Necdet Saraç
MARAŞ: BİR ŞEHİR ANCAK BU KADAR DEĞİŞİR!
Gerçeklerle yüzleşmekten ısrarla kaçınınca ve katliama “katliam” yerine “olay” demeye devam ettikçe aradan kaç yıl geçerse geçsin bazı yazılar tarihi hariç hiç değişmez, o yazılar hep “aynı” kalır, çünkü biz unutsak da gerçekler bizi takip etmeye devam eder…
Antakya’dan başlayıp, Maraş ve Malatya üzerinden geniş bir yay çizerek Elazığ, Tunceli, Erzincan, Yozgat ve Çorum’a, hatta Tokat ve Amasya’ya kadar uzansak bu koskocaman coğrafyanın neredeyse tamamının son 40 yıllık demografik yapısını, yani nüfuslarına ilişkin değişimlerini incelersek iki önemli sonuçla karşılaşırız:
Birincisi, Alevi nüfusun bu şehirlerden sanki “koşarak kaçtığını”; İkincisi ise, bu kaçışlardan dolayı şehirlerin siyasi ve demografik yapılarının inanılmaz şekilde değiştiğini görürüz.
Yukarıda belirttiğim hangi şehri ele alırsanız alın sonuç değişmez, hepsinde “aynı” sonuç ortaya çıkar. Sonucu değiştirmeyen en önemli etken bu coğrafyada özellikle Alevilere ve genel olarak da solculara yönelik yapılmış planlı, bilerek ve isteyerek yapılmış saldırılar ve katliamlardır! Katliama “katliam” demenin bile mümkün olmadığı bu ülkede, kontrolü sürekli ellerinde tutmak isteyen güçler, “derin devletin” istihbaratıyla, polisiyle, askeriyle doğrudan işin içinde olduğu birçok “olay” meydana getirmiştir: Maraş gibi, Sivas gibi, Malatya gibi…
19-24 Aralık 1978 tarihleri arasında gerçekleşen Maraş katliamı, yalnızca Türkiye’nin değil, dünya siyasal tarihinin en vahşi katliamlarından biridir. Devletin gözü önünde ve planlı olarak yapılan katliam Maraş’ın demografik yapısını değiştirdi, ekonomik, siyasi ve sosyal-kültürel hayatı “Alevisizleştirildi ve solcusuzlaştırıldı”!
Hem de öyle böyle değil; Nasıl mı?
İşte somut rakamlar: 1977 yılında Maraş’ta yaklaşık 300 bin seçmen varmış. Bu seçmenlerden 226 bini oy kullanmış. CHP yüzde 34,5 oranla birinci parti olmuş ve tam 74 bin 283 oy almış. Diğer sol oylarla birlikte Maraş’ta solun genel oyu yüzde 40 olmuş. AP, MSP, MSP ve diğer sağ partiler ise yüzde 60 oy almışlar. Toplam 7 milletvekilinin 3’ünü CHP, 2’sini AP, 1’ini MHP, 1’ini de MSP çıkartmış.
1977 seçimlerinden bir yıl sonra Maraş katliamı olmuş. Sonra, Aleviler ve solcuların önemli bir bölümü şehirden ayrılmışlar. Bu ayrılışa, ister göç deyin, ister kaçış deyin, isterseniz sürgün! Ne derseniz deyin, sonuç değişmiyor. Katliam sonrası Kahramanmaraş’ın siyasi yapısı da, demografik yapısı da hızla değişmiş. Şehir merkezi soldan, Alevilerden önemli ölçüde “temizlenmiş”. Ermeniler, Araplar, Kürtler kentten “uçup” gitmişler! Tıpkı Sivas, Elazığ, Malatya, hatta
Çorum merkezi gibi…
1977’de Maraş merkezde 74 bin oy alan CHP yıl 2011 olduğunda ve şehrin nüfusu yüzde yüzün üzerinde artarak, 300 binden 655 bine çıkmış olmasına rağmen yalnızca CHP’nin değil, BDP, DSP, TKP, ÖDP, EMEP’in aldığı toplam oy 69 bin 266 ile yüzde 12 olurken, sağın toplam oyları yüzde 88 olmuş. 2014’te tablo daha da derinleşmiş, Kahramanmaraş Belediye Başkanlığı için yaklaşık 600 bin kişi oy kullanmış. Oyların yaklaşık yüzde 92’sini, yani yaklaşık 560 bin oyu AKP, MHP, BBP ve SP almış. CHP ile HDP’nin aldığı toplam oy oranı yüzde 8 bile olmamış, sayı olarak ise yalnızca 45 bin oy. 2019’da ittifak devreye girmiş olmasına rağmen CHP’nin Kahramanmaraş Büyükşehir oy oranı yüzde 27’de kalmış.
“Bir şehir ancak bu kadar değişebilir” dedirten bu sonuçların ya da köklü değişimin nedeni ise çok açık: 1978 Maraş katliamı.
Bu gerçeği reddedenler ya da “biz yüzlerce yıldır bu şehirde kardeşçe yaşadık, bundan sonra da kimse bu kardeşliğimizi bozamayacak” diye demeç vermeleri de gerçeği değiştirmiyor. Çünkü demeçler ne olursa olsun katliam fazlasıyla gerçek.
Katliamdan kaçmak için, yalandan ‘ben hatırlamıyorum, ben o zaman daha çocuktum ya da yaraları kaşımayalım’ demek de kimseyi kurtaramaz. İnternete girip Google’a ‘Maraş katliamı’ bile değil yalnızca ‘Maraş’ yazmak gerçekle yüzleşmek için yeterlidir. Katliam resimleri ile ortadaki gerçek çok çıplak…
Maraş katliamı ile ilgili demeçler yerine katliam gerçeği ile yüzleşmeli, “insanlık suçlarında zaman aşımı olmaz” denilerek, katliam dosyası yeniden açılmalı ve katliamın anısına en azından vicdanlardaki sızıyı bir nebze de hafifletmek için Maraş’a “İnsana Saygı Anıtı” dikilmelidir.