Galatasaray (yeni formatıyla) UEFA Avrupa Ligi’nde ilk maçta PAOK ile karşı karşıya geldi.Yeni formatı bilmeyen veya takip edemeyen okurlarımız için kısa bir özet geçmekte fayda var.
UEFA uluslararası organizasyonlarını turnuva formatından çıkarıp lig formatına sokmak için uzun süredir hazırlık yapıyordu. Financial fair play uygulamasının büyük kulüplere getirdiği transfer zorlukları büyük bir problemi beraberinde getirdi. Dünya devleri kendi liglerini kurma tehditi ile UEFA’ya geri adım attırmıştı.
UEFA her ne kadar geri adım atsa da bu yeni lig fikri taraftarları, takımları ve yayıncıları heyecanlandırmıştı. UEFA bu riski ortadan kaldırmak için bu formatı geliştirdi. Buna göre UEFA organizasyonları artık çok takımlı lig usulüne göre oynanacak.
36 takımlı UEFA Avrupa Ligi’nde temsilcilerimiz Galatasaray, Beşiktaş ve Fenerbahçe yer alıyor. Her takımımız bu 36 takım içerisinden 8 takımla -rövanş olmadan- karşılaşacak. İlk 8’e giren takımlar ligden direk çıkarken, 9-24 arasındaki takımlar play-off oynayacak.
Galatasaray, Çaykur Rizespor, Gaziantepspor ve Fenerbahçe maçlarında oynadığı mücadele gücü yüksek bol gollü üst düzey futbol anlayışını PAOK maçında da tekrarladı. Ama bu sefer ciddi bir fark vardı! Yunanistan şampiyonu PAOK, dişe diş, kora kor bir mücadele sergiledi. Açıkçası ben bu kadar diri bir takım beklemiyordum.
Son dakikaya kadar oyunun içerisinde olan, Galatasaray’ın atak futboluna karşı sağlam savunma anlayışının yanı sıra, kontrollü çıkışlarla toplu hücum yapabilen son derece güçlü bir takım görüntüsü verdi. Ülkemizde Galatasaray, Beşiktaş ve A Milli Takımı çalıştırıp önemli başarılar elde eden Mircea Lucescu’nun oğlu Razvan Lucescu’nun çalıştırdığı PAOK, Yunanistan Ligi’nde elde ettiği şampiyonluğun tesadüf olmadığını ispatladı sporseverlere.
Galatasaray ise bildiğimiz gibiydi. Atletik, güçlü, istekli ve tempoluydu. Gol geç gelse de PAOK kalecisi Kotarski 7 kurtarışa imza atıp harikalar yaratsa da Galatasaray hiç kopmadı oyundan. Oyun isteği ve arzusu üst düzeydeydi.
Biz nasıl PAOK’a şaşırdıysak, PAOK da Galatasaray’ın dominant oyun anlayışı karşısında şaşkınlığa uğramış gibiydi. Kendileri için belki de son yılların en zor maçıydı. Galatasaray (sadece 3’ü gol olsa da) 9’u isabetli 25 şut attı PAOK kalesine. Futbolseverler futbola doydu.
Biz çocukluğumuzda FIFA oynarken turnuva oluşturma modülünden böyle turnuvalar hazırlar, tüm dünya devleri ile aynı ligde oynama heyecanı yaşardık. Türk takımları kayıtlı ise onları da dahil ederdik. Çocukluğumuzun yaratıcılığını ve heyecanını yaşayacağımız bir format oldu belki de bu. Yaşlandığımızı hissettirse de eski anılarımızı canlandırdı.
Şampiyonlar Ligi de bu formatta oynanacak. Gönül isterdi ki her 3 takımımız da Şampiyonlar Ligi’nde olsun ama dün PAOK’un yüksek tempolu mücadelesinde de gördük ki UEFA Avrupa Ligi de çok kaliteli geçecek.
