Beşiktaş iki maçtır kazanamıyor, iki maçtır gol de atamıyor. Sivas deplasmanı bir çıkış olabilir miydi? Kadrosunda bu kadar sakat, cezalı başka takım var mı? Yahut Afrika’ya topçu gönderen kuruluş? Beşiktaş için her şey zor elbette.Sivas’ın maçın daha başında golü bulacağı belliydi. İştahla başladılar. 4. dakikada gol olacaktı Mert’in cezası nedeniyle kaleyi yeniden devralan Ersin çıkardı ama iki dakika geçti geçmedi Manaj skoru değiştirdi. Arnavut topçu Colley’e öyle güzel baskı yaptı ve aldığı topu Beşiktaş filelerine gönderdi. Manaj 11. golünü resmi kayıtlara geçirdi.
Sivassporlu Barrow telaş etmese yahut Ersin yediğin golün derdine düşmese 13. dakikada skoru 2-0’a taşıyabilirdi. Bu olmadığı gibi Beşiktaş’ın buz gibi penaltısını da yedi hem orta hakem hem de sayın VAR heyeti. Verilen penaltı ekrandan döndü.
Beşiktaş’a karşı özellikle de bu federasyon döneminde kurulan düzen tıkır tıkır işliyor. İşleyen düzene son katkıyı sunandı Ali Şansalan. Öyle güzel düzen ki. Hakeme bakın VAR heyetine bakın. Pozisyona bakın. Bu tipler böyle bir penaltıyı Fener’in, GS’nin elinde alabilir miydi? Alamazlardı. Operasyon çocukları.
Evet operasyon çocukları. Ne yazık işlerini istikrarla sürdürüyorlar. Ve herkes izliyor.
Beşiktaş’ın sorunu kendine güvenini yitirmesi. Fernando Santos gibi bir hoca ilaç ama takım yıkılmış. İkinci yarı başladı Cenk üst direği dövdü Rachid Ghezzal orta sahadan bulduğu köşeyi karşı karşıya kaldığı kalecinin önünde bulamadı. Yumruklara teslim etti vuruşu.
Homur homur herkes takımda. Birlikte oynamaktan ziyade neden bir arada oynuyoruz derdindeler sanki. Kaybedilen her topta birinin eli havada. Olmaz bu. Üzerlerindeki formanın ne kıymetini ne de ağırlığı bilmiyorlar. Şuursuzluk bu işte.
İkinci yarı bu arada Sivas kalecisi Ali Şaşal’ın resitaline sahne oldu. Havadan, karadan nereden gelirse gelsin mertçe, yüreğini ortaya koyarak çıkardı.
Uzatmalar hariç Beşiktaş 270 dakikadır gol atamıyor.
Bu da tarihe geçer. Bu kadronun sorumsuzları gibi tarih bunu da yazar. Beşiktaş büyük ailedir. Üzülür. Ama yıkılmaz.
Dün sahaya konan futbol değildir, mücadele değildir. Renk aşkı, takım şuuru değildir. Müsameredir.
Beşiktaş berbat bir sezonu böyle bitiremez. 270 dakikadır gol atmayı beceremeyenler bu takımda olamazlar.
Maç sonrası Feyyaz Uçar’ın federasyon ve hakeme itirazı daha güçlü olmalı. Başkan ortaya çıkmalı. Fernando Santos yorumcu gibi değil çalıştırıcı gibi konuşmalı. Yani çatır çatır söylemeli söyleyeceklerini mikrofona önünde duran. Selam değil hak dağıtmalı adaleti hakkıyla istemeli. Beşiktaş sahipsiz mi? Asla değil ve olmayacak.
Beşiktaş yönetimi soğuk ve karlı bir Sivas akşamını unutmamalı, gece vakti gerçek bir dostu aramamanın yalnızlığı ile baş başa kalmamalıdır.
Beşiktaş yönetimi telaş edemeden ama acele ederek yeni dönemi isim isim planlamalıdır.
Yoksa bu şuursuzluk birkaç sezon daha sürecektir.
Üzgünüm.
