Sabancı’nın Bebeği

Yıl 2010. Hacı Sabancı 23 yaşındaydı. Henüz Tinder, Bumble, OkCupid, Happn gibi sürüsüne bereketsiz envai çeşit dating uygulaması yoktu. Kanı kaynayan, tansiyonu yükselen gençler, kibar söyleyelim karşı cinsle flörtleşme işlerini Facebook üzerinden görüyordu. İşte manken Fatma Daldemir ile Hacı da tam da böyle yapmıştı. Maçka’daki Swiss Otel’in namı bu tip işlerde epey yürümüştü. Her türlü kaçamak, gizli-kapaklı, yalan-dolan ilişkinin şahidi sıklıkla Swiss’in odalarındaki duvarlar olurdu. Bu otelin çoğunluk hissesi Hüsnü Özyeğin’deydi. Otelin havasından mıdır suyundan mıdır nedir bilinmez, bu tip ilişkiler için garip bir çekiciliği vardı. Hüsnü Özyeğin’in oğlu Murat Özyeğin’in eşi Edwina Sponza’nın, evliyken İbrahim Kutluay’la yaşadığı kaçamakları bu otelde yaptığı söylenirdi. Hatta Hüsnü Bey’in, bu kaçamaklardan haberdar olduğunda noter çağırıp ikilinin beraber olduğu odayı basıp zabıt tutturduğu anlatılırdı. Zabıt ne için derseniz… Müşfik baba Hüsnü Bey, boşanma davasında oğlunun lehine delil topluyordu.

Biliyorum Edwina’ya şunu söylemek gerekiyor: Ah güzel kızım/kınalı kuzum madem bunu yapacaksın, kayınpederinin otelinden başka otel mi kalmadı? Fakat dedim ya bu otelin ilginç bir aurası var. Sanıyorum bu aura, insanı istem dışı bir şekilde içine çekiyor. Swiss Otel, Hüsnü Bey’in olduğundan Özyeğin Üniversitesi’nin baloları da bu otelde yapılır. Özyeğin Üniversitesi personelinin bu otelde indirimli kalma hakkı vardır. Bu üniversite balolarının birinden sonra, okulun bir kadın personeli beni oteldeki odasına davet etmişti. Davete icabet edip etmediğim özel hayata girer. Fakat şu kadarını söyleyebilirim: Swiss Otel’in odaları Necip Fazıl’ın Otel Odaları şiirindeki odalara pek benzemiyor. Hükümetin örtülü ödeneğinden para tırtıklamak için Menderes’e az yalakalık yapmamış, istediği olmayınca da gönül koymuş üstat Necip Fazıl’ın bütçesi dönemin lüks otellerine pek tabii yetmiyordu. Swiss’in aynaları küflü değil, lambaları da isli değildi. Necip Fazıl’ın otel tasviriyse şöyleydi,

Bir merhamettir yanan, daracık odaların,

İsli lâmbalarında, isli lâmbalarında.

Gelip geçen her yüzden gizli bir akis kalmış,

Küflü aynalarında, küflü aynalarında.

Ağlayın, âşinasız, sessiz, can verenlere,
Otel odalarında, otel odalarında!...

Swiss Otel’in terasında 16 isimli bir roof top var. Buraya 2018’de Shakira’nın İnönü Stadyumu’ndaki konserini müteakip gitmiştim. İçeride manzara korkunçtu. Escortlar, düğmeleri göbeğine kadar açık bıçkın delikanlı tiplemeler, müziklerdeki cheesy’lik çok berbattı. 2022 Ağustos’unda Klein Phönix’te Fransız müzik grubu Kid Francescoli’yi izlemiştik. Allah düşürmesin ama Klein sonrası nereden düştüysek yine bu 16 Roof’a düştük. Sağ olsun mekânın DJ’i çaldığı müthiş yüzeysel-commercial müziklerle kulak zevkimi katletti. Kid Francescoli’den aldığım keyfin içine etti. İçerideki tiplemeler de göz zevkimi mahvetti. Mümin aynı delikten iki defa ısırılmaz, sokulmazdı ama işte boşluğuma gelmişti ya da belki de vecibelerimi hakkıyla yerine getirmediğim için bu bir cezaydı. Fakat ondan daha enteresan olan şey şuydu: Swiss Otel’in lobisindeki koltuklarda oturup arkadaşların tuvalet mesailerini beklerken yanıma bir kız yaklaştı. İlk cümlesinden sonra kendisinin Escort olduğunu anladım. Telefonunu vermek istedi, ihtiyaç halinde kendisine yazabileceğimi söyledi. Belli ki Escort’lar Swiss Otel’de kalan alım gücü yüksek beyleri tavlamak için lobiyi mesken bellemişlerdi. Bilmedikleri şey, bu otellerde genelde yabancı şirketlerin eli sıkı bordrolu yöneticileri kalırdı. Otelin hesabını da şirket öderdi.

Uzatmayalım, ağaç yaşken eğilir atasözünü iyi etüt etmiş olan o dönem 28 yaşında olan manken Fatma Daldemir, 23’lük Hacı Sabancı’yı Swiss odalarında yaşken eğmeyi başarmıştı. Peki neden Swiss? Sabancı Grubu’nun İstanbul’da bir oteli yok muydu? Elbette vardı. Hatta o otelin adı Hilton ParkSA’ydı. Fakat Sabancı, Fatma’yla Hilton ParkSA’da değil de Swiss’te buluştu. Neden? İşte diyorum ya orada böyle bir gizemli aura var. İddiaya göre ikili Swiss Otel odalarında vakit geçirmişti. İçeride ne yaptıklarını bilmiyoruz.

Ortalığa saçılan Whatsapp yazışmalarını cinsel ilişkiye yoranlar var. Fakat ben farklı düşünüyorum. İkili yazışmalarda moda trendlerine ilişkin konuşmuş. Ötesinin şahidi otel odasının duvarları…

Şimdi ortada şöyle bir durum var. Hacı malum Nazlı’yla evli. Peki şimdi Hacı, Nazlı’yı aldatmış oluyor mu olmuyor mu?

Kamuya yansıyan bilgilere göre: İkili 2010’da tanışmışlar ve 10 yıl boyunca düzensiz aralıklarla mercimeği fırına vermişler.

Yani Hacı, Nazlı’yı aldatmış oluyor mu?

Bu soru hangi geceyi kastettiğinize göre değişir. Eğer 2010’daki ilk heyecanları soruyorsanız aldatmış olmuyor. Çünkü Hacı’yla Nazlı 2018’de çıkmaya başladı. 2020’de nişanlanıp 2021’de evlendiler. Fakat dava dosyasında yazdığı şekliyle 21 Mayıs 2020 gecesi bebeğin anne rahmine düştüğü iddiası doğruysa bu tarih radara girer. Çünkü o yıl aynı zamanda Hacı’nın Nazlı’yla nişanlandığı tarih. Ayrıca 2 yıllık da sevgililer…

Filmin sonuna gelelim. 2 Şubat 2021’de Fatma, nur topu gibi yavrusunu tek başına kucakladı. Bebek doğar doğmaz fotoğraflarını çekti ve Hacı Sabancı’ya gönderdi: İşte oğlun.

Bugün Hacı 37, Fatma 42 yaşında. Fatma hanım bu arada bir de evlilik yapıp boşanmış. O evlilikten çocuğu yok. Peki babasının rızası olmadan doğum yapan Fatma, bu davranışının hayrını görür mü? O konuyu Deniz Akkaya siyaseti başlıklı yazımda tafsilatıyla değerlendirmiştim. Kısaca özetleyeyim: Görmez.

Önceki ve Sonraki Yazılar
Efe Sıvış Arşivi