Üniversite Başarısında Sanatın Katkısı

Geçen hafta duyurduğum Art Nouva Sanat Fuarı, çarşamba günü ATO Congresium’da başlayacak. İlki düzenlenecek fuarın geçen hafta yapılan Danışma Kurulu Toplantısı’na, sağlık sorunlarım nedeniyle katılamadım. Toplantıda nelerin konuşulduğunu, fuarı düzenleyen ATİS Fuarcılığın medya iletişim sorumlusu Aslı Atlı’nın ilettiği bültenden öğrendim.

Sanatçı, akademisyen Prof. Hasan Pekmezci’nin söyledikleri dikkatimi çekti. Pekmezci konuşmasında, dünya başarı sıralamasında bu yıl ilk 25’te yer alan üniversitelerin sanata verdiği öneme ilişkin bir çalışma yaptığını belirterek, “Bu üniversitelerin hepsi sanat müzesine sahip. Ayrıca üniversitelerin koleksiyonlarında 300 bine yakın eser mevcut” bilgisini vermiş.

artnouva-danisma-kurulu.jpg

Pekmezci’nin bu çalışması tamamlandığında Türkiye’deki üniversiteler bundan kesinlikle yararlanmalı. Üniversitelerimizin sanat müzeleri ve özel koleksiyonları var mı, bilmiyorum. Hasan hoca bu konuda da bir çalışma yaparsa- veya çalışması varsa- bilgileri seve seve bu köşede paylaşırım. Pekmezci’nin çalışması gösteriyor ki, bir üniversitenin pozitif ve sosyal bilimlerde başarılı olabilmesinde sanatın katkısı çok büyük. Türk üniversiteleri sanatın eğitimdeki, hayattaki, toplumdaki olumlu etkilerini muhakkak dikkate almalı. Bültenden öğrendiğime göre, 20 Ekim akşamına kadar sürecek Art Nouva’yı Ankara dışından gelerek ziyaret etmek isteyen Güzel Sanatlar Fakültesi ve Güzel Sanatlar Lisesi öğrencilerine ücretsiz giriş hakkı tanınmış. Öğrencilerin bu fırsatı kaçırmamaları gerekir.

ATİS Yönetim Kurulu Başkanı Bilgin Aygül’ün “Art Nouva’yı da Art Ankara gibi çevre ülkelerde aranan, anılan bir fuar haline getirmeyi hedefliyoruz” sözlerini de başkentin kültür sanat hayatını zenginleştirme hedefi açısından önemli buldum.

NEREDEN GELDİĞİMİ SOR

2024’ün Türkiye ile Japonya arasında diplomatik ilişkilerin kurulmasının 100. yılı olması nedeniyle Ankara Or-An’daki Japon Kültür Merkezi’nde ilginç bir sergi açıldı. Proje Koordinatörlüğünü Müzeyyen Çağlar Güler’in yaptığı MaçArt’ın katkılarıyla açılan bu sergide, özgün baskı sanatçısı Duygu Sinan’ın eserleri duvarları süslüyor. Anadolu Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi Baskı Sanatları Bölümünü birincilikle bitirip, yüksek lisansını da aynı üniversitede tamamlayan Sinan’ın “Nereden Geldiğimi Sor” isimli sergisi 18 Ekim’e kadar sürecek. Sergiyi tanıtan manifestodan bir bölüm:

nereden-geldigimi-sor-icin-foto.jpeg

“Şamanizm, sadece Türklerin değil, Uzakdoğu ve Hindistan gibi pek çok kültürün de kökeninde yer alan evrensel bir inanç sistemidir. Bu kültürler, ortak bir kökenden beslenerek zaman içinde kendilerine özgü özellikleri katmış ve Şamanizmi farklı şekillerde yorumlamıştır. Ortak inanç köklerine dayanan Türk ve Japon kültürlerinde ruh kavramı, sanat eserlerinde sıklıkla karşımıza çıkar. Kültürlerimiz arasındaki bu benzerlikleri en güzel gözlemleyebileceğimiz alanlardan biri baskı sanatlarıdır. Linol baskı maskeleri serisi, bu kadim kültürel bağın günümüz sanatına yansıyan çarpıcı bir örneğidir. Noh tiyatrosundaki geleneksel maskelerden esinlenerek yaratılan bu serideki her maske, koruyucu ruhların vizyonlarını yansıtır ve derin bir anlam taşır. Japon kültüründeki kağıdın önemine ithafen bu seride el yapımı kağıt kullanımı ise maskelere geleneksel bir dokunuş katarak izleyiciye sunulur.”

Önceki ve Sonraki Yazılar
Uğur Ergan Arşivi