Abdullah Biricik
Teşekkürler Ali Koç
Önceki yıllarda Galatasaray’ın kabusu olan Kadıköy deplasmanı, Ali Koç’un başkanlığı döneminde farklı bir seyir aldı. Yaklaşık 20 yıllık galibiyet özlemi, Ali Koç döneminde sona erdi. Dün gece oynanan derbiden önce Galatasaray son yedi sezonda Kadıköy’de 3 galibiyet, 2 beraberlik almıştı. Yani Fenerbahçe son yedi sezonda kendi evinde Galatasaray’ı sadece 1 maçta yenebilmişti. (2021-2022 2-0).
Galatasaray’ın 7 senede Kadıköy’deki 4. galibiyeti oldu bu. Sarı kırmızılı camia, yedi sezonda 8 farklı teknik adam ile çalışan ve 100’den fazla oyuncu transferi yapıp bu tarihi değişime neden olan Ali Koç’a ne kadar teşekkür etse azdır.
Ve bu galibiyet Galatasaraylı oyunculara 6 sarı kart gösterip, Fenerbahçe lehine birisi penaltı olmak üzere 24 faul çalan Atilla Karaoğlan’a rağmen alındı.
İki hafta önceye kadar ne oynadığı belli olmayan, futbol adına yerden yere vurduğumuz Galatasaray, 2 haftada kabuk değiştirdi. Çaykur Rizespor maçıyla başlayan bu değişim, Fenerbahçe karşısında yenilmesi imkansız bir takımı izlememize sebep oldu. 90 dakika boyunca ne oynadığını bilen, ayakları yere sağlam basan, stresten uzak bir Galatasaray vardı.
Davinson Sanchez, Jakobs, Gabriel Sara ve Yunus Akgün bireysel performansları ile öne çıkan isimlerdi. Torreira’nın kariyer golü ve Mertens’in zeka dolu performanslarını da es geçmemek lazım. Gabriel Sara, altyapılarda izletilecek kalitede bir gol attı. Atılan bu gol elbette ki ön plana çıkarılmalı ancak Sara’nın -orkestra şefi gibi- maç boyunca sakin sessiz ve derinden yönettiği orta saha, oyun üstünlüğünün Galatasaray’a geçmesini sağladı. İsmail Yüksek kariyerinin en kötü futbolunu oynamak zorunda kaldı.
Sara’nın yarattığı oyun konforu, baskı altındaki tüm oyunculara nefes aldırdı.
Yunus Akgün bu konfor ile oluşan koridor ve boş alanları o kadar iyi değerlendirdi ki, Eden Hazard kıvamında bir resital izlememizi sağladı. Topla iyi olduğu kadar, topsuz alanda yaptığı doğru koşular ve kritik müdahaleleri ile Galatasaray’ın baskı yemesini engelledi. Yunus bütün bu hikayeyi yoğun eleştiri ve baskı altında yaptı. Maç performansından daha değerli olan bence bu.
Jakobs güçlü fiziği, pozisyon bilgisi ve atletik yapısıyla Galatasaray’ın tam aradığı sol bek. Bileklerine hakim oluşu da Galatasaray’ın baskı altında iken hızlı hücuma çıkmasını sağlıyor.
Tüm bu övgüler içerisinde performansını beğenmediğim tek isim 100 milyon Euro’luk değeriyle yüksek beklentiler içerisinde olduğumuz Osimhen’di!
Ben Osimhen’in derbiye damga vurmasını bekliyordum ancak final vuruşları yetersiz olduğu gibi hızlı hücumlarda doğru koşuları yapamaması da dikkat çekiciydi! Çağlar Söyüncü’nün doğru ve güçlü savunması Osimhen’in performansını etkileyen önemli bir faktördü.
Fenerbahçe’de Osterwolde, Çağlar Söyüncü, Fred ve Saint-Maximin’in performansları da olağanüstüydü. 3-1’lik mağlubiyete rağmen bu 4 oyuncuyu alkışlamak lazım. Fenerbahçe’de alkışı hak etmeyen isim ise bence Jose Mourinho’ydu. Dünyada sayısız üst düzey derbi oynayan bir teknik adam için Türkiye’deki ilk derbi, tam bir hayal kırıklığıydı. Kontrollü oynama isteği, Fenerbahçe’nin tarihi bir mağlubiyet almasına neden oldu. Henüz ligin 6. haftasındayız ve Fenerbahçe sayısız transfer ve bütçeye rağmen Galatasaray’ın 5 puan gerisinde!