Beşiktaş rekor sayıda pozisyon buldu dün gece. Rekor sayıda da pozisyon verdi.
Kadrosunda eksik diyeceğimiz isim yok, idealine yakın bir 11 sahadaydı. Henüz ilk dakikada savunmanın arkasına sarkan Paulinho’nun vuruşunu Ersin çıkarmasa maça yenik başlayacaktı Beşiktaş. Hatta hemen ardından üst üste iki vuruşu yumuşak bilekleriyle inatlaşmasa Ghezzal maçı 2-0’a getirebilirdi.
İlk 10 dakika son derece arzulu, maçı çok isteyen Beşiktaş, rakibini sindirmeyi de başardı. Ama bu oyunun devamına yansıyamadı. Nitekim önce 15 sonra 27. dakikada köşe vuruşlarından birbirinin kopyası iki gol yedi siyah beyazlılar. Bu iki gol Sergen Yalçın’ı çıldırtmaya yetti.
24’te yenilen korner golüne, yine bir kornerden gelen topa Larin’in kafasıyla verilen yanıt beraberliği sağladıysa da 27. dakikada ilk golün aynısını seyretti Beşiktaş takımı.
Ofsaytta yakalanma rekoru kıran Batshuayi’nin 38’deki vuruşuna direk izin vermedi. Batshuayi, maç boyunca ne yapsa olmadı. Aldığı, “al da at” paslarının hakkını veremedi. Sadece çalışkanlığı ve vazgeçmemesi yuhalanmaktan kurtardı onu.
VAR dikkatinden kaçmayan Vida’nın elle oynamasıyla çalınan penaltı, maçı 3-1’e getirdiğinde dakika 44 idi. Aynı VAR, Welinton’un savunma arkasına havalandırdığı topa Alex Teixeira’nın şahane bir vuruşla kaleci Adan’ı avlamasını ofsayt gerekçesiyle iptal etti.
İkinci yarıya biraz daha istekli çıktı Beşiktaş. 60’larda neredeyse 4 kez kaleci ile karşı karşıya kalan Batshuayi topu ağlarla buluşturamadı. Sporting de kontra atağa çıkma hem de çok hızlı çıkma kabiliyetini bu maçta gösterdi. Rakip takım da sayısız pozisyon yakaladı. Müsabakanın son bölümlerinde oyun disiplininden iyice kopan Beşiktaş da bu pozisyonların oluşmasına yardım etti. Ersin zaman zaman kalesinde devleşti ama o da 90. dakikada Paulinho’nun skoru belirleyen golüne engel olamadı.
Beşiktaş yüzde 63’lük oranla topa sahip olurken, rakip kaleye 2’si isabetli 9 şut atabildi. Buna karşın Sporting yüzde 37’lik topla oynama oranına karşın 9’u isabetli 20 şut atmayı başardı. Beşiktaş maç boyunca 9 kez ofsaytta yakalandı, Sporting hiç yakalanmadı. Beşiktaş 500 pas yaptı rakip 282 pas. Dolayısıyla rakamların futbol açısından sadece skor için bir anlam ifade ettiği yine yeniden görüldü. Sporting Beşiktaş’ı iyi analiz etmenin ödülünü deplasmanda 4 gollü galibiyetle aldı.
Sergen Yalçın’ın tercihlerine sözüm yok ama gol atmasına rağmen Larin’in etkisizliğini, Töre’nin bu takımdan çoktan koptuğunu, Pjanic’in, Vida’nın, Welinton’un oyuna katkı yapamadığını not düşmeliyim.
Maçın ardından başarılı teknik adam Sergen Yalçın’ın şanstan söz etmesini de yadırgadım. Benim bildiğim Sergen Yalçın şansını kendisi yaratır ya da işi şansa bırakmaz.
Beşiktaş’ın gerçek Beşiktaş olmadığını vurguluyordu Sergen Yalçın. Maç sonunda hezimet denilebilecek bu skora rağmen takımı tribüne çağıran, Sergen’in soyunma odasından geri çıkarıp sahanın orta yerinde alkışlayan taraftara çare, Galatasaray derbisinde alınacak skor olur.
Umarım Beşiktaş bu dağınıklığını çabuk atlatır.
