, çeşitli değişimlere uğramış, ancak her daim varlığını korumuştur.
Geleneksel meyhane müdavimliği, mekanla ve oradaki insanlarla kurulan derin bir bağlılık ve sadakati ifade etmenin yanı sıra önemli bir ayrıcalıktır.
Bu kültür, İstanbul’un kozmopolit yapısını ve tarihini yaşatan, şehre özgü bir sosyal deneyim olarak hala değerini korumaktadır.
Ama maalesef artık müdavim meyhanelerinin sayısı her geçen gün daha da azalmaktadır.
***
MÜDAVİM OLMAK NE GEREKTİRİR?
- Belirli bir mekanı sık sık ziyaret etmek.
- Mekanın atmosferine ve hizmetlerine sadık kalmak.
- Mekandaki personel ve diğer ziyaretçilerle güçlü ilişkiler kurmak.
- Zaman içinde aynı mekanı tercih etmeye devam etmek.
- Mekanın kültürü ve ritüellerine adapte olmak.
- Mekanın geçmişini, özelliklerini ve müdavim kültürünü öğrenmek.
- Mekanı ziyaret etmek için düzenli olarak vakit ayırmak.
***
GASTRONOMİNİN YILDIZLARI BU YIL YİNE ANTALYA’DA BULUŞACAK
6-8 Eylül tarihlerinde üçüncü kez kapılarını açacak Uluslararası Food Fest Antalya Gastromi Festivali bu yıl yine dünyaca ünlü şefleri ve gastronomi dünyasının önde gelen isimlerini Antalya’da buluşturuyor.
Antalya Büyükşehir Belediye Başkanı Muhittin Böcek’in davetiyle, bu yıl “Gelecek Antalya” mottosuyla üçüncüsü gerçekleştirilecek Uluslararası Food Fest Antalya’nın tanıtımı için düzenlenen akşam yemeğine katılmak üzere sınırlı sayıdaki gazeteci dostumla birlikte geçtiğimiz hafta içinde Antalya’ya gittim. Sayın Başkan bizleri Antalya’nın tüm dünyaca tanınan simge adresi 7 Mehmet’te sevgili dostum Mehmet Akdağ ile birlikte ağırladı. Özenle dizayn edilmiş menüye eşlik eden keyifli sohbette Başkan’ın uluslararası boyutta gerçekleşecek bu etkinlik ile ilgili duyduğu coşku ve heyecanı görmenin yanı sıra Antalya’nın uluslararası bir gastronomi markası olması için yürütülen çalışmaları dinlemek beni çok mutlu etti.
Festivalin tanıtım toplantısında konuşan Antalya Büyükşehir Belediye Başkanı Muhittin Böcek Antalya’nın yerel ürünlerinin ve yemeklerinin eşsiz bir hazine olduğunu ifade ederken Antalya Büyükşehir Belediyesi olarak bu muhteşem hazineyi dünyaya tanıtmak, korumak ve geleceğe de miras bırakmak istedikleri için durmadan çalışmaya devam ettiklerini dile getirdi.
Tarımın Antalya’da çok güçlü olmasının Foodfest’i diğer dünya festivallerinden ayıran en önemli özelliklerden biri olduğunu kaydeden FoodFest Antalya İçerik Organizatörü Gökmen Sözen, yaptığı sunumla festivalin amacı, teması, festivalin yerli ve yabancı katılımcıları ve kapsamına dair bilgi verdi.
Ülkemiz gastronomisinin globalleşmesinde çok önemli rolü olan sevgili dostum Gökmen Sözen’in bu yıl da üstlendiği “İçerik Organizatörü” kimliği ile hedeflenen uluslararası başarının en büyük teminatı olduğunu düşünüyorum.
Benim de her yıl olduğu gibi bu yılda moderatör olarak yer alacağım 6-8 Eylül tarihleri arasında gerçekleştirilecek olan Uluslararası FoodFest Antalya Gastronomi Festivali’nin üçüncüsünde buluşmak üzere…
***
7 ÖNERİ / 7 yorum
LALE LOKANTASI – HASKÖY
Döneri ve fırın ürünleri mutlaka denenmeli.
FÜL FÜL ÇORBA – HASANPAŞA
Açıldığı günden beri çeşit çeşit ve leziz çorbalarıyla fark yaratmaya devam ediyor.
KIZTAŞI MUHALLEBİCİSİ – FATİH
Manda sütünden yapılan ürünlerin doğallığı ve tazeliği her lokmada kendini hissettiriyor.
EKSPRES İNEGÖL KÖFTECİSİ – KADIKÖY
Yıllardır lezzeti ve hizmet kalitesini hiç bozmadı.
PİDEBAN KARADENİZ PİDESİ – SARIYER
Malzeme kalitesi ve kullandıkları un pide çeşitlerinin lezzetine lezzet katıyor.
J BURGER – ÇİFTEHAVUZLAR
Bağdat Caddesi’nin en eskilerinden olan J Burger kedine has hamburgerleriyle hala popülaritesini koruyor.
ESLEM SÖĞÜŞ – BAKIRKÖY
Türkiye’nin en genç söğüşçüsü olarak bilinen mekan lezzeti ve ürün kalitesiyle öne çıkıyor.