Geçmişten günümüze bir lezzet hikâyesi

Tarihin ve sanatın merkezi Feshane’de kapılarını açan Lokanta Safderun, şehrin en yeni ve iddialı gastronomi noktalarından biri. Artİstanbul Feshane’deki bu modern mekân, geçmişten günümüze uzanan İstanbul mutfağını, günümüz mutfak anlayışıyla yeniden yorumluyor. Lokanta Safderun, sadece yemek sunmakla kalmıyor, İstanbul’un köklü gıda mirasını modern ve nitelikli bir vizyonla harmanlayarak unutulmaz bir gastronomik deneyim sunuyor.

Başında Savaş Zafer gibi bir şefin olması ise mekânın en büyük artılarından. Savaş Şef kökleri İstanbul’un mutfak kültürüne dayanan tarifleri, modern dokunuşlarla ve yerel ürünlerle buluşturarak misafirlerine sunuyor. Şefin imza yemeklerinden İstanbul lapası, erikli kuzu incik ve balık ekmeği denedim. Oldukça başarılı yorumlanmış olan bu lezzetler damak hafızamdaki ayrıcalıklı yerlerini aldı. İstanbul’un tarım ve hayvancılığını destekleyen, kadın kooperatifleriyle işbirliği yapan Lokanta Safderun, misafirlerine dört mevsim değişen menülerle taze ve kaliteli ürünler sunma konusunda özel bir hassasiyet gösteriyor.

genel-mezeler-safderun.jpeg

Savaş Zafer’in mutfağa olan tutkusunun kökleri, ailesinden aldığı ilhamla yoğrulmuş. Anneannesi Fahrunissa Hanım’ın ona aşıladığı mutfak sevgisi, bugün Lokanta Safderun’un mutfağında yeniden hayat buluyor. Ayrıca Savaş Şef’in annesi ünlü sinema sanatçılarımızdan Perihan Savaş’tan öğrendiği domatesli pilav menünün en özel lezzetlerinden biri olarak öne çıkıyor. Tarihi dokunun modern bir bakış açısıyla buluştuğu bu özel mekân, hem yerli hem de yabancı gastronomi tutkunlarına eşsiz bir İstanbul deneyimi vadediyor.

MERSİN’İN KALBİNDE BİR LEZZET VE DOĞA BULUŞMASI

Mersin’in en prestijli otellerinden biri olarak öne çıkan BN Hotel Thermal & Wellness termal su kaynakları ve doğal güzellikleriyle dikkat çekiyor. Avrupa’nın en iyi lüks termal oteli ve spası seçilen BN Hotel, misafirlerine “Bahçeden Sofraya” konseptiyle benzersiz bir deneyim sunuyor. 348 dönüm meyve bahçesi ve 102 dönüm otel yerleşkesiyle, doğadan sofraya uzanan bir yolculukta yerel üretimi ve sürdürülebilirliği destekleyen otel, Mersin’in coğrafi işaretli ürünlerini uluslararası gastronomi sahnesine taşımayı hedefliyor.

Geçtiğimiz hafta gerçekleştirilen “Nar Hasadı” için konuk olduğum BN Hotel Thermal & Wellness’in başarılı Genel Müdürü Suat Delidere ile uzun uzun sohbet etme şansım oldu. Suat Bey gastronomi ile ilgili yaptıkları çalışmaları “Mersin’in gastronomi turizminde hak ettiği yere gelmesi için yerel lezzetleri ön plana çıkarmaya devam ediyoruz. Bahçelerimizde yetiştirdiğimiz ürünleri, mutfağımızda misafirlerimize sunarak hem doğaya hem de bölge ekonomisine katkıda bulunuyoruz. Gastronomi etkinlikleriyle misafirlerimizi doğayla buluşturuyor, sürdürülebilir bir geleceğe katkı sağlıyoruz.” Şeklinde ifade etti. Beni enfazla mutlu eden noktaysa bu misyon çerçevesinde otelin Executive Chef’i Sedat Buğday’ın liderliğinde hazırlanan ve Mersin mutfağının en seçkin lezzetlerini misafirlere sunan menüler oldu.

lagos-bugulama-2-bn-hotel.jpeg

Sedat Buğday Mersin mutfağının zenginliğini dünya çapında tanıtma misyonuyla hareket eden bir şef. Yılların birikimiyle şekillendirdiği menülerde, bölgenin coğrafi işaretli ürünlerini ve geleneksel tatlarını modern bir sunumla buluşturuyor. BN Hotel’in mutfağı, sadece bir restoran değil, yerel tatların harmanlandığı bir kültür elçisi rolü üstleniyor. Buğday’ın öncülüğünde hazırlanan tantuni, cezerye, humus gibi özgün tatlar, misafirleri Mersin’in eşsiz gastronomik dünyasına davet ediyor. Sedat Buğday, otelin meyve bahçelerinden gelen taze ürünlerle menüleri şekillendiriyor; kendi üretimleri olan nar ekşisi ve zeytinyağı gibi doğal malzemelerle lezzetleri taçlandırıyor. Bu hasat dönemi etkinliklerinde misafirler sadece bu özel yemekleri deneyimlemekle kalmıyor; lezzetin kaynağına ve doğaya dokunma fırsatı buluyor. Mersin’in yerel tatlarını uluslararası gastronomi sahnesine taşıyan bu etkinliklerde Executive Chef Sedat Buğday’ın vizyonu ve mutfak ekibinin yaratıcı enerjisi ön plana çıkıyor.

ADANA DEMEK SADECE KEBAP DEMEK DEĞİLDİR!

8. Uluslararası Adana Lezzet Festivali, bu yıl da şehri lezzet tutkunlarının merkezi haline getirdi. 500 bin şiş et, 400 bin şişe şalgam ve 800 binin üzerinde ziyaretçiyle rekor kıran festivalde, Adana’nın özgün tatları hem Adanalıların hem de Adana dışından gelen lezzet tutkunlarının ilgisini çekti. Paneller, söyleşiler, workshoplar, şef sunumları, tadım etkinlikleri ve yarışmalarla dolu program festival ziyaretçilerine unutulmaz bir deneyim sundu. Ben de her sene olduğu gibi bu festivalde de moderatör olarak yerimi aldım ve Adana kebabının efsane ustaları ile keyifli bir söyleşi gerçekleştirdim. Festival şehrin ekonomisine 3,7 milyar TL katkı sağlarken, Adana’nın sadece kebabın değil, geniş bir gastronomik mirasın kalbi olduğunu da bir kez daha kanıtladı.

alf-panel-soldan-saga-reha-tartici-sevket-azboy-onur-kebap-levent-kiyan-onbasilar-kebap-mesut-hakim-yenigun-kebapci-mesut-cemil-gerdan-istah-kebap.jpeg

7 ÖNERİ / 7 yorum

HATAY RESTAURANT – BOSTANCI

Bostancı’nın simgelerinden olan Hatay’ın 1967’den beri değişmeyen lezzetlerini denemelisiniz.

NELİ PİDE GURME – ÇİFTEHAVUZLAR

Ordu mutfağının nefis yemekleri ile pide çeşitlerinin İstanbul’daki adresi.

AKDENİZ HATAY SOFRASI – FATİH

Hatay’ın geleneksel lezzetlerini ve mutfak kültürünü 1985’den beri İstanbul’da yaşatıyor.

KAÇKAR RESTAURANT – ATAŞEHİR

Yöresel lezzetleri ve pideleri oldukça başarılı ama benim favorim “Kavurmalı Pide”

LİMANDA BALIK – SARIYER

Muhteşem deniz manzarası ve samimi atmosferiyle dikkat çekiyor.

TATBAK KEBAP – NİŞANTAŞI

Karışık yoğurtlu kebabı ve lahmacunu yıllardır değişmeyen tercihim.

İNCİ PASTANESİ – BAHARİYE

Her ürünü lezzetlidir ama muzlu rulo pastası ile Alman pastası mükemmeldir.

Önceki ve Sonraki Yazılar
Reha Tartıcı Arşivi