Emre Özpeynirci

Emre Özpeynirci

Göteborg’da Türk rüzgarı!

Çinli Geely’nin bünyesindeki İsveçli Volvo’nun Göteborg’daki merkezine resmen Türkler damgasını vurmuş durumda. Bugün Volvo otomobiller, bataryasından, güvenliğine, global parçalarından pazarlamasına kadar Türklere emanet. Şaka değil, gittik ve gördük.

Geçen hafta İsveçli Volvo’nun tam anlamıyla Göteborg’daki kalbine girdik. Hem nisan ayında kapılarını ziyaretçilere açan, “World Of Volvo” (Volvo Dünyası) isimli 4.500 m2’lik deneyim merkezini gezdik hem de Volvo’nun Torslanda’daki Ar-Ge ve üretim merkezini ziyaret ederek birçok ilke imza attık. Çinli Geely’nin bünyesine girdikten sonra mali yapısı güçlenen, yönetimi ise bağımsız kalan Volvo Cars’ın Göteborg’daki merkezinde çoğu beyaz yaka olmak üzere yüzlerce Türk görev yapıyor. Özellikle yönetim pozisyonunda nereye gittiysek karşımıza hep Türkler çıktı. Volvo’nun global parça satışının başında yer alan Sabri Sözen ve Volvo Avrupa, Ortadoğu ve Afrika (EMEA) bölgesinin pazarlama direktörü Ebru Ekşi’nin zaten uzun yıllardır üst düzey pozisyonlarda görev yaptığını biliyoruz. Keza 1 Temmuz’dan itibaren Türkiye Genel Müdürü olacak Alican Emiroğlu da son 4 yıldır Çekya’da Volvo’ya rekorlar kırdırdı.

volvoturkler.jpg

NEREYE GİTSEK TÜRK

Bu saydığım isimler Türkiye’den uluslararası pozisyonlara transfer edilenler, yani bilinenler. Geçen hafta Göteborg’da aslında sayının çok daha fazla olduğunu yakından görürken, Volvo’nun son yıllardaki çıkışında Türklerin etkisinin ne kadar fazla olduğunu öğrendik. Nereye gitsek bir Türk yetkiliyle karşılaşırken, en önemlileri arasında batarya laboratuvarının başında yer alan Uğur Mart ve Volvo deyince ilk akla gelen ‘güvenlik’ bölümünün yöneticilerinden Mert Muameleci geliyordu. Elektrik sürüşünün başında Kerem Faik Nalbant yer alırken, yine havayastığı (airbag) geliştirmede bir Türk’ün, Polestar markasında model geliştirmede birçok Türk’ün olduğunu öğrendik.

KİLİT ROL OYNUYOR

İTÜ’den mezun olduktan sonra Japonya’da Materyal kimyası alanında doktora yapan Uğur Mart’ın yönetimindeki batarya laboratuvarı, 2030 yılına kadar tamamen elektrikli otomobil üreticisi olma yolculuğunda kilit bir rol oynuyor ve kapsamlı iç test imkanları sunuyor. Laboratuvarda yapılan çalışmalar, daha uzun ömürlü, güvenli ve çevre dostu bataryalar geliştirilmesine olanak tanıyor. Tüm odalarda -30 ile +70 derece arasında test yapılabilen laboratuvarda tüm test objeleri, hem odalarda hem de test hücrelerinde su soğutma sistemiyle bireysel olarak soğutulabiliyor. İşte Uğur Mart, 2.5 yıldır 20’ye yakın kişinin çalıştığı bu laboratuvarı yönetiyor. Mert Muameleci ise dünyanın en güvenli otomobillerinin başında gelen Volvo’nun tüm araçlarında yan darbeden sorumlu Mühendislik Müdürü. Daha ismini sayamayacağım birçok yönetici bulunuyor. Yani anlayacağınız, bataryasından, güvenliğine, parçalarından pazarlamasına kadar Volvo, Türklere emanet.

ex30.jpg

Ayrılsak da beraberiz

Volvo’nun merkezinde, İsveç'in Göteborg kentinde yer alan yeni deneyim merkezi ‘World of Volvo’ ziyaretçilerini geçmişten günümüze ve geleceğe doğru bir yolculuğa çıkarıyor. Nisan ayında kapılarını ziyaretçilere açan merkez, Volvo’nun neredeyse yüz yıldır faaliyet gösterdiği evine karşı duyduğu bağlılığı temsil ediyor. Ama bu merkezin bence en önemli kısmı, otomobil, kamyon ve iş makinaları olarak 3 ayrı şirket olan Volvo markasının bu merkezde bir araya gelmesi. Bugün Volvo otomobilleri Çinli Geely’nin bünyesindeyken, kamyon (tır) ayrı, iş makinaları ayrı ve farklı sahipli şirketler. “Dünyada tek bir Volvo markası var” stratejisiyle, Volvo Dünyası’nı açan İsveçli grup, 4.500 m2’lik geniş sergi alanında geçmişten bugüne gelişen dünyasını, elektrifikasyon yolculuğunu ve sürdürülebilirlik politikasını yansıtıyor. Tamamen ahşap mimariyle geliştirilen bu dev sergi alanında, restoranlar, barlar ve özel sergi alanları da yer alıyor

İlk kez rüzgar tüneline girdik

Rüzgar tüneli, modern mühendisliğin doğanın kuvvetlerini kontrol altına alarak çeşitli deneyler ve testler gerçekleştirdiği ileri teknoloji bir tesis olarak öne çıkıyor. Volvo Dünyası'ndaki rüzgâr tüneli, aerodinamik araştırmalar ve geliştirmeler için ideal koşullar sunarken, bizde ilk kez 163 metre uzunluğundaki bu tünelin içerisine girip, 5 MW gücünde devasa fanın önünde poz verdik. Bu fan, yüksek hızda hava akımları oluşturarak, otomobillerin gerçek dünya koşullarında nasıl performans gösterdiğini test etmeye olanak tanıyor. Biz içerideyken deneme amaçlı açılan fan, 60 km hızda bile bize zor ama eşsiz anlar yaşattı.

Belçika üretimi EX30 seneye ilk yarı geliyor

İsveçli Volvo’nun bugüne kadar ki en hızlı ve en çevreci modeli olan B-SUV sınıfındaki doğuştan elektrikli modeli EX30, şu an sadece Çin’de üretilirken, 2025 yılından itibaren ise Avrupa için Belçika’nın Gent fabrikasında da üretilecek. Avrupa Birliği’nin (AB) de Çin’den ithal araçlara uyguladığı gümrük vergisini artırması, Avrupa için de Belçika’daki üretimin önemini artırdı. Türkiye için Belçika üretiminde önemli kotasyon sözü veren Volvo’nun, AB kararı sonrası bu sözü tutup tutmayacağı belli olacak. Volvo yetkilileri, Gent fabrikasında üretilecek 480 km menzile sahip EX30’un Çin’de üretilenden pahalı olmayacağını belirterek, “Lojistik maliyetleri çok yükseldi ve büyük sıkıntılar yaşanıyor. Ayrıca tedarik sıkıntısı da yaşanıyor. Belçika’da anlaşacağımız Avrupalı tedarikçilerle birlikte maliyetleri Çin seviyesinde tutacağız” açıklamasını yapıyorlar. Türkiye’ye ise düşük ÖTV’den dolayı Çin’den çok daha ucuza gelme şansı olacak.

Tüm elektrikli modeller artık ‘E’ ile başlayacak

2025 yılında satışlarının yüzde 50’sinin 2030 yılında ise tamamının elektrikli ve şarj edilebilir hibrit (PHEV) araçlardan oluşmasını hedefleyen Volvo, ‘Recharge’ ekini kaldırarak tüm elektrikli modellerinin ‘E’ ile başlamasına karar verdi. Bu bağlamda XC40 Recharge EX40, C40 Recharge, EC40 ismini alırken, ‘X’ harfi sadece içten yanmalı modellerde devam edecek. Elektrikli XC90, EX90 ismini alırken, ABD ve Çin’de üretildiği için Türkiye’ye gelme şansı olmayacak.

Önceki ve Sonraki Yazılar
Emre Özpeynirci Arşivi