Hüseyin Tapınç

Hüseyin Tapınç

Güvenlik

Temel eğitim almış hemen herkesin aşina olduğu Maslow’un İhtiyaçlar Hiyerarşisi, en genel anlamda insanların farklı kategorilerdeki ihtiyaçlarını ve bu ihtiyaçların kendi aralarında oluşturdukları hiyerarşiyi inceler.

Tüm insanlarda ortak olan bu ihtiyaçların ilk basamağında fizyolojik ihtiyaçlar yer alır; hava, su, beslenme, uyku ve cinsellik gibi olmazsa olmaz gereksinimler bu ihtiyaçları kapsar. Birinci basamakta yer alan bu temel ihtiyaçların sağlanması sonrasında, hiyerarşideki ikinci basamağa ulaşılır; güvenlik.

Güvenlik basamağı oldukça geniş kapsamlı bir kategorisidir ve burada sadece fiziksel güvenlikten söz edilmez. Güvenlik ihtiyacı, fiziksel olduğu kadar finansal ve ekonomik, sağlık ve esenlik, barınma, yasal, hukuki ve düzenleyici güvenlik gibi oldukça geniş bir şemsiyeden oluşmaktadır. Bu ihtiyaç günümüzde çevresel ve dijital güvenlik gibi başlıkları da içermektedir.

İkinci basamaktaki gereksinimleri karşılamadan üçüncü basamağa, yani sosyal ihtiyaçlara ulaşmak mümkün değildir. İşte tam da bu nedenle bu basamakta ve bu basamağın en önemli bileşenlerinden biri olan fiziksel güvenlik konusunda durmakta yarar var. Çünkü toplum olarak son zamanlarda en temel ihtiyaçlarımızdan ve haklarımızdan biri olan fiziksel güvenliği sağlamaktan uzak kalıyoruz.

Fiziksel güvenlik, en basit anlamıyla, insanların günlük yaşamlarında karşılaştıkları tehditlerden korunmalarını içerir. Fiziksel güvenlik, özel ve kamusal hayatımız ile bunlara denk düşen mekanlarda herhangi bir tehditten bağımsız olarak yaşamımızı sürdürme esasına dayanır. Fiziksel güvenlik ihtiyacının karşılanması, insanların huzur ve esenlik içinde yaşamalarının temel koşuldur.

Peki, biz toplum olarak en temel ihtiyaçlarımızdan ve haklarımızdan biri olan fiziksel güvenlik ihtiyacımızın karşılanması konusunda ne düşünüyoruz? Toplum olarak bu ihtiyacın karşılanmasında ne denli başarılıyız?

Sia Insight tarafından ekim ayında metropol illerinde yaşayan genç ve yetişkinler arasında yapılan bir araştırmaya göre, toplumun önemli bir kesimi farklı toplumsal mekanlarda kendini güvende hissetmiyor.

Örneğin, nüfusun yüzde 54’ü akşam veya gece saatlerinde ve yüzde 35’i de gündüz vakti sokaklarda, yüzde 24’ü toplu taşıma araçlarında ve yüzde 11’i de alışveriş merkezlerinde fiziksel güvenliği hakkında endişe duyuyor. Bunun yanı sıra, metropol nüfusunun yüzde 3’ü de kendi evinde güvende hissetmiyor. En güvenli hissedilen kamusal mekanlar okullar ya da işyerleri.

Güvensizlik erkekler arasında da yaygın bir endişe kaynağı olmakla birlikte, farklı mekanlarda kendini güven altında hissetmeyenler özellikle kadınlardır.

Metropolde yaşayan genç ve yetişkin kadın nüfusun yüzde 59’u akşam veya gece saatlerinde ve yüzde 34’ü de gündüz vakti sokaklarda, yüzde 30’u toplu taşıma araçlarında ve yüzde 14’ü de alışveriş merkezlerinde kendisini güvende hissetmiyor. Evinde güvende hissetmeyen kadınların oranı da yüzde 4.

Yine Sia Insight tarafından gerçekleştirilen bir başka araştırmaya göre, insanların kendini fiziksel olarak güvende hissetmemelerinin en önemli nedeni yaygınlaşan kadın cinayetleri. Bunu izleyen ikinci temel neden ise toplumda güvenlik önemlerine artık yeterince önem verilmemesi ve bu alanda bir boşluk oluşması. Her türlü suç ve şiddetin giderek yaygınlaşması, insanların fiziksel güvenliğinin kaybolmasının en önemli üçüncü nedeni olarak karşımıza çıkıyor.

Yapılan araştırmalar, metropol nüfusu içinde yüzde 2’lik bir kesimin son bir yıl içinde fiziksel ya da cinsel anlamda şiddete uğradığını, yüzde 6’lık bir kesimin ise bu konuda herhangi bir beyanda bulunmak istemediğini gösteriyor. Fiziksel ya da cinsel anlamda şiddet mağduru olduğunu açıkça belirtenlerin sayısı üç ilde yaklaşık 400 bine ulaşırken, bu konuda bir beyanda bulunmak istemeyenlerle birlikte bu sayı bir buçuk milyon insanı geçiyor.

Fiziksel olarak güvende hissetmek, en temel insani ihtiyaçlarımızdan ve haklarımızdan biri; ancak gün geçtikçe biz bu ihtiyacımızı karşılayacak toplumsal yapıdan uzaklaşıyoruz.

----

Kaynak: Sia Insight Özel Gündem Araştırması, Türkiye’nin 3 büyük ilinde yaşayan 18-45 yaş arası 400 kişinin katılımıyla 16 – 23 Ekim 2024 tarihlerinde online olarak gerçekleştirilmiştir.

Önceki ve Sonraki Yazılar
Hüseyin Tapınç Arşivi

Narin

03 Ekim 2024 Perşembe 07:00

Kader

05 Eylül 2024 Perşembe 00:39

Harç

10 Temmuz 2024 Çarşamba 23:36