Kerem Kırçuval
Göztepe'ye 9 kişi yetti
Müsabaka Larin’in ofsayt denemeleriyle başladı. Emirhan’ın kadife bileklerinden Göztepe defansının arkasına atılan ince ayarlı topları hep kaleciyle baş başa karşıladı Larin.
Yan hakem Emin Tuğral bayrağını indirip kaldırmaktan yoruldu.
Güne damgasını vuran ve 2019’dan beri bir maçta en fazla kurtarış yapan, altyapıdan gelme 18 yaşındaki Emre Bilgin, kalenin emin ellerde olduğunu ilk yarıdan gösterdi.
Göztepe düşmüş, Beşiktaş tüm iddialarını yitirmiş ama bu bile hakemlerin operasyonculuğunu bitirememişti.
Bu yaşandı.
Genlerinde var numaracılık.
İlk sarı kartı bile tartışmalı Rosier’i faul bile olmayan pozisyonda 10 dakika içinde oyundan atmayı başardı. Bu kırmızı, Valerien İsmael’i de bozdu. Kenan Karaman N’Koudou değişikliğini kimse anlayamadı. İsmael’in Kenan Karaman’ı kazanma çabasını masum bir günah olarak kayıtlara geçireyim. Ve elbette şuraya iddialı gelecek Beşiktaş’ın başına dün ikindi vakti yaşananların aynısının yaşatılacağını da duyurayım.
Esim esim esen ama bir türlü gürleyemeyen Beşiktaş yönetimi de müsabakayı eminim izlemiştir.
Larin, geçen senenin aralık ayında yine Göztepe’ye gol atmıştı. “Yahu o kadar olmuş muydu” dedirtmesi 28’inci dakikada gerçekleşti.
Emirhan, bir yıldız olduğunu, rüyalarımıza giren Sergen Yalçın’ın pas ve vuruşlarını bize yeniden yaşatacağını, Beşiktaş’ın ikinci golünü hazırlarken gösterdi.
Montero’ya tek vuruşla uzattığı pas Josef’e uzandı. Net vuruş, karşılaşmayı 2-0’a getirdi.
36. dakikada Josef, VAR yardımıyla ama hakkedilmiş kırmızı kartı alıp 9 kişi bıraktı Beşiktaş’ı.
İlk yarı Göztepe’nin tuhaf oyun anlayışı ve orta hakemin konuşulma çabasıyla 2-0 sona erdi.
İkinci yarı, 9 kişi kalan Beşiktaş karşısında niyetini biraz daha arttıran Göztepe’nin ahlakı, hırsına yenildi. Misal; Göztepe altyapısından yetişmiş bir topçu. Aklıyla değil, akılsızlığıyla dikkat çekti. Daha 23 yaşında. Ghezzal’a öyle bir faul yaptı ki, bu klas ayağı oyundan çıkarmayı başardı.
Adı Yalçın Kayan. Senden olmaz evlat, olmaz. Faul yapılmasının bile ayıp karşılanacağı bir müsabakada kasaplığa soyunarak kumaşını gösterdin. Futbol kariyerinin 3. Lig’de bile devam etmesi o lige yazık.
Buna alkış tutan pek sayın Göztepe taraftarı da Beşiktaş kalecisi Emre Bilgin’in koruduğu kaleyi dışarıdan attıklarıyla çöplüğe çevirdi.
Bir takım küme düşebilir, seyircisine son bir veda izlettirmek isteyebilir, bunu anlarım. Ama, sezon boyu gösteremediği futbolu, ortaya koyamadığı mücadele arzusunu bu maça saklamasına şaşarım. Olmaz arkadaş, aldatmanın daniskasıdır bu. Taraftarı, futbolu, en başta kendini aldatmanın daniskası.
Göztepe takımı, kemik sesleriyle süslediği bu maçtaki eforunu keşke centilmence tüm sezona yayıp İzmir’i Süper Lig’de temsil edilmeyen memleket haline getirmese idi. Geçen yıl Beşiktaş’ın şampiyon olarak ayrıldığı Göztepe müsabakasından sonra Galatasaray’a transfer olan Alparslan’ı örnek almışlar genç sarı kırmızılılar.
Yanlış örnek. Çünkü. Ahlak ve adalet ortadan kalkınca ne Alparslan kalıyor geriye ne de takım. Yol yakınken aklı başa almakta fayda var.
Gelelim Beşiktaş’a. Beşiktaş, yarından tezi yok gelecek sezonun kadrosunu ve kadro alternatiflerini hayal etmeli.
Aşı tuttu.
Tutan oyun sistemine karşı kadro planlaması iyi yapılmalı.
Dün Emre Bilgin’i kazanan Beşiktaş, asla Emirhan’ı kaybetmemeli. Valerien İsmael’in, müsabaka sonrası Emre Bilgin’e evladı gibi sarılması bu konuda umut verdi. Maçın ardından “Beşiktaş önümüzdeki sezon daha fit, daha disiplinli ve kalitesiyle fark yaratan takım olacak” diyen Valerien İsmael’in, disipline dikkat çekmesi de önemliydi. Zira özellikle Rosier’in ve kaptanlık pazubendi taşıyan Josef’in yedikleri kartları sadece hakem oyunlarıyla açıklamak doğru olmaz.
Rahmetli Süleyman Seba “Beşiktaş hem iyi oyunla rakiplerini hem de hakemleri yenmek durumunda” demişti. Dolayısıyla, Beşiktaş, hakem oyunlarına akıl oyunlarıyla ve centilmen futboluyla cevap verecek bir hazırlık içinde olmalı.
Eliyle, koluyla, tekmesiyle sanki ligde kalacak veya şampiyon olacak Göztepe’ye 9 kişiyle yeten Beşiktaş, bunu yapıyorsa her şey çok güzel olur.