Ve aklımıza gelen şeylerden biri eğer alabilirsek Zincirlikuyu Mezarlığı’nda yer almak.
Metaverse dünyasını anlamaya çalışıyorum. Bilenlere danışıyor, makaleleri karıştırıyorum. Bazılarımız için zor olacak elbette kavramak ama özellikle yeni nesil içine doğduğu bu dünyada yaşayacak.
Metaverse yani şu meşhur sanal dünya, evren, kainat…
Artık yarattığınız her ne ise iki boyutlu haliyle kullanmaya zor alıştığımız bilgisayarlarımız fişi takılı olduğu sürece sizi paralel evrene taşıyor. Yeni nesil bir deneyim yaşamak isteyenlerin tercihleri ile şekilleniyor.
Cin şişeden çıktı. Geri dönüşü yok.
O zaman öğreneceğiz bu dünyanın kurallarını. Metaverse, çeşitli cihazlar yardımıyla, (bilgisayar, cep telefonu, gözlük) fiziksel ortama olan ihtiyacınızı sonlandırıyor. Yeni bir gerçeklik ortaya koyuyor.
İŞLER NASIL YÜRÜYOR? NASIL YÜRÜYECEK?
Mesela bu teknoloji yeterince geliştiğinde; kendinize bir avatarı çoktan oluşturmuş ve sanal ikizinizi dizayn etmiş ve onun aracılığı ile pek çok şeyi yapar hale gelmişsiniz demektir. Şimdiden bazı şeyler yapılabiliyor hatta. Konsere gidebiliyor, ne yapacağımızı henüz tam olarak anlayamadığım bir nedenle sanal araziler satın alıyor, inşaat projelerine bakıyoruz bile.
“Sanal gerçeklik”, “yeni gerçekliğinize” dönüştüğüne göre oturduğunuz yerden Amerika’da gittiğiniz konserden hemen sonra Beşiktaş-Galatasaray derbisinde kombinenizin gösterdiği koltuğa oturabileceksiniz. Maç arkadaşınız da aynı “yeni gerçeklik” dünyasında yaşıyorsa pozisyonları her zamanki gibi birlikte değerlendirecek, maçın son düdüğü çaldığında ise pijamalarınızı çoktan giymiş, maç ardı programlarını “gerçek dünyanızda” izlemeye başlamış olacaksınız.
Ben çocukluğumdan beri insanoğlunun bir gün ölümsüzlüğü yakalayacağını düşünmüşümdür. Yapılan çalışmalar, koyun Dolly’nin klonlanması, ilaç şirketlerinin Ar-Ge yatırımları, her geçen gün tıp dünyasının gelişmesi… Öyle ya da böyle ama tıp dünyası eliyle insanoğlunun ölümsüzlüğü yakalayacağını düşünürdüm. Ben böyle düşünürken metaverse üzerinden ölümsüzlüğü yakalamışız bile. Hatta öyle ki, ölümsüz olunan dünyadan biz faniler Zincirlikuyu Mezarlığı’nda mezar yeri bile satın almaya başlamışız.
“Yeni gerçeklik dünyasının” kurallarını hızla öğrenmek ve uyum çalışmalarına hız vermek durumundayız.
Yoksa babaannesinin öldüğü söylendiği zaman, beş yaşındaki çocuğun; “Başka canı yok mu? Onunla devam etsin” dünyasında kendimize devam edecek can bulamayız.
