“Her büyük büyük maçın bir hikayesi vardır” diyordu Sergen Yalçın ve ekliyordu, “Bu gece de herkes kendi hikayesini yazacak…”
Ne kadar naif? Çünkü top oynamaya çıkan iki takım değil de maçın orta hakemi hikaye yazmak istedi adeta. Beşiktaş’a isim vererek söyleyeyim, Serdar Aziz denen futbol katilininki başta olmak üzere yapılan faulleri görmezden geldi, eli kartına gitmeyerek ödüllendirdi.
Fenerbahçe bu maça daha iyi konsantre olmuş. Bunu neden Kadıköy’de yapamıyor anlaşılır gibi değil? Misal Gustavo? Pis işlere pek girmeyen Gustavo, aşırı motive olmanın da etkisiyle adil bir hakemle iki sarıdan oyun dışı kalabilirdi.
Misal Fenerbahçe’nin kurtarıcı diye baktığı Pelkas. En çok faul yapan topçusu, sinsi hem de.
Halil Umut Meler, böyle büyük hakem olunmaz. Memlekette olmayan adalet ikliminin içinde sen de bir tip olarak kalırsın.
Maça kazanmak zorunda çıktı Fenerbahçe, ligin deplasmanda en başarılı takımı. Karşısında da evinde en başarılı takım var. İlk yarı istatistiklerine bakarsak, yüzde 63 topa sahip olmuş Beşiktaş. 11 faule maruz kalmış Beşiktaş. Ve rakibinden iki kat fazla isabetli pas yapmış bir Beşiktaş görüyoruz.
Kaleci Altay, ilk yarı iki net şutu çıkardı. Ersin, karşısında bulduğu Osayi’nin topunu çelmeyi başardı.
Ama ilk yarının en iyi oyuncusu hakemdi. Tarafsız kalamadı.
İkinci yarı ise sadece kaleci Altay’ı mı yazmalı?
Fenerbahçe tarihi bir hezimetle ayrılacak iken kaleci Altay sayesinde beraberlikle ayrılmayı başardı İnönü’den. Zira Altay, tam 6 net gole elleriyle izin vermedi. Nitekim maç sonunda Beşiktaş kalecisi Ersin’in önce Altay’ı kutlaması da önemliydi.
52’de Aboubakar, 62’de Aboubakar ve uzatmada Aboubakar… Sonuç hep Altay’ın başarısı ile bitti. 89. dakikaya gelmişsin Ozan’a o vuruşa izin vermeyeceksin. Verdin mi, beraberliği yaşarsın.
Beşiktaş değişikliklerde çok geç kaldı. Başladığında da hatayla başladı.
Mensah değişikliği yanlıştı. Dorukhan yahut Cenk alınabilir, N’Koudou daha erken oyuna girebilirdi. Zira rakip cebinde ne varsa harcıyordu. En yanlış iş Mensah idi. Mensah aklen ve fikren nerede oynadığının ve neyin mücadelesinin verildiğinin farkında değil.
Maçın iki adamı vardı, Ghezzai ve Altay. Hiç tartışmasız. Belki Fenerbahçeliler açısından eski oyunların hatırına Caner’i de ekleyelim. Sayısız ortasıyla.
Kaybeden sahadaki iki takım oldu. Galatasaray’ın Rize matemine bir destek attılar. Sevinen Galatasaray oldu sonuçta.
Beşiktaş açısından rakiplerinden Fenerbahçe ile arasındaki 5 puanlık farkı koruması önemli, bir maçı eksik olmasına rağmen.
Umarım Beşiktaş bu kaybettiği iki puanı aramaz. Ama artık yarış, Beşiktaş ile Galatasaray arasında daha sert geçecek gibi görünüyor. Beşiktaş dün gece en yakın rakibiyle puan farkını üçe çıkardı.
