Beşiktaş’ın evinde yitirdiği Kasımpaşa maçından sonra zihin değişikliğine gittiklerini söylüyordu maç öncesi Valerien İsmael. Ramazan Bayramımızı kutlarken, sahaya sürdüğü genç adamlar, Emirhan ve Serdar bayram şekeri gibi armağandı.
Takım gençleşiyor ama her seferinde Atiba Hutchinson formasını geri almayı başarıyor. Heykeli dikilecek adam yeminle. Yedekler de pek güzel. Kenan Karaman, Pjanic, Teixeira, N’Koudou, Oğuzhan ve Güven. Bir Töre vardı ne oldu Allah aşkına?
Maçın ilk net fırsatı 20. dakikadaydı. Emirhan’ın kaleci ile karşı karşıya bıraktığı Larin, basitçe ağlarla buluşturacağı topu kaleciye nişanlandı. Kornerden dönen topla hızla çıkan Kayserispor’dan Thiam, Welinton tarafından indirilince penaltı kararı verildi. Penaltı pozisyonunu izleyenler futboldan soğur. Bu kadar yeteneksiz, bu kadar beceriksiz hakemlerle nereye gidiliyor? Ne utanmaları var ne karakterleri? İnsan ekran başında haksızlığa karşı çıkmayan dilsizlere isyan ediyor.
Uydurdukları penaltı ile düşürülen (!) Thiam, takımını öne geçirdi.
Kayserispor tam da Valerien İsmael’in görmek istediği çıkışları yapıyordu bu dakikalarda. Hızlı çıkışlar, ayağa, açığa paslarla etkili çıkışlar.
Rıdvan’a ilk yarı iki kez ne gol şansı geldi. Büyük ağabeyi Atiba bir tanesinde öyle güzel ortaladı ki, ikisini de değerlendiremedi. Premier Lig hayali kuran genç adamın bu işlere çalışması gerektiğini biri ona bildirmeli.
Hele 43’te fuleli koşusuyla kendi yarattığı pozisyonda direk dibindeki inanılmaz çalımı estetik yoksunu, futbolun keyfinden uzak hakem tarafından öyle berbat bir şekilde yok edildi ki. Bu hakemlere amatör kümede dahi maç verilmemeli. Gençlere yazık!
Emirhan’ın ilk yarının son dakikasında yerden direğin dibine yuvarladığı nefis şut, Lung’un aynı güzellikteki plonjonu ile gol olamadı.
Atiba… Ah canım Atiba. Rıdvan’a, Emirhan’a bu yaşta ne pozisyonlar üretti. İkinci yarının başında da Ghezzal’ın kullandığı serbest vuruşta Serdar’a süper ligde ilk golü atma imkanını doğurdu. Maç 50’ye gelmeden yeniden başladı.
Hayatımda hem yeteneksiz hem de futbola uzak böyle bir hakem izlemedim. Nerden bulmuşlar bunu? Pozisyondan anlamıyor, faulden anlamıyor, ofsayttan, karttan.
Ustaca Fenerbahçe maçı öncesi Rosier ve Montero’yu Kayseri müsabakasında tribüne çıkarmayı başardı.
Kısır maç, 71’de Valerien İsmael’in oyuna müdahaleleriyle bambaşka bir hal aldı. Oyuna Kenan Karaman girince, “Hadi geçmiş olsun” diyordum ama meğer N’Koudou’nun günüymüş. 4 dakika sonra skoru bozdu. Beşiktaş öne geçti. Üç dakika sonra da penaltı kazandırdı. Onun başına geçip bir anda skoru 1-3’e getirdi.
Kayseri uzatmada gol buldu ama maçın puanları Beşiktaş’a gitti.
Beşiktaş’ın ihtiyacı olan galibiyet geldi. Ama İnönü’de Fener maçı öncesi önemli kayıplar verdi.
Beşiktaş yendi. Yenmese de mühim değil de Türk futbol tarihinin en berbat federasyon yönetimiyle karşı karşıyayız. Kaçıp gittiler, başkanı, hakem yönetimi. Saçma sapan kararlarla Türk futbolunun kalitesini de değerini de düşürdüler. Olmaz olsunlar.
Sezon bitiyor, şampiyon ilan edildi, düşenler belli oldu.
Devrimci bir el gerekiyor. Futbolun bundan sonra adaletle, hakça yaşamasına dokunacak devrimci bir el.
İnanın mahalle maçı yönetse bu maçta görev alanlar, mahalle birbirine girer. Yazık.
Gelecek sezonun hazırlıklarını kulüplerden önce federasyon yapmalı ve bu işe hakemlerden başlamalı. Bu haliyle gelecek sezon nezarethanede biter, söylemedi demeyin.
Bu vesile dün Taksim Meydanı’nda kutlayamadığımız İşçi ve Emekçi Bayramı’nı tebrik ederim. Aynı şekilde Şeker Bayramınızı da candan kutlar her gününüzün bayram sevinci içinde geçmesini dilerim.
