Kerem Kırçuval
BEŞİKTAŞ’IN DÖNÜŞÜ
Sergen Yalçın, müthiş bir iş başarıyor. Sezon başı klasik kadro karşılaştırmaları yapıldığında en az şans verilen bu futbol adamı için “Arkasında seyirci de olmayacağından…” diye başlayan cümleler kurulmuştu.
Planlar bozulmak için var. Kim derdi, Rosier’i hayata döndürmek bu kadar kolay olacak? Kim derdi futbola küskün Rachid Ghezzai ligin asist kralı olacak ve koca Avrupa kıtasında kendisinden iki fazla yapan Bayern Münihli Thomas Müller ile yarışacak?
Misal kim söylerdi, Beşiktaş’ta Sergen Yalçın’ın ilk senesinde Fener’i 10 kişi ile yeneceğini, Galatasaray’ı İnönü’den puansız uğurlayacağını?
Efsaneleri var bu takımın. Misal Gordon Milne… Misal Şenol Güneş. Maçlar ve galibiyet sayılarına dair bir istatistik var artık ortada. Bu genç adam, galibiyet istatistiklerinde iki saygın ve büyük hocayı geride bırakmış.
Eli oynuyormuş, kolu oynuyormuş. Bunu diyenlerin her yeri oynuyor. Hakemleriyle oynuyor, federasyonlarıyla oynuyor. Medyalarıyla oynuyor, algı operasyonlarıyla oynuyor.
Taraftarlık hepimizin kalbinde yüreğinde. Ama önce adalet.
Kayseri maçı öncesi rakipleriyle puan farkı her gün bir eksilen kadrosuyla erimişti Beşiktaş’ın. Düşünsenize Hasic de dahil tek tek 11’de dizeceğiniz, Cenk Tosun, Aboubakar, Atiba, Larin, Oğuzhan Özyakup ve Welinton’dan noksansınız. İkisi kaleci olmak üzere kulübenizde 7 topçu var. Dorukhan, Rıdvan ve Mensah’ı hamle için say sayabilirsen.
Forvetiniz yok, orta sahanızın beyni yok, defanstaki istikrara kart gösterilmiş ve şampiyonluğa yürüyorsunuz. Bunun zorluğunu kaldırabilmek kolay mı?
Ama Sergen Yalçın, ilk günden “Ne kadar eksiğimiz olursa olsun birileri çıkacak oynayacak. Sıkıntı yok” diyerek kendine güvenini gösterdi.
Maç öncesi Beşiktaş’ın sahaya 4-6-0 dizileceğini savunanları işitince, aklıma büyük kaptan Vedat Okyar’ın sözleri geldi. Vedat abimiz, “Ben matematik bilmem; 4-4-2’den 3-5-2’den anlamam. Beşiktaş çıksın, Beşiktaş gibi oynasın, hep kazanır” diyordu. Rahmet olsun.
Sahaya çıkan 11’in üstünde Beşiktaş forması vardı, başında da Sergen Yalçın.
Daha 7. dakika dolmadan iki gol seyrettik. A. Gücü maçında Welinton’un yaptığı harekete penaltı verilip Beşiktaş’ın puanı çalınmıştı. Welinton’un hareketini bu kez iki Kayserili oyuncu yaptı. Ljajic’in pozisyonuna penaltı çaldı Cüneyt Çakır. VAR da inceledi. Beşiktaş, N’Koudou fantezisine girmeden Ghezzai ile golü buldu. Ardından Kayseri ilk atağında beraberliği buldu. Alibec’in ortasına Henrique vuruşuyla maçı yeniden başlattı.
Kayseri, maçı alma arzusuyla geldiğini gösterdi. Önce kapanıp, sonra bir kontradan gol bulup, rakibi durdururum anlayışından ziyade, ileride basan, pas kanallarını kapatan bir görüntüdeydi.
N’Koudou beraberliği bozdu. Maçta 4 şut atıldı, 13’üncü dakikaya kadar 3’ü gol oldu.
Maçın ilk 30 dakikasında Henrigue’nin tüm faullerini Ghezzai’ye yapması, buna Cüneyt Çakır’ın seyirci kalması ilginçti. Algıcıların deyimi ile ben de sorayım. Henrigue’nin banka hesapları incelesin!
Henrigue’ye geleceğim.
Beşiktaş’ta kim sarı kart sınırındaysa çok şükür atlanmadı. Rossier, Necip’in Rize maçı biletleri şimdiden iptal edildi. 53’te, ilk verdiği penaltıdan daha net bir penaltı ne Cüneyt Çakır’ın ne VAR odasının ne yayıncı kuruluşun ne de algıcıların dikkatini çekti.
Ama N’Koudou buna yine Ghezzai’nin nefis asistini kaleye yuvarlayarak cevap verdi, dakika 65 idi. Beşiktaş taraftarı ile barışması güç görünen N’Koudou dün gece önemli bir adım attı.
Henrique maçın en çok faul yapan adamı. Tamamına yakınını Ghezzai’le yaptı. Sarı kart görmedi. Faullerinde sarı kartı Necip’e yaptığı faulde gördü. Sonra dirseğiyle N’Koudou’ya yaptığı harekette direk kırmızı görmesi gerekirken ikinci sarıyı dahi görmedi.
Algıcılar görmez. Kayseri’nin takım halinde yaptığı 18 faulün 8’i banka hesaplarına bakılmasını önerdiğim bu krampona ait.
Sergen Hoca da isyanını, “Bize gelen hakemlerin cebinde kırmızı kart yok mu? Yanımda dördüncü hakem at diyor, hakem atmıyor” diye isyanını dile getirdi.
Beşiktaş, farkı daha da arttırabilirdi. Ama kendisine yetecek skoru aldı ve rahatladı. Şimdi rakiplerinin önlerinde makine var, hesabı onlar yapacak.
Kartal’ın eksiklerine eksikler katıldı. Bu gidişle son 5 maçta sahada Sergen Yalçın’ı oynarken görürseniz şaşırmayın.
Rize zorlu bir deplasman olacak çünkü eksikler azalmıyor artıyor. Ama dosta güven rakibe korku veren Sergen Yalçın var.
Saha da görülüyor, lider Beşiktaş’a karşı kurulan masa da. Sonuçta savaşan kazanacak.