Kültürlerin ve lezzetlerin sınırı yok!

Farklı vesilelerle pek çok kez ziyaret ettiğim ve gönlümde hep ayrıcalıklı bir yere sahip olan Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’ni uzun bir aradan sonra ülkemizin önde gelen iki şefinin gerçekleştireceği düet için yeniden ziyaret ettim.

Bu seyahatim tamamen gastronomi odaklı olunca, Kıbrıs mutfak kültürünü daha derinlemesine inceleme şansı da yakaladım. Adanın önde gelen şeflerinden ve akademisyenlerinden biri olan Selim Yeşilpınar ile uzun bir sohbet gerçekleştirdim. Bu sohbet başka bir yazı konusu ama sohbetin satır başlarını burada paylaşacağım.

Selim Yeşilpınar’a göre Kıbrıs Türk Mutfağı demek çok yanlış, doğrusu Kıbrıs Mutfağı demek. Çünkü 50 yılda bir mutfak kültürünün oluşmasının mümkün olmadığını; bir mutfak kültürünün oluşması için yüzyıllara ihtiyaç olduğunu belirtiyor. Adada yaşayan iki toplumun izlerini taşıyan mevcut mutfak kültürünün karma bir mutfak kültürü olduğunu da ayrıca vurguluyor.

Kıbrıs mutfak kültürü, coğrafi konumu, tarihi olayları, ekonomik ve ekolojik yapısı, kültürel yapısı, gelenek ve görenekleri ile yüzyıllar boyunca evrensel kültürlerle etkileşimde bulunarak zenginleşmiştir.

MÖ 7000 yılından itibaren, Kıbrıs mutfağı, coğrafyasında egemen olan çeşitli ulusların (Hitit, Miken, Asur, Pers, Antik Yunan, Ceneviz, Doğu Roma, Suriye, Tapınak Şövalyeleri, Lüzinyan, Venedik, Rum, Osmanlı, İngiliz devletleri) etkisiyle şekillenmiş ve değişmiştir. Akdeniz mutfak kültürü, Kıbrıs’ta yaşayan medeniyetlerin ortak yaşam biçimlerinin bir ifadesi olarak görülebilir.

1571'de Kıbrıs'ın Osmanlı İmparatorluğu tarafından fethedilmesiyle, Kıbrıs mutfağı Anadolu mutfak kültürüyle etkileşime girmiştir. Adada beraber yaşayan Rum ve Türk toplumlarının mutfakları, Türk ve Yunan mutfağından büyük ölçüde etkilenmiştir.

Kıbrıs, Ortadoğu; Akdeniz ve Anadolu mutfakları arasında benzerlikler görülse de Kıbrıs mutfağı, yüzyıllar boyunca hüküm süren çeşitli uygarlıkların etkisiyle belirgin bir çizgiye oturtulamamaktadır. Belki de en büyük zenginliği bu karma yapının ortak tatlarına getirdiği özgün yorumlardan geliyordur.

ÜNLÜ ŞEFLERİN LEZZET DÜETİ

Elexus Hotel ev sahipliğinde düzenlenen "Şeflerin Düeti" etkinliğinin üçüncüsü, Kıbrıs Adası’nın da içinde yer aldığı Akdeniz’in zengin mutfak kültürünü katılımcılara sunarak unutulmaz bir gastronomi deneyimi yaşattı. Elexus Hotel Executive Şef Veli Bayraktar ve ünlü Şef Mehmet Yalçınkaya öncülüğünde gerçekleşen etkinlik, Akdeniz coğrafyasında yer alan malzemelerle hazırlanan geleneksel tatları modern dokunuşlarla bir araya getirdi.

Seyahatimin odağı olan Şef Veli Bayraktar ve Şef Mehmet Yalçınkaya düeti için hazırlanan özel tadım menüsü Akdeniz mutfağının eşsiz lezzetlerinden oluşuyordu. Şefler, Akdeniz coğrafyasının kültürel ve gastronomik sentezini aktararak, bu bölgenin mutfak kültürlerinin birbirine olan etkisini ve bağını gözler önüne serdi.

eflerin-dueti-mehmet-yalcinkaya-veli-bayraktar.jpg
Mehmet Yalçınkaya - Veli Bayraktar

Tadım menüsünde Ege peynirleri, Gemlik zeytini ve cevizli-şekerli domates peltesi ile hazırlanan Domat gibi geleneksel tatlar, modern dokunuşlarla buluşturulurken Uskumru, Tarator Sos, Yedikule Marul, Somon Yumurtası ve Şalgam ile yapılarak hazırlanan Uskumru Tarator ise Akdeniz sentezinin mükemmel örnekleri arasında yer aldı.

domat.jpg

Menünün öne çıkan lezzetlerinden biri de asma yaprağı, şalgam, bal ve limon sosla hazırlanan Asmalı Midye oldu. Şeflerin özel olarak hazırladığı Granyoz, fesleğen, limon peltesi, zeytin-kalamar karası ve ızgara deniz börülcesi ile sunuldu. Serseri adı verilen ve kalamar, dana fileto, salatalık turşusu, kakule ve ceviz ile hazırlanan “Surf & Turf” yorumu gerçekten çok başarılıydı.

Bu lezzetli tadım menüsünde finali kaymak, mandalina şırası, çam fıstığı ve krokanla sunulan Mandalina tatlısı ve süt kreması, limon, anason ile hazırlanmış Revani-Limon tatlısıyla yaptık. Her iki tatlı da Akdeniz mutfağının en seçkin lezzetlerini deneyimleme imkânı bulduğum tadım menüsünün damaklarda bıraktığı izi zirveye taşıdı.

Uzun yıllardır yurt içi ve dışında Türk mutfağını hak ettiği yere getirmek için adeta bir lezzet diplomatı gibi çalışan iki şefe de damak hafızamda bıraktıkları iz için teşekkür ediyorum.

KIBRIS MUTFAĞININ TEMEL ÖZELLİKLERİ

  • Birçok kültürden etkilenmiştir.
  • Meze kültürü çok gelişmiştir.
  • Sebze ve ot çeşitleri önemli bir yere sahiptir.
  • Hamur işleri oldukça ünlüdür.
  • Et yemekleri daha ön plandadır.
  • Kebap kültürü de çok gelişmiştir.

GİTTİĞİNİZDE YEMEDEN DÖNMEYİN!

  • Molehiya (Kuzu eti ile yapılan bir yahni türü)
  • Fırın Makarna
  • Kolokas (Tavuk eti ile yapılan bir yahni türü)
  • Şeftali Kebabı
  • Kleftiko (Hırsız Kebabı - Fırın Kebabı)

GİTTİĞİNİZDE UĞRAMADAN DÖNMEYİN!

  • Şeftali Kebabı

Çağdaş Kebap – Lefkoşa

  • Hamur İşleri

Piron – Lefkoşa

Aroma - Girne

  • Kıbrıs Tencere Yemekleri

Neşe Anibal – Girne

  • Fine Dining

Bellapais Gardens – Girne

  • Geleneksel Kıbrıs Meyhanesi

Bizim Meyhane – Gönyeli

7 ÖNERİ / 7 yorum

LITTLE BUDDHA – ETİLER

Seçkin ve lüks Uzakdoğu restoranlarında yer alan lezzetleri servet ödemeye gerek kalmadan deneyebilirsiniz.

YE’S HATAY – SAHRAYICEDİT

Hatay Harbiye usulü dürümü çok başarılı ama az ve öz meze çeşitlerini de denemelisiniz.

GÜVENÇ KONYALI – SİRKECİ

Konya mutfağının önde gelen lezzetlerini denemek için Sirkeci’ye gelmeniz yeterli.

BAFRA PİDE ÇOŞKUN KURU – KOZYATAĞI

Rahmetli Çoşkun Usta’dan bayrağı devralan oğlu Tolga Kuru aynı lezzet ve kaliteyi sürdürüyor.

SIMONE İSTANBUL – BEYOĞLU

İmza kokteylleri ile Sinan Kızıklı ve Kerem Üztürk imzalı menüsüyle fark yaratıyor.

GAZİANTEP LAHMACUN & DÖNER – GÖZTEPE

Sadece lahmacunu değil dönerli ve kaşarlı pidesi de mutlaka denenmeli.

MARMO BURGER – ŞİŞLİ

Ev yapımı sosları ve Marmo’ya özel hazırlanan hamburger ekmeği lezzetine lezzet katıyor.

Önceki ve Sonraki Yazılar
Reha Tartıcı Arşivi