Serap Durusoy
Enflasyon ve duygusal tepkimiz
1 Eylül’de İstanbul’da perakende fiyat hareketlerinin göstergesi olan İstanbul Ticaret Odası (İTO) İstanbul Ücretliler Geçinme Endeksi’nin bir önceki aya göre yüzde 8,80 ve yıllık bazda ise yüzde 74,17 artış kaydettiği görüldü. Toptan fiyat hareketlerini yansıtan Toptan Eşya Fiyatları İndeksi’nin ise aylık bazda yüzde 6,65 artış gösterirken yıllık bazda ise yüzde 66,18 olarak gerçekleştiği belirtildi.
İTO hem şeffaflık amacıyla hem de kamuoyunu bilgilendirmek için, geçen ağustos ayında İstanbul'da perakende fiyatı en fazla artan ve azalan ürünleri, fiyatları ve değişim oranlarıyla birlikte açıkladı. Ürünlerden 156'sının perakende fiyatı artarken, 7 ürünün fiyatının düştüğü ve 79 ürünün fiyatının ise fiyatının değişmediği belirtildi.
Ağustos 2023’te perakende fiyatlarda bir önceki aya göre; ulaştırma ve haberleşme harcamalarında yüzde 32,29, gıda harcamalarında yüzde 9,77, ev eşyası harcamalarında yüzde 8,94, diğer harcamalar grubunda yüzde 7,53, konut harcamalarında yüzde 6,50, kültür eğitim ve eğlence harcamalarında yüzde 4,11, sağlık ve kişisel bakım harcamalarında yüzde 1,87 ve giyim harcamalarında yüzde 0,33 artış izlendiği görüldü.
Elbette ki İTO'nun İstanbul Ücretliler Geçinme Endeksi'nde 242 ürünün yer aldığı bu hesaplamasından çıkan sonucun TÜİK’in Şubat 2023’te enflasyon sepetinde yer alan ürünleri ve ağırlıklarına ilişkin yaptığı güncelleme ile sepette 404 madde ve 895 madde çeşidini dikkate alarak Türkiye genelini kapsayan hesaplamasını karşılaştırmak doğru değil. Ancak eğilimi yansıtması bağlamında İTO verisi de göz ardı edilemez.
Pazartesi günü ise TÜİK’in ağustos ayı enflasyon verisi açıklandı. Enflasyon ağustosta aylık yüzde 9,09, yıllık yüzde 58,94 olarak tahminleri aştı.
Tüketici enflasyonu böylece bu yılın en yüksek seviyesine çıkarken harcama gruplarının geneline yayılan fiyat artışları görüldü.
Ana harcama gruplarına bakıldığında bir önceki yılın aynı ayına göre en yüksek artış yüzde 89,31 ile lokanta ve otellerde görüldü. Bu grubu yüzde 77,55 ile sağlık, yüzde 72,86 ile gıda ve alkolsüz içecekler izledi.
Bir önceki yılın aynı ayına göre en az artış gösteren ana grup yüzde 24,97 ile konut oldu. Ana harcama grupları itibarıyla ağustos ayında bir önceki aya göre en az artış gösteren ana grup yüzde 3,11 ile eğitim oldu. Bir önceki aya göre artışın en yüksek olduğu ana grup ise yüzde 16,61 ile ulaştırma oldu.
Öte yandan çekirdek enflasyon da yüzde 56,09'dan yüzde 64,85'e yükselirken Yurt İçi Üretici Fiyat Endeksi’nin (Yİ-ÜFE) ise yıllık yüzde 49,41, aylık yüzde 5,89 arttığı belirtildi.
Enflasyon rakamının bu denli artışında fiyatlamalardaki bozulmalar, döviz kuru artışı, çalışanların ücretlerine yapılan artışlar, akaryakıt ve vergi artışları ile ekonomiye duyulan güven kaybı nedeniyle tüketimin öne çekilmesi etkili oldu.
TCMB de ağustos enflasyonuna ilişkin yaptığı değerlendirmede vergi ve yönetilen fiyatlardaki ayarlamaların devam eden etkisiyle birlikte enerji grubundaki artışa vurgu yaptı. TCMB enflasyonun yıl sonunda Enflasyon Raporu’ndaki tahmin aralığının üst sınırı olan yüzde 62’ye yakın seyretmesinin beklendiğini vurgulamasına rağmen iki aylık enflasyon yüzde 19,44 seviyesine geldi.
OECD ülkeleri arasında yüzde 113 enflasyon ile Arjantin’den sonra ikinci sıraya yerleşen ülkemiz enflasyonuna ilişkin olarak Morgan Stanley, J.P. Morgan, HSBC ve BOFA da yıl sonu enflasyonunu yukarı yönlü revize ederek yüzde 70’lerin üzerine çıkardı. Yeni bir kur ve vergi artışı gelmese dahi okulların açılması ile eğitim giderlerindeki artışlar ve kış mevsiminin doğal gaz kullanımını artıracak olması önümüzdeki dönemde enflasyonu yukarı yönlü baskılayacağı kesin.
Ancak tüm bunların ötesinde bu ay açıklanan enflasyon rakamı şaşırtıcı oldu.
Veri akışının gerçek, sağlıklı ve doğru gelmesi olağan bir durum iken TÜİK tarafından açıklanan aylık enflasyon verisinin ENAG’ın hesapladığı yüzde 8,9’un üzerinde olmasının bu denli şaşkınlık yaratması aslında daha önceki verilerin şartlara göre açıklanması ile ilişkili.
Zira gerçek enflasyon rakamı gizlenerek çalışanlara verilecek ücret artışlarının bu enflasyon rakamına göre belirlenmesi için rakamlarda manipülasyon yapıldığı yönündeki inanç kuvvetli idi. Bu bağlamda rasyonel ekonomiye dönüş söylemleri rakamlarda da rasyonaliteye dönülmesine yol açıyor düşüncesini oluşturdu.
Tabi ki burada önemli olan enflasyon beklentisinin çıpalanması. Bu nokta da piyasa aktörlerinin takip ettiği unsurlar var. CDS primi, yabancı bankaların yatırım raporları, kredi kuruluşlarının notları ile atılan ve atılacak olan adımlar önemli.
MB’nin kendi tahminini dahi revize ettiği bir ortamda beklentinin çıpalanabilmesi çok kolay görünmemekle birlikte Orta Vadeli Program’ın (OVP) çizdiği yol haritasında da yıl sonu için yüzde 65 ile daha gerçekçi bir rakam belirtilmekle birlikte 2024 için yüzde 33, 2025 için yüzde 15 ve 2026 için ise yüzde 8,5 olarak öngörüldü.
Programda enflasyonun tek haneye gelebilmesi yönünde TCMB’nin araç bağımsızlığı çerçevesinde üzerine düşeni yapacağı belirtildi.
Program sunumunda para politikasının dönemin ihtiyaçlarına göre uygulanacağı değerlendirmesinde bulunan Cumhurbaşkanı Yardımcısı Yılmaz’ın aksine OVP’de büyüme tahminleri düşürülse de Cumhurbaşkanı’nın yaptığı açıklamada büyüme ve cari fazladan vazgeçilmediği ve taviz verilmeyeceği yönündeki sözleri “O zaman ne değişti?” sorusunu sormayı gerektiriyor.