Kerem Kırçuval
“SANAT İÇİN FUTBOL OYNANMAZ”
Şampiyon Olmak, Being a Champion, adlı 9 bölümlük belgeselde söylüyor başlıktaki sözleri Arjantin’in filozof futbolcularından Jorge Valdano. Büyük futbolcu ve düşünce adamıdır, Arjantin’in 86 Dünya Kupası’nı kazandığı finalde Almanya’ya ikinci golü pek güzel atmıştır.
Alain Gradel’in vuruşunu kaleci Ersin çıkaramasaydı Sergen Yalçın’ın dün oyun planı suya düşecekti.
Futbolun sanat için değil kazanmak için oynandığını bilen adamlardan Sergen Yalçın bu maça çok akılcı bir taktikle çıktı.
Aboubakar yok, Souza yok. İki önemli adam. Dün geceye kadar deplasmanda hiç kaybetmemiş bir Sivas var, eksiği gediği yok, iki haftadır kazanıyor, moraller yerinde.
Herkes Souza’nın yerine Dorukhan ya da Oğuzhan’ı beklerken Necip ile başladığında planını açık etmişti. Beşiktaş, Sivas’ın gelmesini bekleyecek, konuk takım açıldıkça, öldürücü hamleler yapılacaktı.
Sivas’ın kaçırdığı o pozisyondan sonra Beşiktaş’ın rakip kalede tehlike yaratması tam 16 dakikayı buldu. Yine enerjisiyle parmak ısırtan Atiba, oğlu yaşındaki Güven’in yerine Samassa’nın karşısındaydı, olmadı. Ama gol, bir dakika sonra ligin asit kralı Ghezzai’nin nefis ortasına Güven’in kafa vuruşuyla geldi.
Gol öncesi top, taca çıktı mı çıkmadı mı? Yan hakem Ali Saygın Ögel’in yarım metre önündeki pozisyonu VAR hakemi Koray Gencerler tam 3,5 dakika izledi. Görüntüyü bir ileri bir geri sardılar, baktılar olmuyor golü verdiler. VAR taç meselesine protokolü gereği bakmıyor. Efendim devamı gol olmuş, güzel. Rosier o topu önce geri oynuyor. Neyse tartışsın, dursunlar. Beşiktaş’ın Antalya ile 1-1 berabere kaldığı maçta yediği gol öncesi taç atışının hakem hatasıyla Antalya’ya verdiğini de bu tartışmada hatırlarlar belki.
Ben de Sergen Yalçın gibi düşünüyorum. Madem VAR hata yapıyor, doğru yapıyor, kaldırılsın. Ama yarım metre (30 cm.) önündeki pozisyonu göremeyen hakeme bir daha bayrak verilmesin.
Annesini yitiren yastaki Aboubakar’a hediye edildi gol. Onun gol sevinci taklit edilerek, selam gönderildi.
Beşiktaş, golü bulduktan sonra da Sergen Hoca’nın oyun planından vaz geçmedi.
İlk yarı sona erdi, takımlar soyunma odasına giderken hangi aklı evvel merak ettiğim, takım kaptanı Hakan’ı eline bir telefon tutuşturup hakeme gönderdi. Bu büyük profesyonel de önce pozisyonu hakeme göstermeye çalıştı, sarıyı yedi, telefonu yere çarptı kırmızıyla takımını 10 kişi bıraktı.
Daha 45 dakika var. Takım kaptanısın, maçı çevirecek gücünüz var, bu nedir? Kör sersemlik.
İkinci yarı Beşiktaş için daha da kolaydı. Ama Sergen Yalçın planını da oyun ciddiyetini de bozmadı. Sivas’ın üzerine gitmedi. Sivas da çıkmamaya uzun süre direndiyse de Beşiktaş’ın ısrarı sonuç getirdi.
Bir topu direkten dönen, kaleciyle iki kez karşı karşıya kalan Sivas sonuç alamayınca, Dorukhan’ın uzun ve güzel pasıyla Larin golü ikiledi. Oğuzhan da uzatmalarda kendine özgü vuruşuyla maçı bitirdi.
Sergen Yalçın, hem eski kaptanı hem eski hocası Rıza Çalımbay’ı kariyerinde ilk kez teknik adam olarak mağlup etti. Rıza Çalımbay, Beşiktaş’ın Fener’i yine bir gün Kadıköy’de 3-4 yendiği maçta Sergen’i kenarda oturtmuştu, bunu da hatırlayalım.
Beşiktaş sahasında son beş maçını aldı, ikinciliğe yükseldi.
Şimdi daha zorlu bir süreç başlıyor. Galatasaray maçı öncesi stresli maçlar var.
2020 yılında en çok puan toplayan tek Türk teknik adam olarak seneyi bitirdi Sergen Yalçın. Beşiktaş’ın önemli eksiklerine rağmen Sivas karşısında rahat galibiyeti moralleri güçlendirdi. Sergen Yalçın da futbolun her maça göre değişik planlanabileceğini dosta düşmana gösterdi.