Hüseyin Tapınç
Müfredat
Milli Eğitim Bakanlığı tarafından 26 Nisan günü tartışmaya açılan ve 10 Mayıs tarihine dek kamuoyu ile sivil toplum örgütlerinin görüşlerinin alındığı Türkiye Yüzyılı Maarif Modeli, Talim ve Terbiye Kurulu’ndan sonra son derece hızlı bir şekilde Bakan Yunus Tekin tarafından da onaylandı.
Adından başlamak üzere 26 derse yayılan içeriği ve söylemleriyle iktidarın sahip olduğu ideolojiyi gelecek kuşaklara taşıyacak olan bu eğitim modeli, 2024-2025 eğitim-öğretim yılında her kademenin birinci sınıfında devreye alınacak. Dolayısıyla okul öncesi, ilkokul birinci sınıf, ortaokul beşinci sınıf ve lise dokuzuncu sınıf öğrencileri, yeni müfredatla ilk tanışacak olan çocuklar ve gençler olacaklar.
Müfredatın tartışmalara açıldığı dönem içinde 67 binden fazla görüş ve önerinin bakanlığa iletildiği biliniyor, ancak bu görüşler hakkında kamuoyu ile paylaşılan bir bilgi bulunmuyor. Neye nasıl itiraz edildiği, bu kadar kısa zaman içinde on binlerce başvurunun nasıl değerlendirildiği ve sonuçların ne olduğu konusunda henüz kamuoyu ile paylaşılan bir bilgi yok.
Bununla birlikte, yeni müfredatın kamuoyunda nasıl değerlendirildiğini ve bu değerlendirmenin Milli Eğitim Bakanı’nın performansını nasıl etkilediğini net bir şekilde biliyoruz.
Öncelikle hemen belirtmek gerekiyor ki, metropol illerinde yaşayan seçmenlerin yüzde 5’inin günlük hayatlarındaki en önemli gündem maddesi, eğitim ve yeni müfredat tartışmaları. Bu oran 18–24 yaş grubunda yüzde 25’e kadar yükseliyor. Gençler dışında, günlük konuşmalarında bu konuya yer verenler daha çok kadınlar ile üst ve orta üst sınıf mensubu kentliler.
Esas konumuza geçmeden önce bir başka temel bilgiyi daha paylaşmak istiyorum. Eğitim sorunu, her zaman Türkiye’nin en önemli sorunlarının başında yer alan bir konudur. Bu durum bugün de bir istisna teşkil etmiyor ve üstelik gençlerin dünyasında ekonomik sorunlardan sonra en çok dile getirilen sorun eğitim sistemi ile ilgili sorunlardır.
Yeni müfredat konusuna dönüp biraz daha yakından baktığımızda, metropol illerinde yaşayan seçmenlerin yarısından fazlasının bu konu etrafında dönen tartışmaları izlediğini ve bu kitlenin ezici çoğunluğunun yeni müfredatı desteklemediğini görebiliyoruz.
Bu davranış ve tutumu rakamlara dökmek gerekirse;
Türkiye’nin üç büyük ilinde yaşayan seçmenlerin yüzde 47’si yeni müfredat ile ilgili tartışmaları duymamış ya da bu konuyu yakından takip etmemiş bulunuyor; gençlerin hemen tamamı ile üst ve orta üst sosyo-ekonomik sınıf mensuplarının büyük bir çoğunluğu ise tartışmaları takip eden en önemli toplumsal kesimleri oluşturuyor.
Yüzde 47’lik kesimin dışında kalan seçmenlerin yüzde 46’sı iktidarın yeni müfradat çalışmalarını desteklemiyor. Metropol seçmenlerinin yalnızca yüzde 7’si bu yeni müfredatı onaylıyor. Bu desteğin ne denli cılız olduğunu söylemeye gerek bile yok.
Geçtiğimiz yılın Haziran ayından bu yana bakanlık görevinde bulunan Yunus Tekin, Temmuz 2023 - Mart 2024 dönemi arasında metropollü seçmenlerin yaklaşık üçte biri için faaliyetleri hakkında pek fikir sahibi olunmayan bir bakan olarak görevini sürdürüyordu. Bakan Tekin, aynı seçmen kitlesinin yaklaşık yarısı nezdinde başarılı olarak addedilmeyen ve geri kalan dörtte birlik kesimce de başarılı olarak değerlendirilen bir bakandı.
Bugüne geldiğimizde ve metropollü seçmenler arasında yeni müfredat çalışmalarının Milli Eğitim Bakanı’nın peformansı ile ilgili algıları nasıl etkilediğine baktığımızda, Bakan hakkında fikir sahibi olmayanların oranının son iki ay ortalamasında ciddi bir şekilde eridiğini görüyoruz. Bakan’ın çalışmalarını olumsuz olarak değerlendirenlerin oranı yüzde 60’lara kadar yükselmiş bulunuyor. Öte yandan, Bakan Tekin’i son iki ay içinde başarılı olarak görenlerin oranında herhangi bir değişiklik gözlemlenmiyor.
Yeni müfredat çalışmaları kamuoyu ilgisinden biraz yoksun olarak gündeme geldi ve kısa bir süre zarfında tartışılabildi. Ancak konuyu yakından takip edenler ve ilgilenenler nezdinde bu eğitim modeli net bir şekilde reddedildi, kamuoyu önerilen bu eğitim sistemini sahiplenmedi.
----
Kaynak: Sia Insight Ekonomik Gündem Araştırması (Mayıs 2024) Türkiye’nin 3 büyük ilinde yaşayan 18-65 yaş arası 410 tüketicinin katılımıyla 06 – 15 Mayıs 2024 tarihlerinde bilgisayar destekli telefon görüşmesi yönetimiyle gerçekleştirilmiştir.