Uğur Temel
Aman Nazar Değmesin
2024-25 sezonunun başından bu yana (Avrupa Ligi ön elemede oynanan, MFK Ružomberok maçı hariç) üst üste oynanan hiçbir resmi maçı kazanamamıştı Trabzonspor. Çarşamba akşamı Alanya ile oynanan Türkiye Kupası maçı sonrasında; “Trabzonspor’un artık iki maç üst üste kazanmasının bir sorun olmadığını, futbolun içinde bunun doğal olduğunu” yazmıştım. Keramet, elbette bende değil… Bordo mavili takım dün akşam, sezon başından bu yana ilk defa iyi oynayarak kazandı. Allah nazarlardan saklasın; dün akşam iyi oynayan bir Trabzonspor vardı sahada. Dilimizi mi ısıralım, kurşunlar mı dökelim, nazar duaları mı okuyalım bilemedim... Bildiğim tek şey; dün akşam Karadeniz’de, Trabzonspor fırtınası olduğu...
GALİBİYETİN MİMARLARI; VISCA VE PEDRO
Kariyerinde; Başakşehir’de oynarken Akhisar’a, Trabzon’da oynarken de İstanbulspor’a karşı üç asisti olan Edin Visca, dün akşam da kariyer rekorunu tekrarlayarak maçın yıldızı oldu. Türkiye’ye geldiği zamanlardaki gibi bir oyun sergiledi. Aldı-verdi, sağ kanatta rakibin sol beki Güray’ı sürklase etti, takımı tıpkı bir “maestro” gibi yönetti. Bu sezon, zaman zaman “kendi gibi” oynayan Visca’yı görsek de “kendisi” olan Visca mest etti. Bir ay sonra 35 yaşına basacak olan Boşnak yıldızı kaç defa böyle seyrederiz bilemiyorum. Ama bu performansın yarısı bile, kanatlarda sorun yaşayan Trabzonspor’a yeter.
Sezon başından Trabzonspor’a geldiği günden bu yana, kafalarda zaman zaman soru işaretleri bırakan Malheiro da dün akşam “resital” verdi. Jeneriklik goller attı. Bir sağ bek oyuncusunun, aynı maçta “Hat trick” yapması zordur. Etimolojik anlamı Viktorya döneminde sihirbazların şapkalarından üç adet tavşan çıkarmasından türemiş kelime; aynı maçta üç gol atan oyuncuya verilen ad… Bordo mavili takımın sağ beki, kelimenin tıpkı etimolojik anlamında olduğu gibi; üç golde de şapkadan adeta tavşan çıkartırcasına, oyununa ve gollerine şapka çıkarttırdı.
GALİBİYETİN ŞİFRELERİ
Süper Lig’in 13.haftasında, yine Papara Park’ta oynanan maçta, puan durumunda sona demirleyen Adana Demirspor’a beş gol atmıştı Trabzonspor. Ki o maçta da bordo mavili takım ikinci yarıda açılabilmişti. Oysa dün akşam; Trabzonspor maça yine oyuna tutuk başlasa da oyunun kontrolünü eline almayı başardı. Galibiyetin şifreleri; hızlı ve doğru pas, sahayı doğru parselleme, istek, mücadele, hırs ve akılcı oyundu.
1-) Hızlı ve doğru pas: Futbol, “Yavuz zırhlısının manevra yapması gibi” oynanmıyor. Oyuncuların top ayaklarına gelmeden pas seçeneklerini belirlemiş olmaları ve topu o seçeneğe, en kısa zaman diliminde göndermeleri gerekiyor. Tıpkı dün akşam Visca’nın yaptığı gibi… Trabzonspor; sezon başından bu yana, ilk defa bu kadar hızlı ve doğru pas tercihlerini yaptı.
2-) Sahayı doğru parselleme: Futbolun ana kuralı aslında. Sahayı doğru parselleme, galibiyetin anahtarı. Bordo mavili takım, dün akşam sahaya iyi yayıldı. Stoperle, forvet arası –yani takım boyu- uzun değildi.
3-) İstek, mücadele ve hırs: Uzun zamandır travmalar yaşan Trabzonspor için istek en önemli şey. Takımı – Şenol Güneş’in ilk maçı olan Beşiktaş ve Galatasaray maçları haricinde- bu kadar istekli, ısıran ve isteyen bir şekilde seyrettiğimi hatırlamıyorum bu sezon. İkili mücadelelerde ayakta kalan, kora kor oynayan, gölge koşular yapmayan Trabzonspor’u seyretmek keyifliydi.
4-) Akılcı oyun: Antalyaspor’un eksiklerini iyi görmüş ve tespit etmiş Şenol Güneş. Her ne kadar saha içinde “maestro” Visca ve Malherio olsa da Şenol Güneş’in hakkını yememek lazım. Şenol Hoca; ideale yakın bir kadro ile de sahaya çıkmasının verdiği rahatlıkla, doğru kurguyu sahaya yansıttı.
Antalya maçı, 6 puanlık maçtı Trabzonspor için. Maç öncesi; Bordo Mavili takımın 19, Akdeniz temsilcisinin 21 puanı vardı. İyi bir oyun ve skorla 22 puana çıkan Trabzonspor’un mental eşiği geçmiş olduğunu ümit ediyorum. Önümüzdeki hafta yine içeride oynanacak Sivas maçı ile bu çıkışın devam etmesi gerekiyor. Son iki resmi maçta 8 gol atan ve gol yemeyen Trabzonspor’a nazarımız değmez umarım…