Abdullah Biricik

Abdullah Biricik

Boşverin futbolu, yapı konuşalım

3 gün önce Galatasaray Tottenham maçını izlemiş, adeta futbola doymuştuk. Yüksek tempo, bol mücadele, akan oyun ile kıran kırana, uzun yıllar unutulamayacak bir maçtı. O keyifle -Samsunspor’un kaliteli futbol anlayışı ve ligde 2. sırada bulunması sebebiyle- yine harika bir maç izleyeceğimizi düşündük. Ama bu keyfin önündeki engeli hesaba kat(a)mamıştık.

Hakemliği mental olarak bırakmış olan Halil Umut Meler. O kadar üzüldüm ki! Sadece iyi futbol izlememize mani olduğu için değil, Türkiye’nin bir dönem en iyi hakemi olan bir ismin bu hallere düşmesi çok üzüntü vericiydi. O kadar kopuktu ki futboldan, maçın önüne geçmekten öte maçın merkezindeydi. Çaldığı basit fauller, görmediği yorumlayamadığı pozisyonlar ve verdiği tartışmalı kararlarla haftanın olası en yüksek seyirli maçını izlenemez hale getirdi. Türk futbolu adına büyük bir kayıptı.

Galatasaray’ın 3 gün önce Tottenham maçını yöneten Belçikalı hakem Lawrence Visser vermediği kararlarla dikkat çekmiş ama verdiği hiçbir kararla ne maçın ne de oyunun önüne geçmemişti. Aksine oyunu kesmeyerek tatlı sert müdahalelere göz yumup, futbolun yüksek tempoda oynanmasını sağlamıştı. Halil Umut Meler Tottenham maçını yönetseydi Galatasaray’a 4 kırmızı gösterip, Tottenham’a da 3 penaltı falan çalardı sanırım. Böyle bir futbol yönetimi olmaz. Olamaz. Olmamalı.

Türkiye’nin en güzel futbolunu oynayan iki takımın maçında biz hakem değil, futbol konuşmalıydık.

Galatasaray’ın kaliteli kadrosunu, Samsunspor’un “transfer yasaklı” ve kısıtlı kadrosu ile yakaladığı ivmeyi konuşmak isterdim.

Teknik direktörlük kariyerine Bochum Kadın Futbol takımı ile başlayıp Schalke 04’e kadar yükselen,

görev aldığı Samsunspor’da kısa sürede fark yaratan Alman teknik adam Thomas Reis’i konuşmak isterdim. Dönüşümlü olarak Süper Lig’in müdavimi olan teknik direktörleri göreve getirmek yerine, Alman teknik direktör Thomas Reis’i takımın başına getiren Yüksel Yıldırım’ı konuşmak isterdim. Kadro yapılanmasını, eksilerini artılarını konuşmak isterdim. Olmadı. Müsaade etmedi Halil Umut Meler.

Bizler yerine hakem konuşan, faul konuşan, taç konuşan, yapı arayan, dış güçler senaryoları ile reyting alanlara hizmet etti. Malzeme verdi. Sosyal medya etkileşimini zirveye çıkardı. Bu yüzden ilerleyemiyoruz.

Sınırsız bütçelerle nitelikli takım kuramayanların, taraftarları konsolide ederek başarısızlıklarının üstünü örtmek isteyenlerin ekmeğine yağ sürüyoruz. Şu ana kadar harcanan paralarla, futbola aktarılan kaynaklarla pekala dünya futbolunun merkezinde olabilirdik. 100 milyon Euro değerinde olan ve Galatasaray’ın Türkiye’ye getirdiğine hala inanılamayan bir futbolcu varken biz futbol konuşamıyoruz. Tüm İngilizlerin Türkiye’ye nasıl geldiğini anlamlandıramadığı ve dünyanın en iyi stoperleri arasında yer alan Davinson Sanchez’li kadroda futbol konuşamıyoruz. Championship’de yılın futbolcusu seçilen ve 20 milyon Euro bedelle Türkiye’ye getirilen Gabriel Sara ligimizde mücadele ediyor ama biz futbol konuşamıyoruz. Hakim Ziyech ve Batshuayi gibi tüm dünyanın yıldız olarak nitelendirdiği oyuncuları hamle oyuncusu olarak kullanabilme lüksünü konuşamıyoruz.

Dünya futbolunda fark yaratmış olan sayısız oyuncuyu izliyoruz ama futbol konuşamıyoruz. En azından ben konuşmak istemiyorum. Halil Umut Meler ve onu bu hale getirenler konuşsun…

Önceki ve Sonraki Yazılar
Abdullah Biricik Arşivi