Erhan Erkut
#YKSdayanışması
Dünyadaki birçok merkezi sınav ya iptal edilmiş ya ertelenmiş ya da çevrimiçine alınmış iken, biz önce 500.000 kişilik Milli Savunma Üniversitesi Sınavını, sonra 1,5 Milyonluk Liseye Geçiş Sınavını yaptık, ve bu Cumartesi bu üçlemeyi 2,5 Milyon adayın girmesi beklenen Üniversite Sınavı ile yapacağız. Uzun vadede çözüm lise ve üniversiteye girişin sadece senede bir defa yüzyüze yapılan çoktan seçmeli bir sınava bağlanmaması. Kısa vadede ise alınan tedbirler (sokağa çıkma yasağı, artırılmış ulaşım, sosyal mesafe ve tek refakatçi kısıtı) ile yetinmek zorundayız.
Odaklanma zamanı
Bu noktada öğrencilere önerim sınavın yapılacağını varsaymaları ve tüm güçleri ile sınava odaklanmaları. Her zaman bir mucize olabilir ama iki büyük sınav yaptıktan sonra üçüncüsünün ertelenmesinin yaratacağı tepki sınavın yapılmasının yaratacağı tepkiden büyük olabilir.
Olumlu yönler
Klişe olacak ama, herkes bu sınav sürecinde aynı travmayı yaşadı ve herkes aynı sınava giriyor. Benim tahminim sınav öncesi yaşananlar nedeniyle sınavdaki ortalama performansın olabileceğinden biraz daha düşük olması. Dolayısıyla bu sınav biraz daha “hata kaldıran” bir sınav olabilir ve sınav stresini iyi yönetebilen öğrencilerin istedikleri bölümlere yerleşmesi daha kolay olabilir. Ayrıca, bu sene tercih yapan öğrenci sayısı, salgının yarattığı belirsizlikler, okulların çevrimici performansı ve ekonomik kriz gibi çeşitli nedenlerle azalabilir ve puanlar düşebilir. Vakıf üniversitelerinin tam burslu kontenjanlarının %15’e çıkarılması da 5.000 öğrenciye daha tam burslu okuma fırsatı verecek ve tam burslu puanlarını düşürecek. Özellikle mimarlık ve inşaat mühendisliği programlarına talebin geçici azalması nedeniyle girmek epey daha kolay olacak.
Sınava girmeme
Bu sınava istediği kadar iyi hazırlanamayıp tercih yapmamayı (yani mezuna kalmayı) düşünen gençlerin sınava girmeme alternatifini değerlendirmelerini öneriyorum. Kendilerini evde deneyebilirler. Benzer şekilde şu anda bir programa yerleşmiş olup da sınava yeniden girmeyi düşünenler, sınav yerine yatay geçiş ile bölüm değiştirmeyi değerlendirebilirler. Sınava girenlerin yarısından fazlasını mezuna kalmış veya geçmişte bir programa yerleşmiş öğrencilerin oluşturduğunu düşünürsek, bu gruplardaki öğrencilerin sınava girmemesi sınav kalabalığını ciddi olarak seyreltebilir.
Bu sürecin öğretileri
Öğrencilerden beklentim, ülkeye kızıp küsmemeleri, kaygı ve umutsuzluğa yenilmemeleri. Sizler çok önemlisiniz, gelecek sizlerin ve ne kadar parlak olacağı tamamen sizlere bağlı. Bu deneyimden dersler çıkarmanızı öneriyorum. İleride yönetici olduğunuzda veriye dayalı kararlar verin. Paydaşlara danışmadan, onların kaygılarını dinleyip çözümlemeye çalışmadan karar almayın. Yanlış yaptığınızı farkederseniz, yanlışta inat etmeyin. Size yanlış yapanları affedin ama yanlışları unutmayın.
Huzur Duası
Bu sınav atfedildiği önemi haketmiyor. Gelecekteki başarı ve mutluluğunuz yerleşeceğiniz üniversite ve programdan çok sizin kendinizi nasıl yetiştirdiğinize, yetkinlik ve becerilerinizi nasıl geliştirdiğinize bağlı. Zamanın gerisinde kalmış üniversite sisteminden çok şey beklemeyin, eğitim ve gelişiminizin inisiyatifini kendi elinize alın. Amerikan teologu Reinhold Niebuhr tarafından yazılmış olan huzur duası ile bitirelim: Tanrım, bana değiştirilemeyecek olan şeyleri kabul edebilmem için akıl sükuneti ver, değiştirebileceğim şeyleri değiştirebilmem için cesaret ver ve bu ikisini ayırdedebilme bilgeliği ver.