Kaya Türkmen
Sakın ola!
Cumhurbaşkanı 23 Nisan törenlerine bu yıl da katılmadı.
Nedeni var kuşkusuz.
23 Nisan egemenliğin saraydan alınıp millete verildiği günün yıldönümü. Egemenliği de devleti devlet yapan yasama, yargı, yürütme erklerini de tek elde toplayan şahsın, böyle bir yıldönümünde bizim duyduğumuz heyecanı duymasını beklemek saflık olurdu zaten.
Devlet Ankara’da Milli Egemenlik ve Çocuk Bayramını kutlarken, Akapeli devlet başkanı işin milli egemenlik kısmını pas geçip, Başakşehir Millet Bahçesi’ndeki şenliğe katıldı. Çocuklara öğütlerde bulundu.
“Bugünün çocukları sizler, yarın hayatın farklı alanlarında söz, etki, yetki sahibi olduğunuzda sakın ola zamana yenik düşmeyin. Sakın ola kirlenmeyin” dedi Cumhurbaşkanı çocuklara.
“Zamana yenik düşmeyin” sözünden biraz işkillendim doğrusu. Daha önce de “İslam bize göre değil, biz İslam’a göre hareket edeceğiz. Nefsimize ağır gelse de hayatımızın merkezine dönemin koşullarını değil, dinimizin hükümlerini yerleştireceğiz” demişti.
Yine aynı şeyi kastetti korkarım.
Yani “Çağın gereklerine teslim olmayın, yenik düşmeyin, 15 asır öncesinin öğretisine itaat edin” diyor. Nass’a mesela.
Maazallah!
Cumhurbaşkanının çocuklara, o genç beyinlere “Aklınızı kullanın, bugünün sorunlarına 15 asır öncesinden cevap aramayın” demesini tercih ederdim tabiatıyla…
Büyük Atatürk, “Dünyada her şey için; uygarlık için, hayat için, başarı için en hakiki mürşit ilimdir; fendir. İlim ve fennin dışında rehber aramak dikkatsizliktir, bilgisizliktir, yanlışlıktır” demişti.
Benim kulağımın küpesi bu sözlerdir.
···
Cumhurbaşkanının çocuklara öğüdünün “Söz, etki, yetki sahibi olduğunuzda… sakın ola kirlenmeyin” kısmını ise alkışlıyor ve destekliyorum.
Çocuklarımız ileride hangi makama gelirlerse gelsinler, kirlenmemeli…
Cumhurbaşkanı, zaman darlığı nedeniyle kısa kesmek zorunda kaldığı konuşmasının devamında herhalde şunları da söyleyecekti:
Sakın ola “Tüm servetim parmağımdaki yüzük” diyerek yola çıkarken en yakınınızda olan arkadaşınızın bugün sizden “En büyük yolsuzluk bu ülkede. Her yerde yağma var. Bu kadro ülkeyi yeni nesil mafya devletine çevirecek. Kendi süfli çıkarları için dini lekelemekten çekinmiyorlar” diye bahsetmesine yol açmayın.
Sakın ola “Yolsuzluk denildiğinde… devletin kasası soyuluyor mu soyulmuyor mu ona bakarım” diyerek rüşveti, kayırmacılığı, yolsuzluktan saymamazlık etmeyin. Çünkü yolsuzluk, kamu görevlilerinin yapmamaları gereken bir işi yapmaları karşılığında aldıkları haksız kazanç çok zaman. Devletin kasasından çıkmasa da yolsuzluktur o.
Sakın ola ailenizin birdenbire sahip olduğu gemilerle, villalarla, … milletin diline düşmeyin.
Sakın ola gümrük vergileriyle, ihale kurallarıyla yandaşlarınızın menfaatlerine göre oynamayın.
Sakın ola devletin fabrikalarını gerçek değerlerinin altında yandaşlarınıza satmayın, ballı işleri ihalesiz bir şekilde yandaş firmalara vermeyin.
Sakın ola yardım dernekleri aracılığıyla milleti soymayın, özelleştirmelerde milletin malını yandaş işletmelere peşkeş çekmeyin.
Sakın ola size sunulan temizlenme, arınma önerilerini “Bunu uygularsak, partiye il başkanı, ilçe başkanı bulamayız” diye geri çevirmeyin.
Sakın ola birtakım gruplara, genellikle aynı gruplara, hep aynı gruplara, yine aynı gruplara, ille de aynı gruplara habire kıyak yapmayın.
Büyük Atatürk şöyle diyor Nutuk’ta: “Efendiler, bu vesile ile muhterem milletime şunu tavsiye ederim ki, sinesinde yetiştirerek başının üstüne kadar çıkaracağı adamların kanındaki, vicdanındaki cevher-i aslîyi, çok iyi tahlil etmek dikkatinden bir an feragat etmesin!”
Erdoğan “Yarın söz, etki ve yetki sahibi olduğunuzda kirlenmeyin” diyor.
Atatürk’ün öğüdü ise millete: “Başa getireceğin kişinin ahlakından emin ol!”
Atatürk’ü dinleyin. Bugüne kadar ne yanıldı, ne bizleri yanılttı.
Atatürk’ü dinleyin.