Besim Güçtenkorkmaz
TRABZON’A HATIRLATMA DOZU
Trabzonspor, yakaladığı efsane kadro ile 1975/84 yılları arasında, yani 9 yılda 6 kez Türkiye ligi şampiyonu oldu. Sonuncusu 1995 yılında olmak üzere 9 kere Türkiye kupasını, 7 kez Cumhurbaşkanlığı kupasını kucakladı. Son kupasını 1996 yılında Başbakanlık kupası olarak müzesine götürdü. Bu tablo gösteriyor ki, tam bordo mavili takımın tam 38 yıldır dişe gelen başarısı yok.
Her ne kadar internet kulübün internet sitesinde 2010/11 sezonun şampiyonu olarak Trabzonspor gözükse de, bu kupanın aslı müzelerinde değil. Fenerbahçe başkanı Aziz Yıldırım’ın aylarca hapis yatmasına neden olan ve beraat etmesi ile sonuçlanan bir oyun sergilenmişti o yıl. Ve Trabzonsporlular, ikinci bitirdikleri o yılın şampiyonu ilan etmişlerdi kendilerini. Çünkü futbol Federasyonun kararı ile o sene Fenerbahçe’nin yerine şampiyonlar ligine katılma hakkı kendilerine verilmişti. Geçtiğimiz günlerde, Fenerbahçe Kulübü, bu şampiyonluk ifadesinin Trabzonspor internet sitesinden kaldırılması için Futbol Federasyonuna başvurdu. Çok olaylı, karmakarışık bir sezondu o sezon.
İşin aslına bakarsak, Trabzonspor 38 yıllık, her geçen yıl biraz daha büyüyen bir özlem yaşıyor. 40 – 45 yaşına gelmiş Trabzonspor taraftarı, bu yaşına kadar şampiyonluk sevinci nedir bilemedi. Hikayelerle avutuldu. Benim gibi her şeyi yerinde gören, horonları, takaları fotoğraflayan, şampiyonluk sevincini tüm Türkiye’ye duyuran gazetecilerin, yani hikayeye ortak olanların sayısı da giderek azalıyor.
Bir takım bu kadar uzun süre şampiyon olamıyorsa, hala büyük takım mı diye sorgulayan taraftarlar uzun süredir kırgınlık yaşıyor. Trabzonspor’un büyük takım olduğunu taraftarına anlatacak, taraftarına gurur verecek bir aşıya, tam tabiri ile “hatırlatma dozu”na yıllardan beri ihtiyaç vardı. Ama bu aşı bir türlü bulunamıyordu, bulunsa da yapılamıyordu.
O büyük taraftara ve camiaya enjekte edilecek “hatırlatma dozu” için 1996 yılında büyük çaba harcandı. Son haftalara girilirken, benim de izlediğim maçta, ellerine kadar gelen aşı, avuçlardan kayıp gitti. Sonuçta büyük bir yıkım ve buhran yaşandı.
İşe yeniden başlamak kolay değildi. Devlet, hükümet, siyaset beraber oldu, Yıkılan taraftar ile birlikte Trabzonspor yılları içinde yeniden ayağa kaldırıldı. Önemli maddi destekler sağlandı. Bağışlar toplandı.
Ve bu sezon. Trabzonspor açık ara şampiyonluğa doğru gidiyor. Üstelik, eğrisi ile doğrusu da denk geliyor. Bugüne kadar alınan tüm sonuçlar Trabzonspor’un işine yaradı. Yol, sonuna kadar açıkmış gibi gözüküyor. Ekonomik krizden fazlasıyla etkilenen üç büyükler nal toplarken, Trabzonspor dörtnala koşuyor.
Üç büyükler, sorumsuzca yaptıkları ve adeta yarışa döndürdükleri, saçma sapan bomba transferlerin ekonomik krizi ile boğuşurken, Trabzonspor bu sezonun, kendisine konumlandırılan ekstra mali enerji ile hatırlatma dozunun enjektörüne koşuyor. Şehir birlik olmuş, büyük takım olduklarını hatırlayacakları bu şampiyonluk aşısını bekliyor.
Trabzonsporlular bilsinler ki, hatırlatma dozu ile herkes motive olacak ama asıl zorluk şampiyon olduktan sonra başlayacak. Bütçesi aşırı büyüyen ve borcu da bu oranda yükselen Trabzonspor, şampiyonluktan sonra iyi yönetilmezse, üç büyüklerin bu sezonki akıbetine uğrayabilir. Kendi zaafları nedeniyle yaşadıkları ekonomik kriz nedeniyle sportif rekabetten uzaklaşan 3 büyük takımın kaderini, önümüzdeki sezonlarda Trabzonspor da yaşayabilir. Hatırlatma dozundan sonra birçok kişi ve kuruluş, yeterli çabayı verdiklerini düşünerek ekonomik desteğini asgari düzeye indirecek. İşte o zaman kendi yağı ile kavrulacak Trabzonspor’un, sonraki yıllarda da güçlü kalabilmesi için bütçesini ve rotasını çok iyi planlanması kazım ki, ara 40 sene daha uzamasın.
Plansızların örneği, önlerinde çok açık duruyor.