Kerem Kırçuval
En zoru futbolu basit oynamak
Tarihinin en kötü sezonlarından birini yaşayan Beşiktaş, döndü dolaştı yine ‘evin çocuklarından’ Serdar Topraktepe’ye emanet edildi. Keşke araya Fernando Santos da girmeseydi de Serdar sezonu aldığı gibi kapatabilseydi. Bundan daha kötü olması mümkün değildi inanın.
Önünde Türkiye Kupası’nı alma olasılığı var, ligi üçüncü bitirme şansı devam ediyor. Maç öncesi açıklanan kadroya bakınca sakatlıklar ister istemez Serdar Hoca’nın da elini kolunu bağlamış görünüyordu. Ama elindekini doğru dizmeyi başarmıştı. Misal Muçi’nin yeri, misal Rashica kulvarı.
İkinci döneminde tüm olumsuzluklara rağmen Serdar Hoca’nın avantajı oynayacağı maç sayısını biliyor olması. Yönetim de araya reklam gibi aldığı Santos kazasından dersini çıkarmış, yeni sezona ciddi kadro ve teknik yapılanmayla hazırlanıyordur umarım.
Bu seneyi çok erken kaybeden daha da kötüsü kadro matematiği çöken Beşiktaş’ın seneyi de kaybetmesi uzun süre kayıp yıllar belgeselini izletir gönül verenlere.
Dün akşam kupada da yarı finalde rakibi olan A. Gücü ile bir maç serisine başladı Beşiktaş. Dört gün sonra Başkent’te ilk maçı oynanacak kupanın, rövanşı ise 7 Mayıs’ta İnönü’de. İki takım dün gece birbirini daha iyi tanıma fırsatı buldu.
Santos’un gönderilmesinin ardından futbol şubesinin emanet edildiği eski topçular, Samet Aybaba ve Feyyaz Uçar umutsuz kramponlarla hayli vakit geçirdiler. Şenol Güneş, Burak Yılmaz, Rıza Çalımbay, Serdar Topraktepe, Fernando Santos’u hatırlatıp ikinci Topraktepe dönemiyle tarihe geçtiklerini duyurdular. Dilerim yararlı olur bu temaslar.
İlginçtir Beşiktaş forvetlerinin yapamadığını daha müsabakanın 12. dakikasında Ankaragüçlü Kazımcan yapacaktı. Rashica’nın ortasına Muleka’nın vuruşlarından daha iyisini yaptı ancak şansına top direği de yalayarak dışarı çıktı.
Ancak bu durumu Ernest Muçi düzelti. Bu Ankaragücü’ne atılan 200. gole imza idi aynı zamanda, kutlu olsun. Beşiktaş kendi gibi oynayınca sonuç alıyor. Hızlı hücum, basit paslar, bekletilmeyen vuruşlar. Gedson Fernandes – Muçi ikilisi sadece bunu yaptı ve Ernest Muçi harika vuruşuyla kaleci Bahadır’ı avladı.
17’de golü bulan Beşiktaş 21 ve 22. dakikalarda gole imza atan Muçi ve Fernandes’in nefis şutlarını izletti ahaliye. Kaleci Bahadır da kurtarışlarıyla farkı önledi. İlk yarının son anlarında Beşiktaş’a kazandırılan Emrecan Terzi, sakatlanarak oyunu bırakmak zorunda kaldı. Tayyip Talha onun yerine sahadaydı.
İlk yarının son dakikalarında Muçi ve Rashica’nın ayağından ikinci gole çok yaklaştı Beşiktaş. Uzatmalarda Rashica’nın vuruşunu topu kornere göndererek önleyen konuk takımın imdadına hakem yetişti. Ne tuhaf adamlar bunlar.
Meslekleri hakemlik, sizin bizim kadar maç izlediklerine inanmıyorum bu robotların. Bahattin Şimşek denen orta hakem sanki basketbol maçı yönetiyor. İlk yarının uzatmasında kornerin kullanılmasını süre bitti diyerek engelledi. Maçı yöneten bu tipler son dakikada kazanılan penaltıya bile engel olur. Ne de olsa yaptım oldu ülkesi. Ayıp ayıp.
İkinci yarı Beşiktaş’ın eski hastalığı nüksetti. Kendi sahasında topu rakibe vermek gibi. Neredeyse 60 dakikaya kadar Ankaragücü tek kale oynadı, pozisyonlara girdi. Ghezzal’ın o arada ceza sahası dışından şutu üst direkte patladı. Bahattin Şimşek Beşiktaş’ın buz gibi penaltısını VAR’a bile gitmeden yedikten sonra Beşiktaş ikinci golü Muleka’nın kafasından buldu.
Muleka yazının başında Kazımcan göndermeme atıf yaptı sanki. Rashica’nın kullandığı korneri itiraf edeyim Kazımcan’dan daha iyi bir vuruşla ağlarla buluşturdu.
Bahattin Şimşek’e ve bildik gereksiz Ankaragücü sertliğine rağmen Beşiktaş üç puanı aldı, üçü iç saha olmak üzere beş maçlık galibiyet hasretini sonlandırdı. Hoş geldin Serdar Topraktepe yeniden.
Futbolda en zor olan basit oynamaktır. Beşiktaş basit oynadığı dakikalarda, kendi gibi, kartal gibi sahaya yayıldığında sonucu çabuk alabileceğini gördü.