Kerem Kırçuval
OHAL’DE…
15 Temmuz’un yıl dönümündeyiz.
Keşke yaşanmasaydı.
Türkiye’nin gördüğü en büyük ihanetti. Türkiye Büyük Millet Meclisi’ne bomba atanlar, iktidarı devirmek için gözü dönmüş bir şekilde Mehmetçiği tanklarla halkın üstüne süren örgüt darbe yapmaya kalktı.
Bu şebeke, Türk ordusuna, yargısına, emniyet teşkilatına, bürokrasiye yıllar içinde sızmış, çaldığı sorularla, kandırdığı gençleri devlete yerleştirmiş, haktan, hukuktan, Allah korkusundan uzak bir oluşumdu.
Cumhurbaşkanı ve ailesini hedef alacak kadar ileri giden bu şebeke, yıllarca kene gibi emdiği devletin sahibi olmaya kalkmıştı.
251 yurttaş şehit düştü 15 Temmuz gecesi. 2 bin 196 yurttaş gazi oldu. Sadece Meclis değil, MİT, Emniyet Müdürlüğü, Özel Harekât Şubesi başta olmak üzere kamu kurumları bombalandı. Cumhurbaşkanlığı Sarayı’na ateş açıldı. Halka kurşun sıkıldı.
OHAL (Olağanüstü Hal) ilan edildi. Amaç darbeye kalkışanlarla beklemeksizin ve tereddütsüz mücadele etmekti.
Neler oldu?
Ocak 2020’de yayımlanan OHAL İşlemleri İnceleme Komisyonu Faaliyet Raporu, rakamları ortaya koyuyor. OHAL ilan edilmesinin ardından en az 125 bin 678 kamu görevlisi ihraç edildi, 270 kişinin öğrencilikle ilişiği kesildi, 2 bin 761 kurum ve kuruluş kapatıldı.
Rapor böyle diyor. Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar da FETÖ ile mücadele kapsamında bugüne kadar 20 bin 77 personelin ordudan atıldığını, bin 243 personelin rütbesinin alındığını açıklıyor.
OHAL yetkileriyle 53 gazete, 37 radyo istasyonu, 34 televizyon, 29 yayınevi, 20 dergi ve 6 haber ajansı kapatıldı.
6 bin 500 akademisyenin üniversitelerle ilişiği kesildi, üniversitelerin idari kadrolarından bin 427 personel ihraç edildi.
İçişleri Bakanı Süleyman Soylu da ilginç rakamlar veriyor. Soylu, 15 Temmuz 2020 tarihinde yaptığı açıklamada FETÖ örgütüne 99 bin 66 operasyon yapıldığını, 282 bin 790 kişinin gözaltına alındığını ve 94 bin 975 tutuklama gerçekleştirildiğini söylüyor.
Sona eren davalarda, 2 bin 532’si ömür boyu olmak üzere 4 bin 131 sanık hakkında mahkumiyet kararı verildi. Bin 315 sanığa ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası uygun görüldü.
Rakamlar böyle diyor. Ancak Cumhurbaşkanı Erdoğan ve MHP lideri Bahçeli yani iki ortak, FETÖ’nün devletten daha tam anlamıyla temizlenmediğini söylüyor.
Cumhurbaşkanı dünkü grup toplantısında, ilginç sözler söyledi. Diyor ki;
“Din kisvesi altında milleti sömürenlere izin vermeyeceğiz. Bizim kutsallarımıza saldıranlara izin vermeyeceğiz. Dinimizi yıllardır bunlar sömürdüler. Evet, açık söylüyorum, aldandık. Şimdi toparlandık.”
Darbe girişiminden bu yana 5 yıl geçti, 6. yıla giriliyor. Şimdi parlamentonun gündeminde OHAL’in kimi kritik maddelerinin üç yıl daha uzatılmasını istiyor iktidar.
Seçimlere 2 yıl kala üç yıllığına olağanüstü yetkiler insana ister istemez “Hayırdır” dedirtiyor.
Köprüye adı verilen, belgeseli, filmi çekilen 15 Temmuz ile ilgili TBMM’de kurulan Araştırma Komisyonu’nun hala raporu ortada yok. Siyasi ayakları bulunamıyor.
Bu zaten başlı başına başarısızlık.
Bu başarısızlık, şu ana kadar eksikliklerin yerine getirilmesi itiraf edilmeden, izah edilmeden torba yasanın içine saklanan OHAL uzatımının ne anlama geldiği açıklanmalı.
Demokratik seçimler beklenirken, bu yetkinin torba yasanın içinde getirilmesi kafaları karıştırmıyor mu?
Madem aldanma dönemi geçti ve toparlanmaya gidildi.
OHAL’de?…