Abdullah Biricik
Futbol resitali
Sezonun en önemli deplasmanlarından birisine bu tercih ile başlamak pek çok antrenörün cesaret edemeyeceği büyük bir riskti. Yeni transferlerden Aurier sakat olduğu için forma giyemezken, Köhn ilk maçına çıktı. Uzun süredir ilk 11’de şans bulamayan Tete’nin de kadroya eklenmesi, en zor deplasman öncesi yoğun bir endişeye neden oldu.
Maçın başlamasıyla tüm tedirginlikler buhar olup uçtu. Galatasaray sezonun belki de en iyi futbolunu oynadı. Berkan Kutlu dahil tüm oyuncular kusursuzdu. Torreira’yı bile aratmadı. Barış Alper Yılmaz bu kez sağ bekteydi ve her bölgenin alternatifi olduğunu gösterdi bir kez daha. Tete forma şansı buldukça performansını yükseltiyor. Final paslarını da yapabilse takımın vazgeçilmezi olabilir.
Bir pencere de uzun bir sakatlık sürecinden sonra yarım saat de olsa forma şansı bulan Sergio Oliveira’ya açmak istiyorum. O kadar kaliteli ki; topu ayağına alışı, oyunu okuma perspektifi, pasları pek çok sporseveri mest etti. Keman ve şarap eşliğinde kısa bir şiir resitali gibiydi.
Yalnız maçın en önemli penceresini yeni transfer Köhn’e açmak istiyorum. Derrick Arthur Köhn, Galatasaray’ın yıllardır kanayan yarası olan sol bek bölgesine yapılmış müthiş bir transfer.
Fizik olarak çok güçlü, bileklerine hakim, kademe bilgisi yüksek, ayağa pas yapıyor ve orta açıyor.
Bir sol bekten beklenen tüm özelliklere sahip bir oyuncu. Milyon dolarların heba edildiği transfer ortamında bu transferi yapan ve yaptıran her kimse tebrik etmek lazım. Bir oyuncudan ötesini kazandırmış Galatasaray’a!
Üst üste oynanan kötü maçlardan sonra bu denli zor bir deplasmandan Torreira’yı dinlendirerek bu kadar kaliteli bir oyunla 3-0’lık skoru alıp çıkmak her babayiğidin harcı değil.
Okan Buruk “resmen” teknik direktörlük dersi verdi.
Şampiyonluk yarışında Galatasaray’ın adeta ensesinde olan Fenerbahçe bu maçtan bir gün önce Çaykur Rizespor deplasmanında çok zor bir galibiyet aldı.
Bu durum Galatasaray’ı strese sokabilir, Ankaragücü deplasmanında olası bir puan kaybı yaşanabilirdi. Ancak Galatasaray (rakibinin moralini alt üst edebilecek seviyede) o kadar rahat bir maç çıkardı ki ben dahil pek çok spor yazarını şaşırttı.
Önceki yazılarımda (Fenerbahçe liderlik koltuğundayken) şampiyonluk yarışında Galatasaray’ın özgüvenli ama Fenerbahçe’nin kırılgan olduğuna vurgu yapmıştım. Haftalar ilerledikçe bu tezin bir realiteye döndüğünü gözlemliyoruz.
Fenerbahçe stresli oynuyor puan kayıpları yaşıyor ama Galatasaray kayıpsızlığına bir de güzel futbol ekliyor.
İpi kim göğüsler bunu bilemeyiz ama Galatasaray’ın kayıpsız ve emin adımlarla rakibini strese soktuğunu ifade etmeliyiz.