Bugün, Türkiye gündemine damga vuran konuların başında sokak hayvanları ve onların uyutulması ile ilgili tartışmalar yer alıyor.
Her ne kadar zihinlerde sokak hayvanları köpeklerle eşleştiriliyor ve bu konu etrafındaki söylemler köpekler üzerinden inşa ediliyor olsa da sıranın diğer hayvanlara, kedilere gelmeyeceğinin garantisi yok.
Sokak hayvanlarının iktidarın gündemine hızlıca yerleşmesinin ve hükümetin bu konuyu en kısa yoldan çözüme kavuşturmak istemesinin en önemli nedenlerden ilki, bazı araştırmaların yerel seçimlerde AKP’nin sokak hayvanları yüzünden birkaç puan kaybettiğini iddia etmesi oldu.
İktidarın seçimleri kaybetmesinin nedenleri üzerine bir sıralama yapacak olsak öncelikle hayat pahalılığı, zamlar, emekli maaşlarının yoksulluk ve hatta açlık sınırının altında kalması, asgari ücretin enflasyon karşısında hızlıca erimesi gibi birçok ekonomik neden sayılabilir. Ayrıca, İsrail ile sürdürülen ticari ilişkiler, bazı iktidar partisi adaylarının tam seçim öncesinde ortaya çıkan servetleri ve bunun üzerinden başlayan toplumdan kopma tartışmaları da listeye eklenebilir. Bu uzun liste içinde sıra sokak hayvanlarına kolay kolay gelmez.
Ancak, sokak hayvanları kolay lokma olarak düşünülüyor; diğer sorunları çözmek ne kadar zor ya da imkansızsa bu hayvanlar en kolay çözülebilecek ve “siz istediniz, ben sorunu çözdüm” denilebilecek türden bir sorun olarak algılanıyor.
Peki, toplum, sokak hayvanları ile ilgili olarak iktidarın sunduğu çözüme nasıl yaklaşıyor? İktidarın bu konudaki çözüm önerisi son derece net. Her ne kadar telaffuz edilmek istenmese de, satır aralarına gizlenmek istense de ya da ötanazi etrafında anlam saptırma taktikleri uygulansa da çözüm tek ve net. Uyutmak, yani milyonlarca canlıyı öldürmek.
Öncelikle, hemen belirtmek gerekiyor ki, toplum sokak hayvanları ile ilgili gelişmeleri son derece yakından takip ediyor.
Bugün Türkiye’nin üç büyük ilinde yaşayan 18 yaş ve üzeri seçmenlerin hemen tamamı sokak hayvanlarına yönelik hükümet çalışmalarını takip ediyor (yüzde 96). Bu, o kadar yüksek bir oran ki, aynı ay içinde iki farklı olayın toplumca takip edilme oranı bu gerçeği açığa kavuşturacaktır.
Haziran ayında üç büyük ilde yaşayan seçmenlerin yüzde 33’ünün yeni anayasa etrafındaki tartışmaları ve yüzde 49’unun da yeni seçilmiş Hakkari Belediye Başkanı’nın görevden alınıp yerine kayyım atanması ile ilgili gelişmeleri takip ettiğini biliyoruz.
Konuya verilen önemin altını çizmek için geçmiş aylardan bir iki toplumsal konunun daha takip edilme oranını paylaşmak istiyorum. Yeni müfredatla ilgili gelişmeler seçmenlerin yüzde 53’ü ve Anayasa Mahkemesi ile Yargıtay arasındaki tartışmalar ise yalnızca yüzde 14’ü tarafından takip edilmişti.
Seçmenlerce yakından takip edilen sokak hayvanları konusunda halkın son derece net bir duruşu var.
Bugün, üç büyük ilde yaşayanların yüzde 73’ü sokak hayvanlarının uyutularak bu sorunun çözülmesine karşı duruyor. Uyutarak öldürme seçeneğini destekleyenlerin oranı yüzde 22 ve bu seçeneği destekleyenler daha çok toplumun orta alt ve alt sosyo-ekonomik sınıfları ile göreceli olarak gençler olarak karşımıza çıkıyor.
Toplumun bu konudaki net tutumu aslında sadece üç büyük ilde yaşayan seçmenlerle sınırlı değil. Türkiye genelinde yapılan araştırmalar da benzer bir sonuca işaret ediyor. Örneğin, geçtiğimiz senenin Eylül ayında Türkiye genelinde 1807 kişi ile yapılan bir Metropoll araştırmasına göre, seçmenlerin yüzde 79’u sokak hayvanlarının barınaklara alınmasını, yüzde 17’si sokaklarda beslenmesini ve sadece yüzde 3’ü uyutulmasını destekliyor.
Üç büyük ilde yaşayan seçmenlerin yüzde 69’una göre sokak hayvanları öncelikle belediyelerin ve yüzde 26’sına göre de devletin ele alması gereken bir mesele. Bu arada, toplumun büyük bir çoğunluğu belediyelerin bu alanda yeterince adım atmadığına inanıyor. İktidarın bu meseleyi kendi bildiği yoldan çözmek istemesinin bir diğer nedeni bu rakamlarda gizli.
Sonuç olarak, kamuoyu sokak hayvanlarının uyutulması ile ilgili gelişmeleri yakından takip ediyor ve sokak hayvanlarının uyutularak öldürülmesine net bir şekilde karşı. Meclis’teki tüm siyasi partilerin ve milletvekillerinin dikkatine...
---
Kaynak: Sia Insight Ekonomik Gündem Araştırması (Haziran 2024) Türkiye’nin 3 büyük ilinde yaşayan 18-65 yaş arası 405 tüketicinin katılımıyla 01 – 09 Haziran 2024 tarihlerinde bilgisayar destekli telefon görüşmesi yönetimiyle yapılmıştır.
