Kerem Kırçuval
Beşiktaş bitti demeden bitmez
Bundan tam 99 sene evvel idi. Günlerden 22 Ağustos Cuma’ydı. Taksim Stadyumu’nda, yani bugünkü Gezi Parkı’nda, Taksim Kışlası’nın avlusunda karşı karşıya geldi Beşiktaş ve Galatasaray.
Cumhuriyet kurulmuş ama savaşta çok kayıp vermiş, iki takımın mücadelesinden Beşiktaş 2-0 galip ayrılmış ve rekabeti başlatmıştı.
Günleri bırakın, yıllar yılları kovaladı, bugünlere geldik. Zorlu müsabaka. Sezon başında yitirdiği puanlara üzülen Beşiktaş ve son düzlüğe rakiplerinin bir adım önünde giren Galatasaray.
Kadife bilekli Ghezzal yok, Tayyip Talha sezonu erken kapattı. Galatasaray ise tam kadro geldi İnönü’ye. Stat bayram yeri gibi. Böyle olacağı, satışa sunulduktan sonra bir dakika içinde tükenen biletlerden belliydi.
Herkes Çarşı’da Hayati Kurt’u arıyor. “Kimsede bilet yoksa Hayati Kurt abimizde vardır” efsanesi sürüyor. Ne de olsa tribünün ağır abisi.
Maç öncesi marşlar, sloganlar inletti Çarşı’yı ama masalarda gündem seçim. “Abi nasıl olsa alırız maçı da seçim ne olacak, oylar çalınır mı?” diyor taraftar.
İnce’ye kızanlar, TİP’e destek isteyenler, Bay Kemal’in videoları ile coşanları görseniz futboldan uzaklaşırsınız. Bir iki aklı selim “Sandık 14’ünde, hanımlar beyler maça gideceğiz solda kim oynar?” dediyse de muvaffak olamadı. “İzmir Gündoğdu Meydanı’ndaki kalabalığı gördünüz mü?” diyenler cep telefonlarından fotoğraflar gösteriyordu birbirlerine. Ben ayrılırken, “Sana söz maçı alacağız” diye bağırıyorlardı.
Statta da tablo farklı değildi. Takımlar ısınırken taraftar seçim bahsindeydi.
Kontrollü başlayan müsabaka çok kısa süre içerisinde Beşiktaş’ın inisiyatifine geçti. Ancak, Galatasaray liderliğin de verdiği özgüvenle sakin oynuyormuş gibi göründü. Orta hakem Ali Şansalan’ın takdir duygularını hep misafir takımdan yana kullanması, çıkartmaya cesaret edemediği kartları güya futbol oynansın görüntüsü bunu arttırdı.
Galatasaray’ın yıldızı Icardi ile golü bulduğunda dakikalar 20’yi gösteriyordu. Fakat ne Beşiktaş’ın ne de tribünlerin morali bozuldu. Beşiktaş, stoperi Saiss ile maçı tekrar başlattığında ise tabelada dakika 35 yazıyordu.
Soyunma odasına böyle girildi.
İkinci yarı kaybedecek daha çok şeyi olan Galatasaray, beklenenin aksine kontrollü, Beşiktaş ise oynaması gerektiği gibi hücumla başladı.
58. dakikada Hadziahmetovic ki Gedson ile beraber maçın yıldızıydı, tamamen kendi futbol becerisiyle Beşiktaş’ı öne geçirdi.
Bu maçın kopma anıydı. 1-0 geriden gelip 2-1 öne geçen Beşiktaş, vitesi daha da yükseltti. Galatasaray, beraberlik için topa daha sahip görünse de Beşiktaş, buna hem sağlam hem de kontrollü yanıt verdi.
Müsabaka 6 dakika uzadı. Yorulan Cenk Tosun oyundan alındı ama derbilerin belalısı Aboubakar sahadaydı. Daha önce Galatasaray’a gol atmayan Aboubakar, o defteri de kapattı. Dakikalar 90 artı 3’tü.
Şenol Güneş, Galatasaray galibiyetlerine bir yenisini eklerken Beşiktaş, ‘Ligin kaderi benim elimde’ demiş oldu. Maç öncesi ‘Beşiktaş’ın aritmetik olarak şampiyonluğu mümkün değil’ diyenler, sözlerini gözden geçirdi.
Kadıköy’den yükselen Beşiktaş şarkıları Üsküdar üzerinden İnönü’de de duyuldu.
Bu tarihi galibiyet Beşiktaş’ın moralini düzeltti.
Maç çıkışı çınarlı yolda yürürken yani Dolmabahçe’de hala seçim konuşuluyordu.