Besim Güçtenkorkmaz
SERGEN’İN AYARLARINI BALOTELLİ Mİ BOZDU?
Puan cetvelini elinize alıp Beşiktaş’ı incelediğinizde ortaya ilginç bir durum çıkıyor. Beşiktaş ligin 5. haftası tamamlandığında 4 galibiyet, bir beraberlik ve topladığı 13 puanla namağlup lider ve herkesin ortak görüşü, siyah beyazlıların güçlü kadrosu ile bu sezonu da şampiyon olarak tamamlayacağı.
Ama altıncı maçla beraber Beşiktaş’a bir şeyler oluyor ve teklemeye başlıyor. Şu anda 12 hafta tamamlandı ve milli maç arasına girildi. İlk 5 haftanın 13 puanlı lideri Beşiktaş, sonraki 7 haftada, ancak 7 puan toplayabildi ve 20 puanla 6. sıraya geriledi. Üstelik de liderin 10 puan gerisinde kaldı.
Bu haftanın Beşiktaş yazarlarının yorumlarını okudum. Hemen hemen hepsi, üst üste gelen puan kayıplarını Sergen Yalçın’ın yaptığı hatalara bağlıyor. Bizde Beşiktaş da yazan Kerem Kırçuval da yorumunda, “Bu maçı Sergen Yalçın elleriyle verdi” diye yazınca, geriye dönüp, çöküntünün başladığı altıncı maça bakmak vacip oldu.
Ne olmuştu altıncı maçta? Beşiktaş 3-0 öndeyken, Adana Demirspor ile 3-3 berabere kalmıştı. Balotelli ise attığı golden sonra Sergen Yalçın’a sahada hareket çekmiş, maç sonunda niye böyle yaptığı ile ilgili açıklaması dünya basınında oldukça geniş yer almıştı. Sergen Yalçın’ın yıllar önce “beyni yok” dediği Balotelli, bu maçta attığı gollerle ve maç sonu açıklamaları ile Sergen Yalçın’dan intikam alıyordu. Dünya futbolunun iyi bildiği ve Avrupa medyasının yakından takip ettiği Balotelli’nin açıklamalarının uluslararası spor gazetelerinde de manşet olması, Sergen Yalçın’ın fabrika ayarlarını bozmuş olabilir miydi? Futbolcu olarak kendisini fazlasıyla ispatlayan Sergen Yalçın, teknik direktör olarak kendisini yapılan medyatik hamleye teknik anlamda farklı yanıtlar vererek bir kez daha ispatlamak mı istenmişti.
Sözün özü, Balotelli, acaba Sergen Yalçın’ın fabrika ayarlarını bozmuş olabilir mi? Geçen senenin başarılı teknik adamının, bu sezonun son yedi maçında herkes tarafından eleştirilmesine, Balotelli’nin verdiği medya hasarı neden olmuş olabilir diye düşünmemek elde değil.
FEDERASYON BAŞKANLARI SEÇİMLERİ YARGIYA TAŞINABİLİR
Şu sıralarda tüm Federasyon başkanlıkları için seçimler yapılıyor. Federasyon Başkan adayı olabilmek için bir şart var. O da, delege sayısının yüzde 15’inin imzası ile aday gösterilmek.
Federasyonların mevcut başkanları, zaten avantajlı oldukları için yüzde 15 barajının çok üzerinde imza toplayıp yeniden aday olabiliyorlar. Sonrasında, tek aday olup seçilmeyi garantilemek için, delegeler üzerinde kurdukları baskıyla da başkanlığı düşünen diğer isimlerin yüzde 15 barajına ulaşacak imzayı bulamaması ve aday olamaması için uğraşıyorlar.
Ne güzel iş değil mi?
Tekvando’da Dünya şampiyonu sporcularımızdan Bahri Tanrıkulu, aday oldu ve yüzde 15 imzayı da topladı. Ama görüldü ki, Tanrıkulu’nun topladığı imzalardan on biri mükerrer olmuş. Yani on bir kişi iki başkan adayını da önermiş. Bahri Tanrıkulu, bu on bir isim kendisinden düşülünce aday olamadı. Devreye hemen Gençlik ve spor Genel Müdürlüğü girdi ve Bahri Tanrıkulu’nun tepeden inme emirle aday olması sağlandı.
Birçok hukukçu, bu yüzde 15 barajının kanuna aykırı olduğunu savunuyor. Yüzde 15 barajına takılıp, seçimlere katılamayanların, Bahri Tanrıkulu’na tanınan tepeden inme kolaylığı da örnek gösterip, ilgili federasyonun seçimlerini iptal ettirebileceği de yoğun şekilde spor kamuoyunda konuşuluyor.